Yazar "Köse, İbrahim Alper" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 14 / 14
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akademik ve Genel Benlik Algısı Envanteri'nin psikometrik özelliklerinin incelenmesi(2013) Yandı, Alperen; Köse, İbrahim AlperBu çalışmada, Marsh (1987) tarafından geliştirilen, 18 – 26 yaş aralığındaki bireylerin öz kavramını belirlemeye yönelik olan, Öz Kavram Envanteri – III‘ten seçilen boyutlarla oluşturulan ve 6 alt boyut ve 62 madde içeren Akademik ve Genel Benlik Algısı Envanteri‘nin psikometrik özelliklerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Süreçte, öncelikle çeviriler yapılmış ve 26 üniversiteden 1945 öğrenciye envanter uygulanmıştır. Uygulamalar araştırmacı tarafından bizzat ve internet yoluyla gerçekleştirilmiştir. Uygulama sürecinden sonra, öncelikle maksimum benzerlik temelli beklenti maksimizasyonu yöntemi ile kayıp veriler tamamlanmıştır. iki aşamalı olarak planlanan analiz sürecinde envanterin güvenirlik katsayıları hesaplanmış, açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizi gerçekleştirilerek sonuçlar yorumlanmıştır. ilk aşamada yapılan doğrulayıcı faktör analizi sonuçlarına göre model uyumunun düşük, ikinci analiz aşamasında veri setinde yapılan değişikliklerle uyumunun yüksek olduğu tespit edilmiştir.Öğe Angoff, nedelsky ve ebel standart belirleme yöntemleri ile belirlenen kesme puanlarının karşılaştırılması(2014) Demir, Okan; Köse, İbrahim AlperBu araştırma ile test merkezli standart belirleme yöntemlerinden Angoff, Nedelsky ve Ebel yöntemleri ile belirlenen kesme puanlarının karşılaştırılması amaçlanmıştır. Araştırmada öğrenciler ve uzmanlar olmak üzere iki farklı gruptan veri toplanmıştır. Dokuzuncu sınıf matematik dersi kümeler ve denklemler-eşitsizlikler öğrenme alanına ait kazanımları ölçmek amacıyla araştırmacı tarafından hazırlanan 26 maddeden oluşan matematik başarı testi 245 öğrenciye uygulanmış, elde edilen başarı puanları araştırmanın öğrenci verileri olarak kullanılmıştır. Uzman verileri ise araştırmacı tarafından geliştirilen “Uzman Görüşleri Formu” ile toplanmıştır. Başarılı kabul edilen öğrenci yüzdeleri arasında anlamlı fark olup olmadığı bağımlı iki yüzde arasındaki farkın testi ile sınanmıştır. Yöntemler arasındaki uyum Cohen’s Kappa İstatistiği ile, MGP’ler arasındaki ilişki Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı ile, MGP’lerin ortalamaları arasındaki fark ise Bağımlı Gruplar t Testi ile incelenmiştir. Araştırma sonucunda en yüksek kesme puanının Angoff yöntemi, en düşük kesme puanının Nedelsky yöntemi tarafından belirlendiği, başarılı kabul edilen öğrenci yüzdelerinin anlamlı şekilde farklılaştığı görülmüştür. Yöntemler tarafından belirlenen kesme puanlarına göre öğrenciler başarılı-başarısız şeklinde kategorize edildiğinde, Angoff ve Ebel yöntemleri ile Ebel ve Nedelsky yöntemleri arasında yüksek derecede pozitif yönde bir uyumun olduğu, Angoff ve Nedelsky yöntemleri arasında ise pozitif yönde makul bir uyumun olduğu görülmüştür. Angoff ve Nedelsky yöntemleri arasında, MGP’ler bakımından düşük düzeyde bir ilişki olduğu görülürken, MGP’lere ait ortalamalar arasındaki fark anlamlı bulunmuştur. Angoff ve Ebel yöntemleri arasında yüksek düzeyde anlamlı bir ilişki olduğu belirlenmiş, MGP’lere ait ortalamalar arasındaki fark anlamlı bulunmamıştır. Nedelsky ve Ebel yöntemleri arasında düşük düzeyde bir ilişki olduğu gözlenmiş, MGP’lerin ortalamaları arasındaki fark anlamlı bulunmamıştır. ebel, nedelsky, kesme puanı.