Bolu kentinin mekânsal gelişimi
Yükleniyor...
Dosyalar
Tarih
2014
Yazarlar
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Bolu, Türkiye'nin sosyo-ekonomik yönden en gelişmiş Marmara Bölgesini, Anadolu'nun diğer bölgelerine bağlayan ulaşım sisteminin üzerinde yer alan önemli bir bağlantı kentidir. Bolu, iki büyük şehiri birbirlerine bağlayan bu ulaşım aksının ortasında ve yakın konumdadır. Kent önceleri tarihi merkez çevresinde gelişme göstermiş; daha sonra batıda açılan üniversitenin, 1999 Depremi sonrası inşa edilen konutların ve toplu konutların etkisi ile sıçrama yaparak kuzey ve batı yönlerine doğru yayılmaya başlamıştır. Özet olarak; kentin batı ve kuzey tarafında konut alanları, doğuda sanayi alanları ve askeri alan ve güneyde ise turizm alanı (dağ ve termal kaplıca) yer almaktadır. Kentin fiziksel yapısındaki değişim 1940'lı yıllarda başlamıştır: 1944 yılında meydana gelen büyük deprem sonrası, hasarlı binalarla birlikte eski yapılar, tarihe ve kültüre sahip çıkılmayarak, yıkıma uğramıştır. Hasarlı yapılar onarılmasıyla, görselliğe yönelik şekilde yeniden kullanıma sunulmuş olsaydı, bugün kent mekanı daha çekici özellik kazanmış olurdu. Bugün için yoğun trafik (özellikle merkezde otopark alanları eksikliği), hava ve çevre kirliliği (gelişigüzel yer seçen tavuk çiftliklerinin olumsuz etkileri) gibi sorunları bulunmaktadır. Türkiye toplamının üçte biri karşılanan beyaz et üretimi, Bolu ekonomisine ivme kazandırmaktadır. Ancak, tavuk çiftliklerinin ovada gelişigüzel yer seçmeleri ve atıklarının çevreye bırakılması yoğun olarak kirliliğe yol açılmaktadır. Bu durum turizmi olumsuz yönde etkilemektedir. Bolu'da doğal güzellikler bulunması nedeniyle turizmin ağırlığı ve önceliği bulunmaktadır. Bu değerlerin geliştirilerek kullanıma sunulması beklentisi bulunmaktadır. Kent aktif deprem kuşağı üzerinde yer almaktadır: Kentin de içinde yer aldığı Bolu Ovası en aktif deprem kuşağı olup oturmamış ve yerleşmemiş alüvyonik niteliktedir. Tektonik bakımdan çok hareketli olan bölge, kentsel alanları da etkisi altına almıştır. "Kuzey Anadolu Fayı" nın varlığı ile şekillenen jeolojik yapı, birinci derece deprem bölgesi durumundadır. Kentin tek bir merkez üzerinde sıkışık durumda yoğunlaşmış formu, 1999 Depremi sonrası ortaya çıkan konut uygulamalarıyla çözülme süreci içine girilmiştir. Doğal çevrenin sağladığı özelliklere dayanılarak, turizm potansiyeli harekete geçirilmeye çalışılmaktadır. Kentin tek bir merkez üzerinde sıkışık durumdaki yoğunlaşmış formu, 1999 Depremi sonrası ortaya çıkan konut uygulamaları (deprem konutları ve toplu konut uygulamaları) ve yeni şehirlerarası ulaşım terminalinin batıda karayolları yakınında yer alması ile çözülme süreci içine girilmiştir: Kentsel yayılma-saçılma şeklinde görülen bu gelişme; az sayıda alt merkez oluşturarak dağılmaya (desantralize) başlamıştır. 1999 depremi sonrası düzenlenen jeolojik arazi etüdlerine göre; kentin batı ve kuzeye doğru olan alanlarının zeminin, depreme karşı sağlam yapıda olduğu belirlenmiştir. Kent merkezinde haftada iki kez düzenlenen açık pazarlar, çevrede yer alan 124 köy için üretilenlerin satıldığı - ihtiyaçların satın alındığı ve toplanılan-iletişim kurulan ticari ve sosyal mekanlar işlevini görmektedir. Bolu kentinin nüfusu yavaş büyüme eğilimi göstermektedir, ancak kent yerleşimi geniş alan üzerine dağılarak ve saçılarak karmaşık ilişkiler ağına dönüşmeye başlamıştır.
