The usage of adjectives which have negatıve meanings as adverbs of quantity in Turkish

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2017

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

As it is known, adverbs effects gerunds, adverbials and other adverbs in terms of time, place, direction, quality, quantity, reinforcement and question. Adverbs make the meaning of those clearer. It is known that in Turkish has a limited number of adverbs and nouns, adjectives and pronouns are used as adverbs. Adverbs are classified in Turkish grammars as time, direction, manner, quantity and question. In this classification, the adverbs of quantity determine the extent and meter of the word which is signified. In the grammars it is stated that these adverbs are limited in number and en “most”, daha “more”, pek “quite”, çok “very”, az “slightly” are examples of this category, and some other words can be included in this class. The focus of the study is the usage of the words with negative meanings as adverbs which do not have this function originally. In literary Turkey Turkish sentences such as “Kız, oğlana kötü tutuldu.” (The girl is badly in love with the boy) Felaket güzel bir gün” (An awfully nice day) the words kötü (badly) and felaket (awfully) are used as adverbs of quantity. In some sources, these usages are labelled as incoherent, however they can be witnessed form the old periods of Turkish language. In the present study, these structures which are used to make the expression more vivid are analyzed and the examples from old Turkish to Turkey Turkish are given. The transfers among word classes are shown with reference to adverbs of quantity.
Bilindiği üzere zarflar fiilleri, sıfatları, sıfat-fiilleri ve diğer zarfları zaman, yer, yön, nitelik, durum, azlık-çokluk, pekiştirme ve sorma gibi çeşitli yönlerden etkileyip değiştirerek anlamlarını daha belirgin duruma getiren kelimelerdir. Türkçede zarf olan kelimelerin sayı bakımından sınırlı olduğu, zarfların daha çok isim, sıfat, zamir gibi kelime sınıflarından alınan sözlerle kurulduğu bilinmektedir. Zarflar çeşitli gramer kitaplarında işlevleri bakımından zaman zarfları, yer ve yön zarfları, durum zarfları, miktar zarfları ve soru zarfları olarak sınıflandırılmaktadır. Bu sınıflandırmada yer alan miktar zarfları sıfatın, zarfın ya da fiildeki oluş/kılışın miktarını, derecesini, ölçüsünü belirleyen zarflar olarak tanımlanır. Gramer kitapları bu zarfların sayıca sınırlı olduğunu vurgulayarak tipik miktar zarflarının en, daha, pek, çok, az olduğunu; bu kelimelere miktar bildiren az sayıda kelimenin de ilave edilebileceğini ifade eder. Bu çalışmanın konusu Eski Türkçeden itibaren miktar zarfı olmadığı, miktar ve derece ifadesi de taşımadığı halde miktar zarfı olarak kullanılan olumsuz anlamlı sıfat ve zarflardır. Ölçünlü Türkiye Türkçesinde görülen "Kız, oğlana kötü tutuldu. Felaket güzel bir gün" vb. kullanımlarda kötü ve felaket sözcükleri artık miktar bildiren zarflar durumuna gelmiştir. Kimi kaynaklarda anlatım bozukluğu olarak görülen bu türden kullanımlar Eski Türkçeden itibaren dilde var olan biçimlerdir. Bu bildiride, anlatıma canlılık katmak amacıyla kullanıldığını düşündüğümüz bu yapılar ele alınmış, bu türden kullanımlar Eski Türkçeden Türkiye Türkçesine örneklerle işlenmiştir. Çalışmada amaçlanan tarihten günümüze Türkçenin kelime sınıfları arasındaki geçişleri miktar zarfları bakımından göstermeye çalışmaktır.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Adverbs of Quantity, Negative Meaning, Language-mind Relation, Miktar Zarfları, Anlam Olumsuzluğu, Dil-zihin İlişkisi

Kaynak

Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi (UÜFEFSBD)

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

18

Sayı

32

Künye