Öğe Aşamalı tepki modeli ve klasik test kuramı altında elde edilen test ve madde parametrelerinin karşılaştırılması(2015) Köse, İbrahim AlperBu çalışmanın temel amacı klasik test kuramı (KTK) ve aşamalı tepki modeli (ATM) altında Yapılandırmacı Öğrenme Ortamları Ölçeğinin kestirilen madde ve test parametrelerinin karşılaştırılarak, araştırmacılara hangi kuram altında kestirilen parametrelerin daha keskin ve güvenilir olduğunu sunmaktır. Geleneksel güvenirlik analizi ve özdeğer grafiği sonuçları veri grubunun tek boyutlu olduğunu ve ölçekten elde edilen sonuçların güvenilir olduğunu göstermektedir. Yapılandırmacı öğrenme ortamları ölçeği ortaokul formunun madde ortalaması 3,39 olarak hesaplanmış ve bu da orta düzeyde madde güçlüğüne karşılık gelmektedir. Madde ayırıcılık parametreleri incelendiğinde KTK altında 10 maddenin düşük ayırıcılığa sahip olduğu, ATM altında ise 3 maddenin düşük ayırıcılığa sahip olduğu ve ayırıcılık değerlerinin 0,61 ile 1,81 arasında değiştiği ortaya konmuştur. Her iki kuram altında madde ayırıcılık parametreleri arasında r=0,96 düzeyinde korelasyon bulunmuştur. Sonuç olarak her iki kuram altında kestirilen madde ve test parametrelerinin yüksek düzeyde ilişkili olduğu, model varsayımların karşılandığı ve sınırlılıkların göz önüne alındığı durumlarda her iki kuramında kullanılabileceği sonucuna ulaşılmıştır.Öğe Comparison of different forms of a test with or without items that exhibit DIF(2019) Tülek, Önder Kamil; Köse, İbrahim AlperPurpose: This research investigates Tests that include DIF items and which are purified from DIF items. While doing this, the ability estimations and purified DIF items are compared to understand whether there is a correlation between the estimations. Method: The researcher used to R 3.4.1 in order to compare the items and after this situation; according to manipulated factors, we carried out the data production under different circumstances with the help of simulation study. The manipulated factors were determined levels of sample size (1000, 2000), test length (40, 60) and percentage of DIF (%5, %10). By using the new data each condition’s DIF items’ ability estimations were carried out. Afterward, DIF items purified from the tests and later the abilities were estimated. The correlation between the ability parameters was calculated by using the Spearman's Rank Correlation Coefficient and these parameters were calculated separately according to the eight conditions. Findings: After calculations, all of the coefficients of correlations (rs)’ values were almost zero (p<0.01). In other words the test length 40 and 60, sample size 1000 and 2000, percentage of DIF %5 and %10, when we crossed these parameters in different eight conditions, there was no familiar correlation between the tests that include DIF items and tests of that purified from DIF items. Besides, there was no correlation between the tests thinking the ability estimations; if we exclude DIF items from the tests, the individuals’ test ranking changes, too. Implication for Research and Practice: This study showed that tests that include DIF items affect the ability estimation of individuals. In the frame of this result, teachers, administrators, and policymakers should bear in mind tests DIF potential. Also, this study may be carried out by using various conditions.