Bolu is a significant linking city located on the transportation system connecting the Marmara Region, the area that is socio-economically the most developed part of Turkey, and other parts of Anatolia. Bolu is midway between and close to the two metropolitan cities with a dense population in Turkey. The city was previously developed around the historical center, and later this development progressed towards the north and west due to the university campus, the postearthquake houses built and housing development projects in the west. In sum, there are housing areas in the west and north side of the city, industrial and military zones in the east and tourist areas in the south. Changes in the physical structure of the city began in the 1940s. In those times, after a major earthquake, historical buildings, along with damaged structures were pulled down without protecting historical and cultural values. Today, along with its problems such as heavy traffic (lack of enough parking lots, particularly in the city centre), air and environmental pollution (negative impacts of randomly located poultry farms). They cause environmental pollution and negatively affect tourism. The potentials of a number of significant natural beauties have not been adequately utilized in terms of tourism. Since there are natural beauties in Bolu, tourism is prioritized and its power is felt. It is expected that these values are developed and presented for use. The city is located on an active earthquake zone. The tectonically active area has influenced urban areas as well. The geological structure that has turned into "Northern Anatolia Fault" has rendered the settlement areas in the city firstdegree seismic zone of high risk. With the houses built after the earthquake in 1999 and recently built housing development areas, the current settlement areas spread and satellite housing areas away from the centre have emerged towards the west between the highways. There are new planning efforts because of the obligation to divert the city to these areas which have a stronger ground. The notion of open market has a significant place in life in the city since Bolu functions as a commercial centre where 124 villages sell what they produce and buy the commodities that they need. The open market that is organized twice a week in the civic centre is also a social environment where shoppers meet and communicate. Bolu has slightly increased its population, it is turning into a city that is spreading on a large area with a more complicated network of relations.
Bolu is a significant linking city located on the transportation system connecting the Marmara Region, the area that is socio-economically the most developed part of Turkey, and other parts of Anatolia. Bolu is midway between and close to the two metropolitan cities with a dense population in Turkey. The city was previously developed around the historical center, and later this development progressed towards the north and west due to the university campus, the postearthquake houses built and housing development projects in the west. In sum, there are housing areas in the west and north side of the city, industrial and military zones in the east and tourist areas in the south. Changes in the physical structure of the city began in the 1940s. In those times, after a major earthquake, historical buildings, along with damaged structures were pulled down without protecting historical and cultural values. Today, along with its problems such as heavy traffic (lack of enough parking lots, particularly in the city centre), air and environmental pollution (negative impacts of randomly located poultry farms). They cause environmental pollution and negatively affect tourism. The potentials of a number of significant natural beauties have not been adequately utilized in terms of tourism. Since there are natural beauties in Bolu, tourism is prioritized and its power is felt. It is expected that these values are developed and presented for use. The city is located on an active earthquake zone. The tectonically active area has influenced urban areas as well. The geological structure that has turned into "Northern Anatolia Fault" has rendered the settlement areas in the city firstdegree seismic zone of high risk. With the houses built after the earthquake in 1999 and recently built housing development areas, the current settlement areas spread and satellite housing areas away from the centre have emerged towards the west between the highways. There are new planning efforts because of the obligation to divert the city to these areas which have a stronger ground. The notion of open market has a significant place in life in the city since Bolu functions as a commercial centre where 124 villages sell what they produce and buy the commodities that they need. The open market that is organized twice a week in the civic centre is also a social environment where shoppers meet and communicate. Bolu has slightly increased its population, it is turning into a city that is spreading on a large area with a more complicated network of relations.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Konut, Kentleşme, Turizm, Çevre, Mekânsal Gelişme, Housing, Urbanization, Tourism, Environment, Spatial Development
Kaynak
Abant İzzet Baysal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
14
Sayı
1