An evaluation of pre-admission factors affecting the admission time of patients with stroke symptoms
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2010
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Objective: New drugs to be optimally curative in stroke therapy should be given quickly after the appearence of the symptoms. In this study, we studied the factors regarding the delay of the patients' admissions to the emergency departments and the knowledge level of the people about the stroke. Methods: A prospective study was designed in a third referral hospital. The adult patients admitting to hospital with neurologic symptoms were recruited in the study. The patients who admit to the hospital in more than 3 hours after the symptoms appear were asked about the reasons of the delay with open ended questions. Results: The mean age of 117 patients that included in the study were 66.7±13.2. Of these patients, 44% (n=52) were admitted in the first three hours. For patients arriving at hospital in the first three hours the demographic analysis were statistically significant for those living with family members (p=0,008) and for those with speech impairment (p=0,002). Of the patients who arrived at the hospital in more than three hours (n=61, 45.9%), most had either waited for the symptoms to disappear or were hesitant about coming to the hospital. Conclusions: The general knowledge level of the people about the symptoms and risk factors of stroke is thought to be the most important parameter concerning the early admittance. However in this study we found that even the knowledge level is insufficient stroke patients have been reported to admit to the emergency department in the first six hours.
Amaç: Yeni geliştirilen tedaviler ve özellikle de riskli trombolitik tedavi seçeneği nedeniyle acil tedavi gerektiren bir hastalıktır. Çalışmamızda amacımız, hastane öncesi gecikme nedenlerinin neler olduklarını ve toplumumuzun inme konusundaki bilinç düzeyini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışma prospektif olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Acil servisine 6 ay süresince 18 yaş üstü nörolojik semptom veya bulgularla başvuran tüm hastaların çalışmaya alınması ile yapıldı. İnme ön tanısı düşünülen hastaların demografik özellikleri ve hastaneye üç saatten geç başvuran hastaların gecikme nedenleri soruldu. Bulgular: Nörolojik semptom veya bulgularla acil servise başvuran 117 hastanın yaş ortalaması 66.7±13.2 (aralık 22-93) olarak bulundu. Bu hastaların başvuru zaman ortalaması 9.5±14.5 saat idi; %44’ünün (n=52) ilk üç saatte hastaneye başvurduğu tespit edildi. Ailesi ile yaşayan (p=0.008), konuşma bozukluğu bulunan (p=0.002) hastaların anlamlı olarak ilk 3 saat içinde hastaneye başvurdukları görüldü. Hastaneye üç saatten uzun sürede başvuran hastaların (n=61) çoğunluğunu semptomların geçmesini bekleyen veya hastaneye gelmek konusunda isteksiz olan hastaların (n=28) oluşturduğu tespit edildi. Sonuç: Toplumun inme semptomları ve risk faktörleri hakkındaki genel bilgi düzeyinin, erken başvuruyu belirleyen en önemli parametre olduğu düşünülür. Ancak, akut inme olguları azımsanmayacak bir oranda ilk 6 saatte acil servise başvurmuşlardır. Bütün bunların ışığında toplumun hastalığı tanıması ve tedavi yaklaşımları ile fiziksel sakatlıkların önlenebileceği veya azaltılabileceği konusunda hızlı ve acil olarak eğitilmesi gerekliliği vardır.
Amaç: Yeni geliştirilen tedaviler ve özellikle de riskli trombolitik tedavi seçeneği nedeniyle acil tedavi gerektiren bir hastalıktır. Çalışmamızda amacımız, hastane öncesi gecikme nedenlerinin neler olduklarını ve toplumumuzun inme konusundaki bilinç düzeyini araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışma prospektif olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Acil servisine 6 ay süresince 18 yaş üstü nörolojik semptom veya bulgularla başvuran tüm hastaların çalışmaya alınması ile yapıldı. İnme ön tanısı düşünülen hastaların demografik özellikleri ve hastaneye üç saatten geç başvuran hastaların gecikme nedenleri soruldu. Bulgular: Nörolojik semptom veya bulgularla acil servise başvuran 117 hastanın yaş ortalaması 66.7±13.2 (aralık 22-93) olarak bulundu. Bu hastaların başvuru zaman ortalaması 9.5±14.5 saat idi; %44’ünün (n=52) ilk üç saatte hastaneye başvurduğu tespit edildi. Ailesi ile yaşayan (p=0.008), konuşma bozukluğu bulunan (p=0.002) hastaların anlamlı olarak ilk 3 saat içinde hastaneye başvurdukları görüldü. Hastaneye üç saatten uzun sürede başvuran hastaların (n=61) çoğunluğunu semptomların geçmesini bekleyen veya hastaneye gelmek konusunda isteksiz olan hastaların (n=28) oluşturduğu tespit edildi. Sonuç: Toplumun inme semptomları ve risk faktörleri hakkındaki genel bilgi düzeyinin, erken başvuruyu belirleyen en önemli parametre olduğu düşünülür. Ancak, akut inme olguları azımsanmayacak bir oranda ilk 6 saatte acil servise başvurmuşlardır. Bütün bunların ışığında toplumun hastalığı tanıması ve tedavi yaklaşımları ile fiziksel sakatlıkların önlenebileceği veya azaltılabileceği konusunda hızlı ve acil olarak eğitilmesi gerekliliği vardır.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Acute Stroke, Delay, Hospital Arrival, Stroke Onset, Akut İnme, Başvuru Zamanı, Başvuru Gecikmesi, İnme Başlangıcı
Kaynak
Türkiye Acil Tıp Dergisi
Turkish Journal of Emergency Medicine
Turkish Journal of Emergency Medicine
WoS Q Değeri
N/A
Scopus Q Değeri
Cilt
10
Sayı
3