Akut alt duvar miyokard enfarktüsü ile başvuran hastalarda ekokardiyografik m-mod ile kombine sistolik ekskürsiyonun değerlendirilmesi ve sağ koroner arterin ciddi proksimal stenozu ile olan anjiyografik korelasyonu

Küçük Resim Yok

Tarih

2021

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Giriş ve Amaç: Sağ ventrikül fonksiyonları alt duvar miyokard enfarktüsü (ME) hastalarının yaklaşık üçte birinde etkilenir. Alt duvar ME hastalarında sağ ventrikül (RV) tutulumu, hastane içi mortalitenin ve majör komplikasyonların güçlü bir prediktörü olarak tanımlanmıştır ve bu riski tanımlamak için pek çok ekokardiyografik değerlendirme metodunun kullanıldığı çalışmalar yapılmıştır. En çok faydalanılan yöntemler fraksiyonel alan değişimi (FAC), triküspid anulustan ölçülen sistolik ekskürsiyon (TAPSE), triküspid anulusun doku doppler analizi ile elde edilen sistolik hız (S') ve miyokard performans indeksidir. Yapılan çalışmalarda sağ ventrikül çıkım yolunun sistolik ekskürsiyonunun (RVOT-SE) global sağ ventrikül fonksiyonlarında önemli bir yer tuttuğu gösterilmiştir. Bu araştırmada TAPSE ile RVOT-SE'nin toplamını alarak sağ ventrikül kombine sistolik ekskürsiyonu (CSE) olarak tanımladığımız değer ile akut alt duvar miyokard enfarktüsü ile başvuran hastalarda RCA proksimal stenozunun korelasyonunu incelemeyi hedefledik. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 21'i erkek 12'si kadın olmak üzere, 18 yaşın üzerinde olan, semptomların başlangıcında EKG'de inferior derivasyonlarda en az 1 mm ST segment yükselmesi olan ve RCA tıkanıklığının alt türevi anjiyografi ile tespit edilen 33 alt duvar ME hastası dahil edilmesi planlanlanmıştır. TAPSE, M modu ile uzunlamasına RV anulus triküspit halka düzlemi ve yanal duvara paralel sağ ventrikülün. sistolik hareket mesafesi ölçülerek ve RVOT-SE, M-mod ekokardiyografi kullanılarak parasternal kısa eksen görünümünden elde edilen RVOT alanının büyütülmüş sine döngülerinden ölçülmüştür. Bulgular: İki grup arasında yaş, boy, kilo, VKİ ve risk faktörleri açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı. Proksimal RCA stenozu olan grupta SKB ve DKB düşüklüğü istatistiksel olarak anlamlı bulundu (p<0,001 ve p= 0,003). CSE, TAPSE, RVOT-SE, S', proksimal RCA tıkanıklığı olan anlamlı olarak düşük bulundu (p<0,001). CSE'nin proksimal RCA stenozunu %91,7 sensitivite ve %71,4 spesifite ile predikte ettiği gösterildi. (AUC: 0.90 CI: 0,777-1.000, p<0,001). Sonuç: Çalışmamızda sağ ventrikül kombine sistolik ekskürsiyonu (CSE) olarak tanımladığımız parametre ile akut alt duvar miyokard enfarktüsü ile başvuran hastalarda sağ koroner arter (RCA) proksimal tıkanıklığının korele olduğu izlendi. Bulgularımız CSE'nin diğer sağ ventrikül sistolik parametreleriyle de korele olduğu yönündeydi. Daha önceden alt duvar miyokard enfarktüsü hastalarında TAPSE ve RVOT-SE değerlerinin proksimal RCA stenozunu predikte ettiği gösterilmiştir. Ancak literatürde ilk kez TAPSE ve RVOT-SE parametrelerinin kombinasyonu olan sağ ventrikül kombine sistolik ekskürsiyonu (CSE) bu çalışmamızda tanımlandı. CSE'nin Akut alt duvar miyokard enfarktüsü ile başvuran hastalarda invaziv girişim öncesi proksimal RCA tutulumunu ve dolayısıyla sağ ventrikül tutulumunu predikte ederek, hastaların tedavisini etkileyecek ve yön verecek ekokardiyografik bir parametre olarak günlük pratiğimizde kullanılması düşünülebilir.

Introduction and Aim: Right ventricular functions are affected in approximately one third of patients with inferior wall myocardial infarction (MI). Right ventricular (RV) involvement in patients with inferior wall MI has been identified as a strong predictor of in-hospital mortality and major complications, and studies using multiple echocardiographic assessment methods have been performed to define this risk. The most commonly used methods are fractional area change (FAC), systolic excursion (TAPSE) measured from the tricuspid anulus, systolic velocity (S') obtained by tissue doppler analysis of the tricuspid anulus, and myocardial performance index. Studies have shown that right ventricular outflow tract systolic excursion (RVOT-SE) has an important place in global right ventricular functions. In this study, we aimed to examine the correlation between the value of right ventricular combined systolic excursion (CSE) by summing TAPSE and RVOT-SE, and RCA proximal stenosis in patients presenting with inferior wall myocardial infarction. Materials and Methods: The study included 33 patients with inferior MI, 21 males and 12 females, over 18 years of age, with at least 1 mm ST segment elevation in the inferior leads on ECG at the onset of symptoms, and a sub-derivative of RCA occlusion detected by angiography. has been planned. With TAPSE, M mode, longitudinal RV anulus of the right ventricle parallel to the plane of the tricuspid ring and lateral wall. by measuring systolic range of motion and RVOT-SE was measured from magnified cine loops of the RVOT field obtained from the parasternal short axis view using M-Mode echocardiography. Results: There was no statistically significant difference between the two groups in terms of age, height, weight, body mass, and risk factors. In the group with proximal RCA stenosis, low SBP and DBP were found to be statistically significant (p<0.001 and p= 0.003). CSE, TAPSE, RVOT-SE, S' were significantly lower in those with proximal RCA occlusion (p<0.001). CSE was shown to predict proximal RCA stenosis with 91.7% sensitivity and 71.4% specificity. (AUC: 0.90 CI: 0.777-1,000, p<0.001). Conclusion: In our study, it was observed that the parameter we defined as right ventricular combined systolic excursion (CSE) was correlated with right coronary artery (RCA) proximal occlusion in patients presenting with acute inferior wall myocardial infarction. Our findings were that CSE was also correlated with other right ventricular systolic parameters. It has previously been shown that TAPSE and RVOT-SE values predict proximal RCA stenosis in patients with inferior wall myocardial infarction. However, right ventricular combined systolic excursion (CSE), which is a combination of TAPSE and RVOT-SE parameters, was defined for the first time in the literature in our study. CSE can be considered to be used in our daily practice as an echocardiographic parameter that will affect and guide the treatment of patients by predicting proximal RCA involvement and therefore right ventricular involvement before invasive intervention in patients presenting with acute inferior wall myocardial infarction.

Açıklama

Tıp Fakültesi, Kardiyoloji Ana Bilim Dalı, Kardiyoloji Bilim Dalı

Anahtar Kelimeler

Kardiyoloji, Cardiology

Kaynak

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

Künye