Usefulness of CHA2DS2-VASc scoring system in predicting atrial fibrillation after coronary artery bypass grafting
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2016
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Baycinar Medical Publ-Baycinar Tibbi Yayincilik
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/closedAccess
Özet
Background: This study aims to assess whether CHADS2 and CHA2DS2-VASc scoring systems are useful in predicting atrial fibrillation after coronary artery bypass grafting. Methods: Between January 2010 and July 2013, a total of 478 patients (305 males, 173 females; mean age 62.1 years; range 40 to 83 years) who underwent coronary artery bypass grafting in our clinic were enrolled in the study. Data were obtained from the medical files of the patients and hospital records. All patients were monitored in the intensive care unit after surgery. Atrial fibrillation lasting more than 30 seconds in irregular rhythm without P waves on telemetry was classified as postoperative atrial fibrillation. All patients were evaluated using CHADS2 and CHA2DS2-VASc scoring systems. Results: Of 478 patients, 102 had postoperative atrial fibrillation. CHADS2 and CHA2DS2-VASc scores were statistically significantly higher in patients with postoperative atrial fibrillation than others (2.1 +/- 0.8 vs 1.1 +/- 0.8, p< 0.001 and 4.3 +/- 1.1 vs 2.2 +/- 1.1, p< 0.001). Age, left atrial diameter, left ventricular ejection fraction, and CHA2DS2-VASc scores were independently associated with postoperative atrial fibrillation. A CHA2DS2-VASc score of >= 2 predicted postoperative AF with % 96.3 sensitivity and % 74.6 specificity (AUC= 0.906, 95% CI= 0.875-0.938, p< 0.001). Conclusion: The CHA2DS2-VASc score is a strong predictor of atrial fibrillation development after isolated coronary artery bypass grafting surgery. Therefore, the CHA2DS2-VASc scoring system can be used as a stratification tool to estimate atrial fibrillation after coronary artery bypass grafting.
Amaç: Bu çalışmada CHADS2 ve CHA2DS2-VASc skorlama sistemlerinin koroner arter baypas greftleme sonrası atriyal fibrilasyonu öngörmede kullanışlı olup olmadıkları değerlendirildi. Çalışma planı: Ocak 2010 - Temmuz 2013 tarihleri arasında kliniğimizde koroner arter baypas greftleme yapılan toplam 478 hasta (305 erkek, 173 kadın; ort yaş 62.1 yıl; dağılım 40-83 yıl) çalışmaya alındı. Veriler, hastaların tıbbi dosyalarından ve hastane kayıtlarından elde edildi. Hastaların tümü ameliyat sonrası yoğun bakım ünitesinde monitörize edildi. Telemetride P dalgası olmaksızın düzensiz ritim ile 30 saniyeden uzun süren atriyal fibrilasyon, ameliyat sonrası atriyal fibrilasyonu olarak tanımlandı. Tüm hastalar CHADS2 ve CHA2DS2-VASc skorlama sistemleri ile değerlendirildi. Bulgular: Dört yüz yetmiş sekiz hastanın 102’sinde ameliyat sonrası atriyal fibrilasyon gelişti. CHADS2 ve CHA2DS2-VASc skorları, ameliyat sonrası atriyal fibrilasyonu gelişen hastalarda, diğerlerine kıyasla, istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksekti (2.1±0.8’e karşın 1.1±0.8, p<0.001 ve 4.3±1.1’e karşın 2.2±1.1, p<0.001). Yaş, sol atriyum çapı, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu ve CHA2DS2- VASc skoru ameliyat sonrası atriyal fibrilasyonu ile bağımsız olarak ilişkiliydi. CHA2DS2-VASc skorunun ≥2 olması, ameliyat sonrası atriyal fibrilasyonu gelişimini %96.3 duyarlılık ve %74.6 özgüllük ile öngördü (AUC=0.906, 95% GA=0.875-0.938, p<0.001). Sonuç: CHA2DS2-VASc skoru, izole koroner arter baypas greftleme ameliyatı sonrası atriyal fibrilasyonu gelişiminin güçlü bir öngördürücüsüdür. Bu nedenle, CHA2DS2-VASc skorlama sistemi, koroner arter baypas greftleme sonrası atriyal fibrilasyonu öngörmede sınıflandırma aracı olarak kullanılabilir.
Amaç: Bu çalışmada CHADS2 ve CHA2DS2-VASc skorlama sistemlerinin koroner arter baypas greftleme sonrası atriyal fibrilasyonu öngörmede kullanışlı olup olmadıkları değerlendirildi. Çalışma planı: Ocak 2010 - Temmuz 2013 tarihleri arasında kliniğimizde koroner arter baypas greftleme yapılan toplam 478 hasta (305 erkek, 173 kadın; ort yaş 62.1 yıl; dağılım 40-83 yıl) çalışmaya alındı. Veriler, hastaların tıbbi dosyalarından ve hastane kayıtlarından elde edildi. Hastaların tümü ameliyat sonrası yoğun bakım ünitesinde monitörize edildi. Telemetride P dalgası olmaksızın düzensiz ritim ile 30 saniyeden uzun süren atriyal fibrilasyon, ameliyat sonrası atriyal fibrilasyonu olarak tanımlandı. Tüm hastalar CHADS2 ve CHA2DS2-VASc skorlama sistemleri ile değerlendirildi. Bulgular: Dört yüz yetmiş sekiz hastanın 102’sinde ameliyat sonrası atriyal fibrilasyon gelişti. CHADS2 ve CHA2DS2-VASc skorları, ameliyat sonrası atriyal fibrilasyonu gelişen hastalarda, diğerlerine kıyasla, istatistiksel olarak anlamlı düzeyde daha yüksekti (2.1±0.8’e karşın 1.1±0.8, p<0.001 ve 4.3±1.1’e karşın 2.2±1.1, p<0.001). Yaş, sol atriyum çapı, sol ventrikül ejeksiyon fraksiyonu ve CHA2DS2- VASc skoru ameliyat sonrası atriyal fibrilasyonu ile bağımsız olarak ilişkiliydi. CHA2DS2-VASc skorunun ≥2 olması, ameliyat sonrası atriyal fibrilasyonu gelişimini %96.3 duyarlılık ve %74.6 özgüllük ile öngördü (AUC=0.906, 95% GA=0.875-0.938, p<0.001). Sonuç: CHA2DS2-VASc skoru, izole koroner arter baypas greftleme ameliyatı sonrası atriyal fibrilasyonu gelişiminin güçlü bir öngördürücüsüdür. Bu nedenle, CHA2DS2-VASc skorlama sistemi, koroner arter baypas greftleme sonrası atriyal fibrilasyonu öngörmede sınıflandırma aracı olarak kullanılabilir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
CHA2DS2-VASc Scoring System, Coronary Artery Bypass Grafting, Postoperative Atrial Fibrillation, CHA2DS2-VASc Skorlama Sistemi, Koroner Arter Baypas Greftleme, Ameliyat Sonrası Atriyal Fibrilasyon
Kaynak
Turk Gogus Kalp Damar Cerrahisi Dergisi-Turkish Journal Of Thoracic And Cardiovascular Surgery
WoS Q Değeri
Q4
Scopus Q Değeri
Q3
Cilt
24
Sayı
1