Baş-boyun kitlelerinde kontrastlı boyun MRG, difüzyon ağırlıklı MRG bulguları ve histopatolojik değerlendirme
dc.contributor.advisor | Gürel, Safiye | |
dc.contributor.author | Coşgun, Zeliha | |
dc.date.accessioned | 2024-09-27T21:36:37Z | |
dc.date.available | 2024-09-27T21:36:37Z | |
dc.date.issued | 2011 | |
dc.department | BAİBÜ, Lisansüstü Eğitim Enstitüsü, Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı | en_US |
dc.description | Tıp Fakültesi, Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı | en_US |
dc.description.abstract | Baş boyun kitlelerinde preoperatif dönemde benign-malign ayrımının yapılması ve buna göre uygun tedavinin seçimi önemlidir. MRG yumuşak doku lezyonlarının karakterizasyonunda diğer radyolojik modalitelerin önünde yer almaktadır. Bununla birlikte konvansiyonel MRG incelemeleri baş-boyun kitlelerinin preoperatif tanısında yetersiz kalabilmektedir. Bu çalışmadaki amacımız kliniğimize refere edilmiş hastalarda baş-boyun kitlelerinin kontrastlı MRG, difüzyon ağırlıklı MRG ve histopatolojik inceleme bulgularının değerlendirilmesidir.Çalışmamıza Temmuz 2008 ile Haziran 2011 tarihleri arasında Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Radyodiagnostik Anabilim Dalına baş-boyun kitlesi ön tanısı ile gönderilen ve kontrastlı boyun MRG ile difüzyon ağırlıklı MRG tetkiki yapılan, insizyonel biyopsi veya operasyon sonrası benign ya da malign kitle tanısı almış 42 hasta dahil edildi. MRG'de artefakt nedeniyle sağlıklı değerlendirme yapılamayan hastalar çalışma dışı bırakıldı. Kontrastlı boyun MRG ve difüzyon ağırlıklı MRG tetkikleri, radyolojik kriterler (sinyal intensitesi, kontrastlanma özelliği, ADC katsayısı vb.) belirlendikten sonra, on yıllık deneyimi olan bir radyolog tarafından değerlendirildi. Histopatolojik değerlendirme, hasta ve ADC değeri hakkında önbilgisi olmayan bir patolog tarafından yapıldı. İstatitiksel değerlendirmede tanımlayıcı istatistik, ki kare testi ve Mann Whitney U testi kullanıldı. p<0,05 istatistiksel olarak anlamlı kabul edildi.44 hastanın MRG incelemesinden iki tanesi artefakt nedeniyle çalışma dışı bırakıldı. 42 olguda toplam 42 adet kitle saptandı. Kırkiki kitlenin 25'i benign, 17'si malign idi. Sinyal özellikleri, içyapı, kistik alan varlığı, kontrastlanma özelliği gibi MRG bulgularının benign-malign ayrımında yeterli olmadığı bulundu. Benign lezyonların ortalama ADC değeri 0,128x10-3±0,053 mm² /sn, malign lezyonların ortalama ADC değeri 0,100x10-3±0,026, mm²/sn idi. Benign lezyonlarda ADC değeri malign lezyonlara oranla anlamlı olarak daha yüksek bulundu (p=0.032). Histopatolojik değerlendirme sonucu yassı hücreli karsinomlarda nükleus sitoplazma oranı 0,25-2, schwannomda 0,25, plazmositomda 0,5-0,6, lipomda 0,01, malign epitelyal tümörde 2, malign melanom infiltrasyonunda 2-5, indiferansiye malign tümör infiltrasyonunda 1,5-2,3, diffüz büyük hücreli B lenfomada 3-4, bazoskuamöz karsinomda 2 olarak belirlendi.Tümör stroma oranı yassı hücreli karsinomda 1,5-4 arasındaydı değişmekteydi. Warthin tümöründe stroma oldukça dens idi. 20 hastada nekroz değerlendirilebilmiş olup 14 hastada nekroz saptanmadı, 3 hastada hafif dereceli, 1 hastada orta dereceli, 2 hastada belirgin nekroz vardı. Matriks-epitel oranı pleomorfik adenomlarda 0,5- 4 arasında değişmekteydi.Sonuç olarak; Konvansiyonel MRG sekansları baş-boyun kitlelerinin tanısında önemli olmakla birlikte örtüşen bulgular nedeniyle yeterli değildir. Konvansiyonel MRG'ye ek olarak uygulanan DAG yöntemi ise benign-malign ayırımında tanıya katkısı olan etkin bir yöntemdir. DAG yönteminde ölçülebilen ADC değeri benign lezyonlarda malignlere kıyasla anlamlı olarak daha yüksektir. | en_US |
