Yazar "Soydan, Adem" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 22
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Bilateral acute depigmentation of the iris determined in two cases after COVID-19 infection(Wolters Kluwer Medknow Publications, 2023) Soydan, Adem; Kaymaz, AbdulganiBilateral acute depigmentation of the iris (BADI) is a rare disease characterized by iris atrophy. Although it can be self-limiting, it is sometimes progressive and can lead to glaucoma and severe vision loss. Two female patients were admitted to our clinic because of a change in iris color following coronavirus disease 2019 (COVID-19) infection. After the exclusion of other etiologies in the eye examination, BADI was diagnosed in both cases. Thus, it was shown that COVID-19 may also be involved in the etiology of BADI.Öğe Comparison of the effects of topical corneal inhibitory agents on TTL and PON1 in rats(Rjpbcs Research Journal Pharmaceutical, Biological & Chemical Sciences, 2017) Soydan, Adem; Yazar, Hayrullah; Çetinkaya, Ayhan; Terzi, Elçin Hakan; Ulaş, Fatih; Doğan, ÜmitThe aim of this study was to compare the effects of topical corneal inhibitory agents on total thiol (TTL) and paraoxonase 1 (PON1) levels in rats with experimentally acquired keratoconjunctivitis. Thirty-five rats were divided into five groups. Twenty-four hours prior to the experiment, keratoconjunctivitis was established in the right eye of the rats using sodium hydroxide. The treatments of the five groups were as follows: group I: (control) isotonic saline (0.9%), group II: topical 0.05% cyclosporine A, group III: topical 1% diluted propolis, group IV: topical 3% diluted propolis, and group V: 0.1% dexamethasone. At the end of the 10th day, one rat in each group, except the cyclosporine group (group II), had died. The treatment was applied to all groups three times a day for 10 days. Subsequently, blood samples were obtained and used for determining the levels of TTL and PON1 (Architect C16000). All statistical analyses were performed using IBM SPSS for Windows Version 20.0 software. Descriptive statistics were calculated from the values obtained from this study and shown as arithmetic mean and standard deviation. Kruskal Wallis variance analysis was conducted. p values found to be under 0.05 were accepted as statistically significant. The study was performed after the approval [By The Animal Research Ethics Committee, Bolu Abant Izzet Baysal University, Number: 13.30.2.ABU.0.05.05-050.01.04-1, January.8.2016]. The TTL results were as follows (mu mol/L): group I: 253.24, group II: 238.70, group III: 281.39, group IV: 284.80 and group V: 260.65. No marked differences were observed between the control group and the other groups (P>0.05). The PON1 results were as follows (U/L): group I: 521.49, group II: 472.30, group III: 362.37, group IV: 327.48 and group V: 440.31. No marked difference was observed between the control group and the other groups (P > 0.05). However, there was a marked difference in the PON1 results between the 1% and 3% propolis groups. CNV inhibitor agents' effects on TTL and PON1 values were similar.Öğe Diyabetik retinopati gelişmemiş diyabetik olgularda retina, retina sinir lifi tabakası ve koroid kalınlığının değerlendirilmesi(2015) Ulaş, Fatih; Doğan, Ümit; Çelik, Fatih; Soydan, Adem; Çelebi, Serdal; Dikbaş, OğuzAmaç: Diyabetik retinopati gelişmemiş diyabetik olguların retina, retina sinir lifi tabakası (RSLT) ve koroid tabakası kalınlığının sağlıklı bireylerle karşılaştırılması.Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 37-78 yaş arasında 133 diyabetik retinopati gelişmemiş diyabetik olgu ve 60 sağlıklı birey dahil edildi. Olguların Fourier prensibiyle çalışan optik koherens tomografi cihazı ile artırılmış derinlik görüntülemesi (enhanced depth imaging) modunda horizontal çizgisel taraması yapıldı. Alınan görüntülemelerde fovea merkezinden, fovea merkezine 1500 µm nazalden ve 1500 µm temporalden retina ve koroid kalınlıkları ölçümü yapıldı. Ayrıca cihazda yüklü bulunan RSLT kalınlığı ölçüm modu değerlerinde değişiklik yapılmaksızın RSLT kalınlığı ölçümü yapıldı.Bulgular: Çalışmaya dahil edilen DM grubunun