Öğe Farklı yöntemlerle ölçme değişmezliğinin incelenmesi: Pisa 2012 örneği(2017) Yandı, Alperen; Köse, İbrahim Alper; Uysal, ÖmürBu çalışmada istatistiksel varsayımlar açısından farklı olan yöntemler kullanılarak aynı veri setinin ölçme değişmezliği ile ilgili sonuçların incelenmesi amaçlanmıştır. Ayrıca normallik varsayımını gerektiren ve gerektirmeyen yöntemlerin normallik varsayımı sağlanamayan durumlarda farklı sonuçlar gösterip göstermediğine bakılmıştır. Bu amaca göre PISA 2012 alt ölçeklerinden beş maddeden oluşan Problem Çözmeye Açıklık ölçeği Türkiye ve Finlandiya örneklemleri veri seti üzerinde yapısal eşitlik modellemesi çatısı altındaki ortalama kovaryans yapılarının değişmezliği analizi ve örtük sınıf analizi çatısı altındaki çoklu grup örtük sınıf analizi yöntemi analizler gerçekleştirilmiştir. Ortalama kovaryans yapılarının değişmezliği analizi için Lisrel 8.72; çoklu grup örtük sınıf analizi için ise Latent Gold 5.1 programları kullanılmıştır. Ortalama kovaryans yapılarının değişmezliği analizi için yapısal değişmezlik ile başlayan ve katı değişmezlik aşaması ile biten aşamalı test etme yöntemi adımları takip edilmiştir. Örtük sınıf analizi için ise örtük sınıf sayısının belirlenmesinden sonra heterojen, kısmi homojen ve homojen model test edilmiştir. Analizlerden önce Kolmogorv Smirnov testi kullanılarak her bir maddenin normalliği incelenmiştir. Alt örneklemler ve tüm grup için hiç bir madde normal dağılım göstermemiştir. Normallik varsayımı gerektiren ortalama kovaryans yapılarının değişmezliği analizi sonuçlarına göre katı değişmezlik kabul edilmiştir. Bir başka deyişle ölçme değişmezliği sağlanmıştır. Fakat normallik varsayımı gerektirmeyen çok gruplu örtük sınıf analizi için kısmi homojen model kabul edilmiştir. Kısmi homojen model ortalama kovaryans yapılarının analizi adımlarından zayıf değişmezliğe karşılık gelmektedir. Elde edilen sonuçlara göre varsayımlar açısından farklılaşan metotlar kullanıldığında ölçme değişmezliği bulguları değişiklik göstermiştir. Bu bağlamda yöntemler için gerekli varsayımlar mutlaka incelenmeli ve gizil ve gözlenen değişken yapıları göz önünde bulundurularak uygun yöntem seçmeye dikkat edilmelidirÖğe İlköğretim Akademik Başarı Ölçüleri İle Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sınav Puanları Arasındaki İlişki(2018) Karakoç, Gürkan; Köse, İbrahim AlperBu araştırma ile Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sınavına giren öğrencilerin TEOG sınavı alt testi ham puanları ile ortaokuldaki ilgili derslere ait ders başarı ölçüleri arasındaki ilişkiler tespit edilmeye çalışılmıştır. Araştırma kapsamında, öğrencilerin 6. ve 7. sınıf matematik, Türkçe, din kültürü ve ahlak bilgisi, fen bilimleri, sosyal bilgiler ve İngilizce derslerine ait başarı ölçülerinin TEOG sınavı alt testi ham puanlarını yordama düzeyi belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırma kapsamında öğrencilerin 6. ve 7. sınıf matematik, Türkçe, din kültürü ve ahlak bilgisi, fen bilimleri, sosyal bilgiler ve İngilizce dersi yazılı sınav, ders etkinliklerine katılım ve performans görevi puanları bağımsız değişken; TEOG sınavı matematik, Türkçe, din kültürü ve ahlak bilgisi, fen bilimleri, sosyal bilgiler ve İngilizce alt testi ham puanları ayrı ayrı bağımlı değişken olarak ele alınmıştır. Bağımlı değişken ile bağımsız değişkenler arasındaki ilişki çoklu regresyon analizi ile incelenmiştir. Araştırma sonucunda TEOG sınavı matematik, Türkçe, din kültürü ve ahlak bilgisi, fen bilimleri ve sosyal bilgiler alt testi başarısını en yüksek düzeyde yordayan değişkenin ilgili derslere ait başarı ölçülerinden yazlı sınav değişkeni olduğu; TEOG sınavı İngilizce alt testi başarısını en yüksek düzeyde yordayan değişkenin ders etkinliklerine katılım değişkeni olduğu; performans görevi değişkeninin TEOG sınavı sosyal bilgiler ve İngilizce dersi başarılarının açıklarken matematik, Türkçe, din kültürü ve ahlak bilgisi, fen bilimleri başarısını açıklamada yetersiz kaldığı görülmüştür.