dc.description.abstract | Determination of benign or malignant nature of head and neck lesions and their appropriate therapy is important in the preoperative period. MRI is beyond the other radiological modalities in case of characterization of soft tissue lesions. However, conventional MRI examinations might be inefficient in the preoperative diagnosis of head and neck lesions. Our aim is to evaluate the contrast enhanced MRI, diffusion weighted MRI and histopathological findings of head and neck lesions of patients referred to our department.Forty two patients referred to Abant Izzet Baysal University, School of Medicine, Department of Radiology between July 2008 and June 2011 with a prediagnosis of head-neck lesion, underwent contrast enhanced MRI and diffusion weighted MRI, and diagnosed as benign or malignant mass after incisional biopsy or operation, were included in this study. Patients, whose MRI examinations were not evaluated properly due to artefacts, were excluded. After determination of radiological criteria ( signal intensity, enhancement pattern, ADC value etc.) contrast enhanced MRI and diffusion weighted MRI were evaluated by a radiologist who had a ten years of experience. Histopathological evaluation was made by a pathologist who had no knowledge about the patient and the ADC value. Descriptive statistics, chi square and Mann Whitney U tests were used for statistical analyses and a p<0 .05 was considered to indicate statistical significance.Two MRI examinations were excluded from the study due to artefacts. Fortytwo masses were detected in 42 patients. Of the 42 masses 25 were benign and 17 were malignant. MRI criteria such as signal intensity, internal structure, presence of cystic space and enhancement were found to be insignificant in the differentiation of benign and malignant lesions. The mean ADC value of benign and malignant lesions were 0,128x10-3±0,053 mm² /sn and 0,100x10-3±0,026, mm²/sn respectively.ADC value was significantly higher in benign lesions compared to malignant ones (p=0.032).In histopathological evaluation, nucleus/cytoplasm ratio was between 0,25-2 in squamous cell carcinoma, 0,5-0,6 in plasmocytoma, 2-5 in malignant melanoma infiltration, 1,5-2,3 in infiltration of indifferentiated malignant tumor, 3-4 in diffuse large cell B lymphoma and was 0,25 in schwannoma, 0,01 in lipoma, 2 in malignant epithelial tumor, and 2 in basosquamous carcinoma. Tumor/stroma ratio was between 1,5-4 in squamous cell carcinoma. Stroma was very dense in Warthin tumor. Only 20 lesions were evaluated for necrosis. Fourteen lesions did not have necrosis while minimal, moderate and apparent necrosis were present in 3, 1, and 2 lesions respectively. Matrix/ epithelium ratio was between 0,5- 4.In conclusion, conventional MRI sequences are important in the diagnosis of head and neck lesions but not sufficient due to the overlapping findings. Diffusion weighted MRI, that is applied in addition to conventional MRI examinations, an efficient technique and has additional diagnostic value. The mean ADC value which can be measured in diffusion weighted MRI is significantly higher in benign lesions compared to malignant ones. | en_US |
dc.identifier.endpage | 67 | en_US |
dc.identifier.startpage | 1 | en_US |
dc.identifier.uri | https://tez.yok.gov.tr/UlusalTezMerkezi/TezGoster?key=zqI_ZOq-b18GC2rT9c2JGtxqLMOBt1NJyj5XG6PLZMfR48mlKRZV_DQlae4ntkhs | |
dc.identifier.uri | https://hdl.handle.net/20.500.12491/21256 | |
dc.identifier.yoktezid | 299047 | en_US |
dc.language.iso | tr | en_US |
dc.publisher | Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi | en_US |
dc.relation.publicationcategory | Tez | en_US |
dc.rights | info:eu-repo/semantics/openAccess | en_US |
dc.subject | Radyoloji ve Nükleer Tıp | en_US |
dc.subject | Radiology and Nuclear Medicine | en_US |
dc.title | Baş-boyun kitlelerinde kontrastlı boyun MRG, difüzyon ağırlıklı MRG bulguları ve histopatolojik değerlendirme | en_US |
dc.title.alternative | Contrast enhanced MRI, diffusion weighted MRI and histopathological findings of head and neck lesions | en_US |
dc.type | Specialist Thesis | en_US |