yaş ortalaması 52.75±12.74 kontrol grubunun yaş ortalaması 53.83±5.95 idi. Göz içi basıncı (GİB) değerleri DM grubunda 16.26±2.90 mmHg ve kontrol grubunda 13.18±2.13 mmHg idi (p<0,001). Santral retina kalınlığı DM grubunda 226.24±18.78 µm, kontrol grubunda 216.37±14.79 µm idi (p<0.001). Subfoveal koroid kalınlığı DM grubunda 301.95±76.20 µm, kontrol grubunda 346.62±82.14 µm idi (p=0.001). RSLT kalınlığında ise gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p=0.494). Spearman testi ile korelasyon değerlendirmesinde diyabet varlığının artmış foveal retina kalınlığı, azalmış subfoveal koroid kalınlığı ve artmış GİB ile birliktelik gösterebileceği belirlendi (rho değer aralığı -0.262 ile 0.543, p<0.001).Sonuç: DM grubu sağlıklı bireylerle karşılaştırıldığında daha kalın retina, daha ince koroid kalınlığı ve daha yüksek GİB değerleri saptanmıştır. Gruplar arasında RSLT kalınlığı bakımından belirgin fark saptanmamıştır. Sonuçlarımız diyabetik retinopati gelişmemiş diyabetik olgularda GİB ve arka segment değerlendirilmesinin dikkatli yapılması gerektiğini göstermektedirÖğe Epiretinal membran ile birliktelik gösteren dirençli diyabetik maküla ödeminin tedavisinde intravitreal deksametazon implantasyonu(2015) Soydan, Adem; Ulaş, Fatih; Doğan, ÜmitSon yıllarda intravitreal deksametazon implantı retina ven tıkanıklığına ve arka üveite bağlı gelişen maküla ödemi endikasyonlarında kullanıma sunulmuştur. Ülkemizde diyabetik maküla ödemi tedavisinde endikasyon dışı olarak ödemesi yapılmaktadır. Daha önce kliniğimizde diyabetik maküla ödemi nedeniyle çeşitli tedaviler uygulanan ve her iki gözünde tedaviye dirençli diyabetik maküla ödemi ve epiretinal membranı (ERM) olan 69 yaşında kadın hastaya intravitreal deksametazon implantı uygulaması planlandı. Tedaviye dirençli maküla ödemi olan hastanın kliniği daha kötü olan sol gözüne yaptığımız intravitreal enjeksiyon sonucu, ilk iki ayda görme keskinliğinde artışın yanısıra maküla ödeminin azaldığı ve ERM'nin retina yüzeyinden kısmen ayrılması ile birlikte maküler traksiyonun gerilediği görüldü. Üçüncü ayda maküler ödem ve ERM'nin tekrar ilerlemeye başladığı saptandı. Vitreomaküler traksiyon ile birliktelik gösteren maküla ödemli olgularda intravitreal deksametazon implantasyonu ERM'nin retina yüzeyinden ayrılması ile birlikte ödemi azaltmaktadır. Ancak ERM'de intravitreal deksametazon implantasyonu sonrası gelişen ayrılmanın traksiyonel komplikasyonlara neden olabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.Öğe Epiretinal Membran ile Birliktelik Gösteren Dirençli DiyabetikMaküla ÖdemininTedavisinde İntravitreal Deksametazon İmplantasyonu(2015) Soydan, Adem; Ulaş, Fatih; Doğan, ÜmitSon yıllarda intravitreal deksametazon implantı retina ven tıkanıklığına ve arka üveite bağlı gelişen maküla ödemi endikasyonlarında kullanıma sunulmuştur. Ülkemizde diyabetik maküla ödemi tedavisinde endikasyon dışı olarak ödemesi yapılmaktadır. Daha önce kliniğimizde diyabetik maküla ödemi nedeniyle çeşitli tedaviler uygulanan ve her iki gözünde tedaviye dirençli diyabetik maküla ödemi ve epiretinal membranı (ERM) olan 69 yaşında kadın hastaya intravitreal deksametazon implantı uygulaması planlandı. Tedaviye dirençli maküla ödemi olan hastanın kliniği daha kötü olan sol gözüne yaptığımız intravitreal enjeksiyon sonucu, ilk iki ayda görme keskinliğinde artışın yanısıra maküla ödeminin azaldığı ve ERM'nin retina yüzeyinden kısmen ayrılması ile birlikte maküler traksiyonun gerilediği görüldü. Üçüncü ayda maküler ödem ve ERM'nin tekrar ilerlemeye başladığı saptandı. Vitreomaküler traksiyon ile birliktelik gösteren maküla ödemli olgularda intravitreal deksametazon implantasyonu ERM'nin retina yüzeyinden ayrılması ile birlikte ödemi azaltmaktadır. Ancak ERM'de intravitreal deksametazon implantasyonu sonrası gelişen ayrılmanın traksiyonel komplikasyonlara neden olabileceği de göz önünde bulundurulmalıdırÖğe Evaluation and comparison of optical coherence tomography angiography (OCTA) parameters in normal and moderate myopic individuals(Elsevier, 2024) Toprak, Güvenç; Ulaş, Fatih; Kaymaz, Abdulgani; Soydan, Adem; Kaplan, Abdulfatih; Alkan, Yunus; Özdemir, Buse; Bayrak, AbdullahObjective: The objective of this study was to evaluate and compare Optical Coherence Tomography Angiography (OCTA) parameters in patients with moderate myopia and healthy individuals retrospectively. Methods: A total of 80 male individuals aged 18-20 years were included in the study with 40 moderate myopic and 40 healthy persons. All participants underwent detailed ocular examination including refraction, intraocular pressure (IOP), visual acuity, biomicroscopy, OCTA measurement and optic biometry measurement. Retinal, retinal nerve fiber layer and choroidal layer thicknesses were evaluated in mu m with the help of the software available in the OCTA device. Results: The mean axial length (24.32 +/- 0.53 mm) was statistically significantly higher in the moderate myopic group (24.32 mm) compared to the healthy group (23.33 +/- 0.61 mm) (p < 0.001). Spherical equivalent (SE) was found as -3.79 +/- 0.91 D in the moderate myopic group and -0.22 +/- 0.32 D in the healthy group (p < 0.05). The mean superficial foveal mean density (FovSupMVD) and the mean deep foveal mean density (FovDepMVD) were statistically significantly lower in the moderate myopic group than in the healthy group (both, p < 0.001). The mean retinal temporal thickness (RTt) was statistically significantly lower in the moderate myopic group (p = 0.017). There was a mild negative correlation between axial length and FovSupMVD, FovDepMVD in myopes. In axial length ROC analysis, the cutoff value for moderate myopes was found to be 24.15 mm. Mean superficial foveal mean density (FovSupMVD) and mean deep foveal mean density (FovDepMVD), mean retinal temporal thickness (RTt) were significantly lower in the group above 24.15 mm axial length compared to the group below 24.15 mm axial length (all three, p < 0.001). Foveal avascular zone was significantly higher in the group above 24.15 mm axial length (p = 0.016) Conclusion: The results of our study indicate that the mean axial length and spherical equivalent were significantly higher, while retinal temporal thickness, the mean superficial foveal mean density and the mean deep foveal mean density were significantly lower in patients with myopia up to -6.0 D compared to the healthy individuals.Öğe Evaluation of macular thickness measurement in healthy subjects using different scanning modes of optical coherence tomography(2013) Ulaş, Fatih; Soydan, Adem; Balbaba, Mehmet; Çelebi, SerdalPurpose: To evaluate the measurements of macular thickness obtained by the fast macular thickness scanning mode and posterior pole analysis (PPA) mode in healthy, young subjects using optical coherence tomography (OCT). Materials and Methods: This prospective study was performed on 70 healthy, young subjects [35 (50%) males and 35 (50%) females] aged between 20 and 30 years who had no history of chronic eye disease and attended the ophthalmology outpatients between March 2012 and August 2012. Only the right eyes of the subjects were included to the study. Macular thickness measurements were performed with the default fast macular thickness scanning mode and PPA mode in random order. All OCT scans were performed by a single experienced physician without pupil dilation within one session. Statistical analyses of fast macular thickness scanning mode and PPA mode differences were performed using the paired samples t-test, the agreement of the measurements was analyzed using the intra-class correlation coefficient (ICC) and the dispersion of the measurements was analyzed using the coefficient of variation (CV). Results: There was no statistically significant difference between the fast macular thickness scanning mode and PPA mode measurements of all evaluated segments (p values ranged between 0.055 and 0.571). ICC values for these measurements were very high and ranged between 0.984 and 0.992. CV values for the fast macular thickness scanning mode and PPA mode measurements were quite low and ranged between 4.40-5.79% and 4.33-5.76%, respectively. Conclusion: The fast macular thickness scanning mode and PPA mode measurements using OCT have quite high agreement in healthy, young subjects.