Öğe Kayıp veri ele alma yöntemlerinin t-testi ve anova parametreleri üzerine etkisinin incelenmesi(2014) Köse, İbrahim Alper; Öztemur, BegümBu araştırmanın amacı, kayıp veri sorunu giderme yöntemlerinin t-testi ve ANOVA parametreleri üzerine etkisinin incelenmesidir. Araştırma 50, 100, 200, 400 birimlik yapay veri setleri üzerinden yürütülmüştür. Veri setleri düşük ve yüksek korelasyonlu normal dağılıma uygun olarak oluşturulmuştur. %5, %10, %20 kayıp olacak şekilde rastgele koşullar altında eksiltilmiş veriler Tamamıyla Rassal Olarak Kayıp (TROK) yapısına uygun oluşturulmuştur. Türetilen veri setlerine kayıp veri giderme yöntemlerinden silme, yerine ortalama koyma, regresyon ve beklenti maksimizasyonu yöntemleri uygulanmıştır. Çalışma sonucunda kullanılan yöntemlerin ortaya koyduğu değerler farklı korelasyona ve farklı büyüklükteki veri setlerinde oldukça değişiklik göstermiştir. Düşük birimli veri setlerinde regresyon ve Beklenti Maksimizasyonu (BM) yöntemleri en yakın sonuçları verirken, yüksek birimli veri setlerinde regresyon ve yerine ortalama koyma yöntemi tam veri setlerine uygulanan analiz değerleriyle daha tutarlı sonuçlar vermiştir.Öğe Keman çalma becerilerinin çok yüzeyli rasch modeli ile incelenmesi(2016) Köse, İbrahim Alper; Sözbir, Senem Acay; Kalender, CanerÇalgı eğitiminin boyutlarından biri olan keman eğitimi süreci, kendi içinde de teknik ve müzikal alt boyutları içeren zorlu bir süreçtir. Bu süreçte öğrenciye kazandırılması hedeflenen çok sayıda beceri yer almaktadır. Sağ ve sol el olarak ikiye ayrılabilen bu beceriler öğrenci performansı olup, bunların ölçülmesinde farklı kuramlar ve bu kuramların altında farklı yöntemler vardır. Çok yüzeyli Rasch modelinin son dönemde öğrenci performansının ortaya konmasında önemli avantajları ortaya konmuştur. Çok yüzeyli Rasch modeli, Rasch modelinin bir uzantısı olup, güçlük ve yetenek parametresinden sonra üçüncü bir parametrenin (puanlayıcı katılığı/cömertliği) modele eklenmesiyle ortaya çıkmış bir modeldir. Üç parametrenin/yüzeyin aynı anda analize sokulması ile ölçme hataları azaltılacak, bütün yüzeyler aynı ölçek düzeyinde karşılaştırmalı olarak incelenebilecek ve puanlayıcıların katılığı/cömertliği hakkında bilgi sahibi olunabilecektir. Bu çalışma çerçevesinde on bir müzik öğrencisinin keman çalma becerileri, araştırmacıların belirlediği keman çalma becerileri ölçütler takımı kullanılarak üç puanlayıcı tarafından puanlanmıştır. Araştırma sonucunda öğrenciler çalma becerileri açısından sıralanmışlar, en kolay ve en zor gelen beceriler ortaya konmuş ve puanlayıcılar arası uyum, katılık/cömertlik durumları raporlaştırılmıştır. Bir başka sonuç olarak da çok yüzeyli Rasch analizinin müzik eğitiminde öğrenci performansının ölçülmesinde alternatif olarak kullanılabileceği desteklenmiştir. Araştırma sorularının cevaplanmasında MINIFAC yazılımı kullanılmış, anlamlılık düzeyi .05 olarak seçilmiştir.