Sevofluran ve halotan ile indüksiyon ve derlenmenin pediatrik olgularda karşılaştırılması

Küçük Resim Yok

Tarih

2004

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Bu çalışmada çocuk yaş grubunda sevofluran ile halotanın; indüksiyon ve derlenme dönemlerine etkilerinin karşılaştırılması amaçlandı. Premedikasyon uygulanmamış ASA I-II grubu, 0-12 yaşları arasında 60 çocuk, randomize olarak halotan (n=30) (H) ve sevofluran (n=30) grubu (S) olmak üzere iki gruba ayrıldı. Volatil anestezik her bir gruba tedrici olarak artırılarak %33 oksijen-%67 azot-protoksit karışımı ile birlikte uygulandı. Kirpik refleksi kaybolduktan sonra, volatil anestezik maddenin konsantrasyonu değiştirilmeden dörtbuçuk dakikalık indüksiyon süresini tamamlayarak hastalar entübe edildi. Entübasyon sonrasında volatil anestezik konsantrasyonu 1-1.5 MAC'lık idame değerine düşürüldü. Operasyonun son sütürlerinin konmaya başlanmasıyla birlikte tüm anestetik maddeler kesilerek %100 oksijen uygulanmaya başlandı. Maske tutulmasından kirpik refleksinin kaybolması, uyanma sırasında ilk yutkunma refleksi, ilk bacak çekme, ekstübasyon zamanı ve ilk ağlamaya başlayıncaya kadar geçen süreler kaydedildi, iki grup arasında bacak çekme süreleri arasında anlamlı farklılık vardı. Laringospazm H grubunda iki hastada gözlendi, kusma H grubunda bir, S grubunda ise 3 hastada tespit edildi. Sevofluranın pediyatrik hastalardaki kullanımının, indüksiyon sırasında laringospazm gözlenmemesi ve derlenme sürelerinin daha kısa olması nedenleriyle halotana oranla daha güvenilir olduğu kanısına varıldı.
In this study, the effects of sevoflurane and halothane on induction and emergence and were compared. The study enrolled 60 ASA I-II pediatric patients aged between 0-12 years. They received no premedication and were randomized into two groups, one of which received sevoflurane anesthesia (S) and the other halothane anesthesia (H). Each of these volatile anesthetics were adminisrated in 33% oxygen and 67% nitrous-oxide mixture, in increasing doses. When the eye-lash reflex disappeared, the volatile anesthetic concentration was kept constant for four and a half minutes to complete the induction of anesthesia, until the patients were intubated. Following intubation, the volatile anesthetic dose was reduced to 1-1.5 MAC for maintenance. At the end of the surgical procedure, all volatile anesthetics vere stopped and 100% oxygen was administrated. During induction, the time between the beginning of the administration of the volatile anesthetic to the patient and the loss of the eye-lash reflex was recorded. During recovery, the time between the beginning of application of 100% oxygen and the first swallowing reflex, thefirst leg-pulling, the extubation time and the time ofcrying were noted. There were statistically significant difference the first leg-pulling times between the two groups. Laryngospasm was observed in two patients in Group H, vomiting was observed in one patient in Group H and 3 patients in Group S. The utilisation of sevoflurane in the pediatric patiens may be safer than halothane in terms of having shorter recovery time and no laryngospasm during the induction.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Anestezi, Acil Tıp

Kaynak

Anestezi Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Q4

Cilt

12

Sayı

1

Künye