Öğe Evaluation of retina and retinal nerve fiber layer thicknesses with vitamin b12 deficiency(Wiley-Blackwell, 2016) Doğan, Ümit; Türkoğlu, Şule Aydın; Ulaş, Fatih; Soydan, Adem; Kaymaz, Abdulgani; Eroğlu, Tarık; Ağca, SümeyraAim: We aimed to compare the retinal nerve fiber layer (RNFL) and ganglion cell layer (GCL) thickness of B12 vitamin deficiency patients with healthy controls using optical coherence tomography (OCT). Methods: Forty-six patients (27 females / 19 males) diagnosed with B12 vitamin deficiency and 46 healthy controls (26 females / 20 males) with similar age and sex were included in the study. RNFL thickness of global, superotemporal, temporal, inferotemporal, superonasal, nasal and inferonasal sectors and GCL thickness and volume measurements of central, superior, inferior, temporal, and nasal sectors were performed using Spectralis-OCT device in all cases. Results: The mean age of the patient group was 42.17±15.34 years, while that of the control group was 44.21±12.34 years (p=0.528). Mean serum vitamin B12 levels were measured as 163,47±19,80 pg/ml in the patient group and 311,80±76,30 pg/ml in the control group (p <0,01). There was no statistically significant difference between the global RNFL thicknesses of the two groups (p> 0,05). However, statistically non-significant thinning was observed in the superotemporal and global RNFL thickness of the group with B12 vitamin deficiency (p values are 0,140 and 0,171, respectively). There was also no statistically significant difference between GCL thicknesses and volumes of the two groups (p> 0.05). Conclusions: No significant reduction was observed in RNFL and GCL thicknesses of adult subjects with B12 vitamin deficiency compared with healthy controls. Keywords: Ganglion cell layer; optical coherence tomography; retinal nerve fiber layer; vitamin B12 deficiency.Öğe Evaluation of retinal, retinal nerve fiber layer and choroidal thicknesses in diabetic patients without diabetic retinopathy(Gazi Eye Foundation, 2015) Ulaş, Fatih; Doğan, Ümit; Çelik, Fatih; Soydan, Adem; Çelebi, Serdal; Dikbaş, OğuzPurpose: Comparison of retinal, retinal nerve fiber layer (RNFL) and choroidal thicknesses in healthy subjects and diabetic patients without retinopathy. Materials and Methods: The study included 133 diabetic patients without diabetic retinopathy and 60 healthy subjects aging 37-78 years of age. Horizontal line scan of retina and choroid were performed using enhanced depth imaging mode of Fourier domain optical coherence tomography. The retinal and choroidal thicknesses were measured at the central fovea and at 1500 µm nasal and 1500 µm temporal from the center of the fovea. RNFL thickness measurements were performed using default RNFL thickness measurement mode provided by the device. Results: The mean age of diabetic group and control group were 52.75±12.74 and 53.83±5.95 years, respectively. Intraocular pressure (IOP) of diabetic group and control group were 16.26±2.90 and 13.18±2.13 mmHg, respectively (p<0.001). Central retinal thickness of diabetic group and control group were 226.24±18.78 and 216.37±14.79 µm, respectively (p<0.001). Subfoveal choroidal thickness of diabetic group and control group were 301.95±76.20 and 346.62±82.14 µm, respectively (p=0.001). We did not determine statistically significant difference between RNFL thicknesses of the groups (p=0.494). Correlation analysis using Spearman test revealed presence of diabetes showed association with increased foveal retinal thickness, decreased subfoveal choroidal thickness and increased IOP (range of rho values were -0.262 and 0.543, p<0.001). Conclusions: Diabetic group had higher retinal thickness, lower choroidal thickness and higher IOP values compared to healthy subjects. No significant RNFL thickness difference was determined between the groups. Results of the current study demonstrated that IOP and posterior segment of diabetic patients without retinopathy should be evaluated cautiously. © 2015 Gazi Eye Foundation. All Rights Reserved.Öğe Have problems been experienced in the treatment of eye patients during the COVID-19 pandemic?