Öğe KKTC’DE GENEL VE MESLEKİ LİSELERDE GÖREV YAPAN ÖĞRETMENLERİN ÖLÇME DEĞERLENDİRME UYGULAMALARINA YÖNELİK YETERLİK ALGILARININ İNCELENMESİ(2017) Sekban, Mustafa; Köse, İbrahim AlperBu araştırmada; Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nde görev yapan genel ve meslek lisesi öğretmenlerinin ölçme ve değerlendirme uygulamalarına yönelik yeterlik algılarının incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma verileri Sever (2012) tarafından geliştirilen Ölçme Değerlendirme Uygulamalarına Yönelik Yeterlik Algısı Ölçeği ile bilgi formu ile toplanmış, uygulanabilmesi için DFA yapılmış olup kabul edilebilir fit değerleri görülmüştür. Araştırma sonunda; ölçme değerlendirme sürecinin planlanma aşaması ve değerlendirme anlayışının diğer boyutlara göre öğretmenlerin kendilerini daha yeterli algıladıkları, ölçek bütününde ise yeterli düzeyde algıladıkları gözlenmiştir. Cinsiyet değişkenine göre sadece "Sürecin Gözden Geçirilmesi" alt boyutunda kadın öğretmenlerin kendilerini daha yeterli algıladıklarını bulunmuştur. Ölçme ve değerlendirme dersi alıp almama durumu, hizmet içi eğitim alıp almama durumu ve mezun oldukları yükseköğretim programı değişkenlerine göre, öğretmenlerin verdiği cevaplar doğrultusunda anlamlı bir farklılık bulunamamıştır. Öğretmenlerin mesleki kıdemlerinin, haftalık ders yükünün ve şu an çalıştıkları okuldaki öğretmen sayılarının ölçeği yordadığı tespit edilmiştirÖğe The path that a Turkish preservice teacher follows: A teaching belief system approach including ‘Self’1(2017) Bahçivan, Eralp; Doruk, Bekir Kürşat; Köse, İbrahim AlperBu çalışmanın amacı öğretmen adaylarında benlik, epistemolojik inançlar ve öğrenme-öğretme anlayışları arasındaki ilişkilerin incelenmesidir. Bu amaç doğrultusunda Rokeach (1968) tarafından ortaya konan inanç sistemi göz önünde bulundurularak yapısal bir model önerilmiştir. Böyle bir modelin sonuçlarının hem teorik hem de uygulama alanında katkılar sunacağına inanılmaktadır. Veri toplama amacıyla üç farklı ölçek kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemi 918 öğretmen adayını kapsamaktadır. Çalışmanın sonuçlarına göre öğretmen adaylarında üç farklı benlik tipi gözlemlenmiştir: özerk, ilişkisel ve özerk-ilişkisel. Ayrıca, özerk ya da özerk-ilişkisel benliğe sahip adayların sofistike epistemolojik inançlara sahip olduğu görülmüştür. Bunun yanında öğretmen adaylarının sofistike epistemolojik inançlarının yapılandırmacı anlayışa sahip olmalarına sebep olduğu gözlemlenmiştir. Bu sonuçlar doğrultusunda uygulama önerileri çalışma içinde sunulmuşturÖğe Psychometric properties of the orientations to happiness scale and measurement invariance between samples of Turkish and Russian university students(Springer, 2015) Köse, İbrahim AlperThe purpose of this study was to investigate the psychometric properties of the Orientations to Happiness Scale (OHS) in a sample of Turkish university students and to compare the factorial structures derived from Turkish and Russian samples. The OHS, Satisfaction with Life Scale, General Life Satisfaction Scale and UCLA Loneliness Scale (version 3) were administered to 1,007 volunteer university students from two countries. The validity and reliability findings generally supported the multifactorial structure of the OHS in both samples. All of the components of the OHS significantly predicted life satisfaction (SWL) in the Turkish sample. In the Russian sample, only meaning significantly contributed to SWL. Therefore, the Turkish version of the OHS effectively assesses Turkish individuals' orientations to happiness.