Diffüz  İnterstisyel Akciğer Hastalığı Tanısı Alan Olgularımızın Retrospektif Değerlendirilmesi

Küçük Resim Yok

Tarih

2015

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Amaç: Diffüz intersitisyel akciğer hastalığı (DİAH) benzer klinik, radyolojik ve fonksiyonel özellikler taşıyan, etyolojisi tam olarak aydınlatılamayan heterojen bir grubu tanımlar.Tanısı, takibi ve tedavisi klinisyenler için zorluklar taşımaktadır.Bu çalışmada, kliniğimizde DİAH tanısı alan olguların tanı ve tedavi yaklaşımları açısından deeğerlendirilmesi amaçlandı. Yöntem: Kliniğimizde DİAH tanısı alan 163 olgunun kayıtları retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Olguların yaş  ortalaması 58,3± 15,2 olup 13'ü( %7,97) erkek ve 150'si (92,02) kadın idi. Olguların 33' ü sarkoidoz, 25'i IPF, 6'sı eosinofilik pnömoni,16 'sı kollojen doku hastalığı, 1'i pulmoner hemosiderozis,10'u hipersensitivite pnömonisi,1 ' i alveolar proteinozis ve 2'si bronşiyolitis obliterans olarak tanı alırken 49'u sınıflandırılamayan DİAH olarak takip edilmiştir.153 olgu yüksek rezolüsyonlu bilgisayarlı tomografi (HRCT) ile değerlendirilmişti. 110 olguya fiberoptik bronkoskopi yapıldı. Bronkoalveolar lavaj ve transbronşiyal biyopsi yapılan hastalardan 18'inde TBAB tanı koydurucu idi ve tanı konulamayan 4 hastada kesin tanıya akciğer biyopsisi ile gidildi. Olguların 55 (%33,7)'i patolojik tanı almıştı.Hastaların 75(%40)'ı steroid tedavisi almıştı. 85 hasta semptomatik tedavi ile takip edilmişti. Sonuç: DİAH' da tanı oranı multidisipliner bir yaklaşım, uygun hastalarda ileri tanısal yöntemler ile arttırılabilir ve uygun hasta yönetimi planlanabilir.
Amaç: Diffüz intersitisyel akciğer hastalığı (DİAH) benzer klinik, radyolojik ve fonksiyonel özellikler taşıyan, etyolojisi tam olarak aydınlatılamayan heterojen bir grubu tanımlar.Tanısı, takibi ve tedavisi klinisyenler için zorluklar taşımaktadır.Bu çalışmada, kliniğimizde DİAH tanısı alan olguların tanı ve tedavi yaklaşımları açısından deeğerlendirilmesi amaçlandı. Yöntem: Kliniğimizde DİAH tanısı alan 163 olgunun kayıtları retrospektif olarak değerlendirildi. Bulgular: Olguların yaş  ortalaması 58,3± 15,2 olup 13’ü( %7,97) erkek ve 150’si (92,02) kadın idi. Olguların 33’ ü sarkoidoz, 25’i IPF, 6’sı eosinofilik pnömoni,16 ’sı kollojen doku hastalığı, 1’i pulmoner hemosiderozis,10’u hipersensitivite pnömonisi,1 ’ i alveolar proteinozis ve 2’si bronşiyolitis obliterans olarak tanı alırken 49’u sınıflandırılamayan DİAH olarak takip edilmiştir.153 olgu yüksek rezolüsyonlu bilgisayarlı tomografi (HRCT) ile değerlendirilmişti. 110 olguya fiberoptik bronkoskopi yapıldı. Bronkoalveolar lavaj ve transbronşiyal biyopsi yapılan hastalardan 18’inde TBAB tanı koydurucu idi ve tanı konulamayan 4 hastada kesin tanıya akciğer biyopsisi ile gidildi. Olguların 55 (%33,7)’i patolojik tanı almıştı.Hastaların 75(%40)’ı steroid tedavisi almıştı. 85 hasta semptomatik tedavi ile takip edilmişti. Sonuç: DİAH’ da tanı oranı multidisipliner bir yaklaşım, uygun hastalarda ileri tanısal yöntemler ile arttırılabilir ve uygun hasta yönetimi planlanabilir.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Anestezi, Hematoloji, Tıbbi Araştırmalar Deneysel, Onkoloji, Kulak, Burun, Boğaz, Radyoloji, Nükleer Tıp, Tıbbi Görüntüleme, Solunum Sistemi

Kaynak

Abant Tıp Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

4

Sayı

4

Künye