(2021) Kaymaz, Abdulgani; Soydan, AdemTo investigate whether there are delays in the treatment of patients with eye diseases during the Covid-19 pandemic. Two hundred patients were included in the study. The problems experienced in the treatment of the patients due to the pandemic and the cause of these problems were investigated. The number of patients whose treatment was delayed was 84 and the mean delay time in treatment was 4.51±2.16 months. The patients who delayed the treatment the most were patients with glaucoma, retinal vascular occlusion, cataract, diabetes mellitus, age-related macular degeneration, and hypertension (86%, 75%, 64%, 53%, 43%, 33%, respectively). The rate of patients presenting due to decreased visual acuity was 24%. It was observed that 39% of all patients had coronaphobia. It is obvious that pandemic disrupts the treatment process of many diseases, including eye diseases. It will be beneficial to create new treatments and follow-up protocols for chronic eye diseases for pandemic periods.Öğe Investigation of the short-term effects of water drinking test on the eye using optical coherence tomography angiography in young healthy male subjects(Taylor & Francis Ltd, 2022) Soydan, Adem; Ulaş, Fatih; Kaymaz, Abdulgani; Toprak, Güvenç; Uyar, Enes; Çelebi, SerdalPurpose To evaluate the acute effects of the water drinking test (WDT) on the eye using optical coherence tomography angiography (OCTA) on healthy young male subjects. Methods The study included 25 eyes of 25 male subjects. Selected parameters of the retinal vasculature were measured, including macular flow indices, foveal avascular zone, and vessel densities (VDs) of the macula using OCTA. The measurements were taken on the first day without drinking water at 0 min, 30 min and 60 min, then repeated on the second day before drinking water at 0 min, and after drinking water at 30 min and 60 min. The Paired Samples t-test and repeated measures One-way analysis of variance test were used in the statistical analyses. Results The repeated measures analysis of variance test using Bonferroni adjustment demonstrated a significant increase in superficial and deep foveal VD following WDT (p < 0.001 for both). Intraocular pressure, retinal nerve fibre layer thickness, foveal avascular zone, flow area of choriocapillaris, flow area of outer retina, foveal non-flow area of superficial layer, and retinal thickness measurements showed no significant changes following WDT. Conclusions WDT is associated with temporary flow modifications in superficial and deep foveal vascular plexus in young male subjects.Öğe Lens içi yabancı cisim ve yönetimi(2012) Soydan, Adem; Bucak, Yasin Yücel; Erdoğan, Selçuk; Doğan, Ümit; Erdurmuş, MesutKırk sekiz yaşında erkek hasta spiral ile metal keserken sol gözüne metal parçası geldiğini fark etmiş. Acil servise başvuran hastanın ilk muayenesinde sol gözde görme keskinliği 20/60 idi. Biomikroskopik muayenede sol kornea nazalinde parasantral alanda perforasyon hattı saptandı. Seidel testi negatif idi. Lens ön kapsülünün delinmiş olduğu ve yabancı cismin lens içine saplandığı görüldü. Arka kapsül intakt olarak izlendi. İlk 24 saatlik izlem sonucu inflamasyonun giderek artması ve lenste kesafet gelişmesi üzerine cerrahi planlandı. Yapılan yabancı cisim çıkarılması, lens aspirasyonu ve göz içi lens implantasyonu sonucu hastanın görmesi postoperatif 4. haftada 20/20 düzeyine ulaştı. Bu olgu sunumunda arka kapsülün sağlam kaldığı metalik lens içi yabancı cisim yaralanması olan hastanın tedavisi rapor edilmiştir.Öğe Management of cataracta membranacea in a geriatric patient(Elsevier Inc, 2013) Erdurmuş, Mesut; Kaymaz, Abdulgani; Önder, Halil İ.; Yılmaz, Ayhan; Soydan, AdemAn 80-year-old woman presented to our clinic with blurred visual in her right eye. On ophthalmoscopic examination, the visual acuity was counting fingers at 50 cm in the right eye and 20/50 in the left eye. Slitlamp biomicroscopy showed fibrous adhesion of the anterior and posterior capsules and absence of lens material in the right eye. Anterior capsule wrinkling was also observed. The left eye had an anterior chamber intraocular lens (IOL) following complicated cataract surgery. Intraocular pressures were within normal limits in both eyes. Cataracta membranacea was diagnosed, and vitrectomy probe-assisted capsular opening, anterior vitrectomy, and sulcus-fixated foldable IOL implantation were performed. At the last follow-up visit, the corrected visual acuity in the right eye improved to 20/50. The aim of this report is describe the oldest patient in the literature with cataracta membranacea and to discuss its management with the aid of current knowledge.