Öğe Pısa 2009 öğrenci anketi alt ölçeklerinde (q32-q33) bulunan maddelerin değişen madde fonksiyonu açısından incelenmesi(2015) Köse, İbrahim AlperBu araştırmada PISA-2009 öğrenci anketinde bulunan okula ve öğretmenlere ilişki algı alt testlerinde yer alan maddelerin DMF açısından 4 farklı ülke (Türkiye, ABD, İrlanda ve İngiltere) ve cinsiyete göre ele alınarak karşılaştırmalı olarak araştırılması amaçlanmıştır. Araştırmada kullanılan maddeler çoklu puanlandığı için DMF analizinde aşamalı tepki modeli altında kullanılan olabilirlik oranı testi (likelihood ratio test) tercih edilmiştir. DMF analizlerine geçmeden önce öncelikle MTK’nın tek boyutluluk varsayımı test edilmiş ve veri gruplarına ayrı ayrı DFA uygulanmıştır. DFA analizleri sonucunda alt testler için test edilen tak faktörlü ölçme modelinin doğrulandığı ve MTK’nın tek boyutluluk varsayımının karşılandığı ortaya konmuştur. Ölçeklerdeki maddelerde DMF bulunup bulunmadığı MULTILOG programı yazılımı ile analiz edilmiş ve okul öğrenmelerine ilişkin algı alt ölçeğinde cinsiyete göre 2, IRL-ING örneklemlerinde 1, ABD-İngiltere’de 2 ve ABD-Türkiye’de 4 maddede, öğretmenlere yönelik algı alt ölçeğinde ise cinsiyete göre 1, İrlanda-İngiltere örneklemlerinde 1, ABD-İngiltere’de 2 ve ABD-Türkiye’de 4 maddede DMF bulunduğu istatistiksel olarak ortaya konmuştur.Öğe Sunum yapma becerilerinin çok yüzeyli rasch analizi ile değerlendirilmesi(2016) Köse, İbrahim Alper; Usta, Hatice Gonca; Yandı, AlperenBu araştırmanın amacı öğrenci sunumlarına ait akran değerlendirmeleri kullanılarak puanlayıcı, ölçüt ve sunum becerilerinin çok yüzeyli Rasch modeli ile analizini yapmaktır. 2015-2016 eğitim öğretim yılında eğitimde ölçme ve değerlendirme yüksek lisans dersini alan 6 öğrenci araştırma grubunu oluşturmaktadır. Öğrenciler sunum becerilerini kendileri ve akranları tarafından, araştırmacının puanlama kriterlerini belirlediği değerlendirme formunu kullanarak yapmışlardır. Analizler sonucunda puanlayıcıların katılık ve cömertlikleri bakımından ayrıldıkları, öğrencilerin konuyu sunmada ilgi çekici materyal kullanmadıkları, verilen sürelere bütün katılımcıların uydukları belirlenmiştir. Sonuç olarak çok yüzeyli Rasch ölçme modelinin öğrenci performansını belirlemede kullanılabilecek alternatif ölçme modeli olduğu örneklenmiştir.Öğe Yükseköğretim kurumlarında öğrenci sadakati(2012) Köse, İbrahim AlperYükseköğretim kurumları arasındaki artan rekabetçi yapı, kurum sayısındaki nicel artış ve öğrencilerde seçme olasılığının artırması, bu kurumları seçmede etkili olan faktörlerin irdelenmesini gerektirmektedir. Bu faktörlerin arasında en önemlilerinden birisi öğrenci sadakatidir. Bu araştırma ile öğrenci sadakati üzerinde etkili olan değişkenlerin, kavramsal modeller çerçevesinde tartışılması amaçlanmış ve öğrencinin kuruma olan sadakatinin ortaya konmasının sağlayacağı yararlar literatür çerçevesinde belirlenerek yüksek öğretim kurumu yöneticilerine ve öğretim elemanlarına yol gösterici olmasına çalışılmıştır. Araştırma sonucunda öğrenci sadakati üzerinde etkili olan en önemli değişkenler; yüksek öğretim kurumunun imajı, yüksek öğretim kurumunun verdiği hizmet kalitesi ve öğrencinin kuruma bağlılığı olarak belirlenmiştir. Literatürde öğrenci sadakati ve değişkenleri üzerinde farklı modellemeler oluşturulmuştur. Bu farklılığın nedeni bir kurum veya organizasyon için geliştirilmiş olan modelin farklı ülke ve kültürdeki bir kurum için geçerli olamayabileceği düşüncesidir. Yüksek öğretim kurumu yöneticileri artan rekabetçi yapı karşısında var olan öğrencileri sistemlerinde tutmak ve yeni öğrencileri kazanmak amacıyla öğrenci sadakati üzerinde etkili olan değişkenleri dikkatle incelemeli, kurumlarındaki öğrencilerin sadakat düzeyini belirli aralıklarla tespit etmeli ve sadakat düzeyini artırmak için araştırma sonunda önerilen çalışmaları yapmalıdır.