Öğe Optik düşük koherensli refl ektometri kullanılan katarakt hastalarında göz içi lens gücü hesaplama formüllerinin karşılaştırılması(2017) Ulaş, Fatih; Kaymaz, Abdulgani; Soydan, Adem; Uyar, Enes; Doğan, ÜmitAmaç: Optik düşük koherens refl ektometri cihazı ile çeşitli biyometrik formüller kullanılarak hesaplanan tahmini postoperatif refraksiyon doğruluklarının karşılaştırılması. Gereç ve Yöntemler: Tüm gözler aksiyel uzunluklarına göre kısa (<22.0 mm), ortalama (22.0-24.5 mm) ve uzun (>24.5 mm) olmak üzere 3 gruba ayrıldı. Beş farklı formül için (Haigis, Hoffer Q, SRK/T, Holladay 1 ve SRK II) Ortalama hata ve ortalama mutlak hata (OMH) değerleri hesaplandı ve karşılaştırıldı. Bulgular: Gözlerin %88,7'si 1 D ve %98,3'ü ise 2 D ortalama mutlak hata içindeydi. Kısa gözlerde Haigis, Hoffer Q, SRK/T, Holladay 1 ve SRK II formülleri için OMH değerleri sırasıyla, 0.37±0.28 D, 0.32±0.29 D, 0.42±0.30 D, 0.41±0.25 D ve 0.46±0.33 D idi. Ortalama gözlerde OMH değerleri sırasıyla, 0.52±0.47 D, 0.51±0.46 D, 0.53±0.46 D, 0.51±0.45 D ve 0.58±0.50 D idi. Uzun gözlerde ise OMH değerleri sırasıyla, 0.52±0.47 D, 0.51±0.46 D, 0.53±0.46 D, 0.51±0.45 D ve 0.58±0.50 D idi. Sonuç: Haigis, Hoffer Q, SRK/T ve Holladay 1 formülleri tüm aksiyel uzunluk gruplarında SRK II formülünden daha öngörülebilir refraktif sonuçlar verdi.Öğe Retinal and choroidal thickness in children with familial Mediterranean fever(Taylor & Francis Inc, 2014) Erdurmuş, Mesut; Bekdaş, Mervan; Demircioğlu, Fatih; Soydan, Adem; Göksügür, Sevil Bilir; Kısmet, ErolPurpose: The aim of the present study was to evaluate retinal and choroidal thicknesses in children with familial Mediterranean fever (FMF). Methods: Thirty patients with FMF and 28 healthy controls were included in the study. The thicknesses of the retina and choroid of each subject's right eye were measured at the fovea and horizontal nasal and temporal quadrants at 500-mm intervals to 1500 mm from the foveal center using spectral-domain optic coherence tomography. Results: Retinal and choroidal thicknesses at the fovea did not differ between groups (p = 0.32 and p = 0.39, respectively). Horizontal nasal and temporal retinal and choroidal thickness measurements at 500-mm intervals to a distance of 1500 mm from the foveal center were also similar between the groups (all p>0.05). Conclusions: The retinal and choroidal thicknesses of children with FMF do not differ from those of age-and sex-matched healthy controls.Öğe Sabah ve akşam saatlerinde yapılan koroid kalınlığı ölçümlerinin karşılaştırılması(2017) Çelik, Fatih; Ulaş, Fatih; Güler, Mete; Soydan, AdemAmaç: Genç sağlıklı bireylerde sabah ve akşam saatlerinde alınan koroid kalınlık ölçümlerini karşılaştırmak. Gereç ve Yöntem: Yaş ortalaması 24,43±2,81 olan 30 sağlıklı birey (16 kadın,14 erkek) çalışmaya dahil edildi. Kronik ve sistemik patolojisi olan, göz cerrahisi geçirmiş ve 3 diyoptrinin üzerinde sferik veya 1 diyoptrinin üzerinde silindirik refraksiyon kusuru olan olgular dahiledilmedi. Retina ve koroid kalınlık ölçümleri santral fovea, santral foveadan 1500 µm temporal ve 1500 µm nazali içermekte idi. Başlangıç optik koherans tomografi ölçümleri sabah 8:30'da alındı ve ikinci ölçümler ise 17:00'de alındı. Verilerin istatistiksel analizi eşleştirilmiş örneklem t testi kullanılarak yapıldı. Bulgular: Saat 8:30'da alınan retina kalınlık ölçümleri nazalden temporale doğru sırasıyla 348,63±15,30, 213,10±16,78 ve 323,33±18,23µm idi. Koroid kalınlık ölçümleri sırasıyla 249,30±66,36, 324,63±63,59 ve 310,83±59,22 µm idi. Saat 17:00'de alınan retina kalınlık ölçümleri nazalden temporale doğru sırasıyla 349,23±15,90, 213,90±16,10 ve 324,70±17,12µm idi. Koroid kalınlık ölçümleri sırasıyla 260,80±62,44,336,87±63,62, 322,10±56,06 µm idi. Sabah ve akşam saatlerinde alınan retina kalınlık ölçümleri istatistiksel olarak farklı değildi (nazalp=0,55, santral p=0,39 ve temporal p=0,14). Sabah ve akşam saatlerinde alınan koroid kalınlık ölçümleri istatistiksel olarak farklı idi (nazalp<0,001, santral p<0.001, temporal p=0,016).Sonuç: Retinal kalınlıkta istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Ancak akşam ölçümlerinde koroid kalınlığında istatistiksel olarak anlamlı artış tespit edildi.Öğe Sağlıklı bireylerde optik koherens tomografi cihazı kullanılarak yapılan retina sinir lifi tabakası kalınlığı ve arka kutup analiz ölçümlerinin tekrarlanabilirliği(2012) Ulaş, Fatih; Soydan, Adem; Balbaba, Mehmet; Çelebi, SerdalAmaç: Sağlıklı bireylerde optik koherens tomografi (OKT) cihazı kullanılarak yapılan retina sinir lifi tabakası kalınlığı (RSLT) ve arka kutup analiz (PPA) ölçümlerinin tekrarlanabilirliğinin değerlendirilmesi. Gereç ve Yöntem: Yaşları 20 ile 30 arasında değişen 50 sağlıklı bireyin sağ gözlerinde RSLT kalınlığı ve PPA ölçümleri yapıldı. Hastaların 25’i (%50) erkek ve 25’i (%50) kadındı. OKT cihazı ile RSLT ve PPA çekim ayarları değiştirilmeksizin rastgele sırayla ilk ölçümler alındıktan sonra hastanın başını geri çekip, OKT cihazının ayarları ve pozisyonu değiştirilmesi için en az 10 saniye beklenildi ve sonrasında ikinci ölçümler alındı. RSLT kalınlığı ölçümlerinin istatistiksel analizi, cihazın yaptığı segmentasyonlardan elde edilen yedi segmentin sonuçları değerlendirilerek yapıldı. PPA ölçümlerinin istatistiksel analizinde ise 8x8 olarak karelere bölünmüş arka kutbun superotemporal ve inferotemporal köşelerindeki karelerin ve santral makülayı çevreleyen merkezdeki dört karenin ölçüm sonuçları değerlendirildi. Tekrarlanan RSLT ve PPA ölçümleri arasındaki farkın istatistiksel analizi eşleştirilmiş örneklem t-testi ile yapıldı. RSLT ve PPA ölçümlerinin tekrarlanabilirliği sınıf içi korelasyon katsayısı (ICC) değerleri hesaplanarak belirlendi. Bulgular: RSLT ve PPA ölçümlerinde değerlendirilen tüm segmentlerde birinci ve ikinci ölçümler arasında fark saptanmadı (p değerleri 0.06 ile 0.91 arası). RSLT ve PPA ölçümlerinde değerlendirilen tüm segmentlerin ICC değerleri ise 0.90 ile 0.99 arası değişmekteydi. Sonuç: Sağlıklı bireylerde OKT cihazı kullanılarak yapılan RNFL ve PPA ölçümlerinin tekrarlanabilirliği çok yüksektir.Öğe Sağlıklı bireylerde optik koherens tomografi cihazının farklı çekim modlarıyla maküla kalınlığının değerlendirilmesi(2013) Ulaş, Fatih; Soydan, Adem; Balbaba, Mehmet; Çelebi, SerdalAmaç: Sağlıklı, genç bireylerde optik koherens tomografi (OKT) cihazının hızlı maküla kalınlığı ölçüm modu ve arka kutup analiz (PPA) ölçüm modu ile elde edilen maküla kalınlığı ölçüm sonuçlarının değerlendirilmesi. Gereç ve Yöntem: Bu geriye dönük çalışmaya Mart 2012-Ağustos 2012 tarihleri arasında göz polikliniğine başvuran, yaşları 20-30 arası değişen, daha önce geçirilmiş kronik bir göz hastalığı hikayesi olmayan 70 sağlıklı, genç birey dahil edildi. Hastaların 35'i (%50) erkek ve 35'i (%50) kadındı. Çalışmaya olguların sadece sağ gözlerinin maküla kalınlığı ve PPA ölçümleri dahil edildi. OKT cihazı ile hızlı maküla kalınlığı ve PPA ölçüm modlarının çekim ayarları değiştirilmeksizin rastgele sırayla ölçümler alındı. Ölçümler tek seansta, aynı deneyimli doktor tarafından ve pupil dilatasyonu uygulanmaksızın gerçekleştirildi. Hızlı maküla kalınlığı ve PPA modları ile alınan ölçümler arasındaki farkın istatistiksel analizi eşleştirilmiş örneklem t-testi ile yapıldı. Bu çekim modlarında alınan ölçümlerin uyumu sınıf içi korelasyon katsayısı (ICC), ölçüm sonuçlarının dağılımını belirlemek için varyasyon katsayısı (CV) değerleri hesaplandı. Bulgular: Hızlı maküla kalınlığı ve PPA modları ile alınan ölçümlerde değerlendirilen tüm segmentlerde ölçümler arasında fark saptanmadı (p değerleri 0.055 ile 0.571 arası). Her iki mod ile yapılan ölçümlerde, değerlendirilen tüm segmentlerin ICC değerleri 0.984 ile 0.992 aralığı gibi yüksek düzeylerde saptandı. CV değerleri ise hızlı maküla çekim ve PPA modlarında sırasıyla %4.40-5.79 ve %4.33-5.76 aralığı gibi oldukça düşük düzeylerdeydi. Sonuç: Sağlıklı, genç bireylerde, OKT cihazı kullanılarak yapılan farklı modlardaki maküla kalınlığı ölçüm sonuçlarının uyumu oldukça yüksektir.Öğe Tear organic acid analysis after corneal collagen crosslinking in keratoconus(Lippincott Williams & Wilkins, 2020) Sağlık, Ayhan; Koyuncu, İsmail; Soydan, Adem; Sağlık, Ferdağ; Gönel, AtamanObjectives: This study examined changes in the levels of organic acids, which are important tear metabolites, after corneal collagen crosslinking (CXL) treatment for keratoconus. Methods: This prospective, nonrandomized, interventional case series included a single eye from 24 patients who were scheduled to receive CXL treatment (Dresden protocol) for progressive keratoconus. Before CXL treatment and at 6 months after treatment, tears were collected in capillary tubes. The patients were separated into four groups as males, females, and ages 18 years younger and >18 older. The organic acid profiles of the tear samples were analyzed using mass spectrometry. Results: An evaluation was made of 12 females and 12 males with a mean age of 19.20 +/- 4.06 years (range: 12-27 years). The greatest percentage increase in organic acids after CXL treatment was observed for N-acetyl-L-aspartic acid (66% increase). The organic acid showing the greatest decrease was 3-OH butyric acid (61% decrease). A decrease of 46% was found (P=0.263) in the lactic acid/malic acid ratio. Conclusion: Metabolomic studies of tears could facilitate a new and objective process in the follow-up period or in the determination of prognosis after CXL treatment for diseases such as keratoconus, which has a multifactorial etiology.Öğe Tek taraflı ambliyop olgularda maküla ve retina sinir lifi tabakası kalınlığının optik koherens tomografi ile değerlendirilmesi(Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, 2014) Soydan, Adem; Doğan, ÜmitAMAÇ: Tek taraflı strabismik ve anizometropik ambliyopisi olan olguların maküla ve retina sinir lifi tabakası kalınlıklarını optik koherens tomografi ile ölçerek ambliyopinin maküla kalınlığı ve retina sinir lifi tabakası üzerindeki etkilerini araştırmaktır. GEREÇ VE YÖNTEM: Çalışmaya 5-62 yaş arası 42 tek taraflı strabismik ambliyopi olgusunun 84 gözü, 50 tek taraflı anizometropik ambliyopi olgusunun 100 gözü ve 50 sağlıklı olgunun 50 gözü dahil edildi. Optik koherens tomografi cihazıyla retina sinir lifi tabakası kalınlıkları ve maküla kalınlıkları değerlendirildi. Refraksiyon kusuru, strabismus ve ambliyopi dışında başka bir göz patolojisi olan olgular çalışmaya dahil edilmedi. Olguların tüm ölçümleri optik koherens tomografi cihazıyla (Spectralis®), pupil dilate edilmeksizin ve aynı operatör tarafından yapıldı. Ölçüm sonuçları ortalama ± standart sapma olarak verildi. Sonuçların istatistiksel analizi bağımsız örneklem t-testi ile gerçekleştirildi. BULGULAR: Strabismik, anizometropik ambliyop ve kontrol grubunun yaş ortalamaları sırasıyla 21,79±11,51, 24,68±14,41 ve 25,96±15,01 yıl idi. Çalışmaya dahil edilen grupların maküla kalınlıkları arasında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı (p>0,05). Strabismik ambliyop ve kontrol grubunun global retina sinir lifi tabakası kalınlıkları sırasıyla 98,07±10,92 µm ve 101,50±9,56 µm idi ve iki grup arasında arasında globalde istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmadı (p>0,05). Temporal superior, temporal ve temporal inferior segmentlerinde strabismik ambliyop grup anlamlı olarak daha inceydi (p<0,05). Bununla birlikte nazal segment ise strabismik ambliyop grupta kontrol grubundan anlamlı olarak daha kalın olarak ölçüldü (p<0,05). Anizometropik ambliyop ve kontrol grubunun global retina sinir lifi tabakası kalınlıkları sırasıyla 108,26±10,86 µm ve 101,50±9,56 µm idi. Anizometropik ambliyop grubun retina sinir lifi tabakası kalınlığı anlamlı olarak daha kalın olduğu belirlendi (p<0,001). SONUÇ: Anizometropik ambliyop olgularda retina sinir lifi tabakası kalınlığı strabismik ambliyop ve kontrol gruplarından daha kalın olduğu saptandı. Artan hipermetropi ve aksiyel uzunluktaki azalma, gruplar arasındaki farkın oluşmasına katkıda bulunmuş olabilir. Anahtar Kelimeler: Ambliyopi, maküla kalınlığı, optik koherens tomografi, retina sinir lifi tabakası.