Yazar "Kurt, Emine Bahar" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 13 / 13
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesinde uygulanan deri prik testlerinin sonuçları(2008) Talay, Fahrettin; Göksügür, Nadir; Yılmaz, Fahrettin; Kurt, Emine BaharAmaç: Bu çalışmada deri prik testlerinde saptanan aeroallerjenlerin dağılımı, bu allerjenlerin yaş grupları ve hastalık türü ile ilişkilerinin incelenmesi amaçlandı. Yöntem: Polikliniğimizde Ağustos 2004-Eylül 2006 tarihleri arasında deri prik testleri uygulanmış ve en az bir allerjene pozitiflik saptanan hastalar geriye dönük olarak incelendi. Bulgular: Bu çalışmadaki 168 kişinin 96’sı (%57) kadın, 72’si (%43) erkek olup yaş ortalaması 42.4 ± 16.7 (12–75) idi. Deri prik testlerinde en sık sırasıyla 119 (%71) kişide akarlara, 71 (%42) kişide mantarlara ve 61 (%36) kişide ot polenlerine karşı pozitiflik saptandı. Yaş ile ot polenlerine karşı pozitiflik arasında negatif korelasyon vardı (r= -212, p= 0.009). Astım + allerjik rinit (AR) olanlarda yalnızca AR olanlara göre hayvan epitelleri (p= 0.002) ve mantarlara (p<0.05) karşı pozitiflik oranı daha fazla idi. Astımlılarda (allerjik rinit eşlik eden ve etmeyenlerde) yalnızca allerjik riniti olanlara göre nefes darlığı, hırıltı ve göğüste tıkanıklık şikayetlerinin sıklığı belirgin olarak daha fazla idi (p<0.001). Burun tıkanıklığı, hapşırma ve gözlerde yaşarma şikayetleri ise allerjik rinitlilerde (astım eşlik eden ve etmeyenlerde) yalnızca astımlılara göre belirgin olarak daha fazla saptandı (p<0.001). Sonuç: Bolu’da deri prik testlerinde en sık saptanan aeroallerjenler sırasıyla ev tozu akarları, mantarlar ve ot polenleri idi. Allerjik yakınmaları olan ve allerjik hastalık (astım ve allerjik rinit gibi) tanısı konulan hastalarda deri prik testleri ile aeroallerjenlere karşı duyarlılığın belirlenmesi hastaların allerjenlerden korunmasına ve allerjik hastalıkların daha iyi tedavi edilmesine katkı sağlayabilir.Öğe Allerjik ve allerjik olmayan astımlı hastaların klinik özellikleri ve solunum fonksiyonlarının karşılaştırılması(2008) Talay, Fahrettin; Kurt, Emine Bahar; Tuğ, TuncerAmaç: Allerjik ve allerjik olmayan astımlı hastaların demografik ve klinik özellikleri ve solunum fonksiyon değerlerinin karşılaştırılması. Gereç ve Yöntem: Ocak 2005-Ocak 2007 tarihleri arasında Göğüs Hastalıkları Polikliniğinde astım tanısı konulan ve prik testi yapılan hastaların retrospektif olarak incelenmesi. Bulgular: Çalışmaya 233 astımlı hasta (102 allerjik, 131 allerjik olmayan) alındı. Allerjik astımlılarda allerjik olmayanlara göre 50 yaş altındaki hasta oranı daha fazla idi (Allerjiklerde %66, allerjik olmayanlarda %50, p<0.05). Hastaların 175’i (%75) kadın idi ve allerjik olmayan astımlılarda kadın hasta oranı (%82) allerjik astımlılara (%67) göre daha fazla idi (p= 0.009). Allerjik astımlılarda ortaokul ve üzeri eğitimlilerin oranı daha yüksek idi (p<0.001). Burun tıkanıklığı, burun akıntısı ve hapşırma yakınmalarının sıklığı allerjik astımlılarda (p<0.05), nefes darlığının sıklığı allerjik olmayan astımlılarda daha fazla idi (p= 0.002). Solunum fonksiyon testlerinin karşılaştırılmasında allerjik astımlıların ortalama FVC (%) ve FEV1 (%) değerleri allerjik olmayan astımlılara göre belirgin olarak daha yüksekti (p<0.001). Prik testinde en sık akarlara (79 kişide) ve polenlere (48 kişide) karşı pozitiflik saptandı. Sonuçlar: Bu çalışmada allerjik olmayan astımın ileri yaş, kadın cinsiyet, düşük eğitim seviyesi ve düşük solunum fonksiyon değerleri ile ilişkili olduğu bulundu. Burun akıntısı, burun tıkanıklığı ve hapşırma yakınmalarının allerjik astımlılarda, nefes darlığı yakınmasının ise allerjik olmayan astımlılarda daha sık olduğu saptandı. Allerjik astımlılarda saptanan en yaygın allerjiler akarlar ve polenler idi. Astımlı hastalarda altta yatan allerji varlığının erken dönemde saptanması hastaların tedavi ve izleminde önemlidir.Öğe Asthma, environment and epigenetic(Ankara University, 2014) Duru, Serap; Kurt, Emine BaharEpigenetic defines long-lasting changes in gene expression independently from DNA sequence. Current evidence revealed that epigenetic mechanisms may have role into immune response and asthma. The purpose of this article is to review basic epigenetic mechanisms in asthma.Öğe Astım, çevre ve epigenetik(2014) Duru, Serap; Kurt, Emine BaharEpigenetik, gen ifadesinde DNA'nın baz diziliminin dışındaki kalıcı değişiklikleri ifade etmekte kullanılmaktadır. Son kanıtlar epigenetik mekanizmaların immün yanıt ve astımda rol aldığını göstermektedir. Bu yazının amacı astımdaki temel epigenetik mekanizmaları gözden geçirmektirÖğe A case of Askin’s tumor presenting with pleural effusion and high level of adenosine deaminase(Lithographia, 2011) Günay, E.; Uçar, N.; Aksu, F.; Günay, S.; Orsel, O.; Kurt, Emine BaharAskin’s tumor (AT) is a rare malignant small-cell neoplasm arising from the thoracopulmonary region with high tendency for local recurrence. It is usually seen between 10-30 years of age and more commonly in women1. Pleural effusion is seen in approximately 70% of cases. Biochemical characteristics of pleural fluid are rarely known, though it is presented commonly as exudative2. Complete surgical resection has an important role on prognosis and intensive combined modality treatment of chemo-radiotherapy in addition to surgical resection might also help for better prognosis.Öğe A comparison of histopathological appearance with radiological characteristics of usual interstitial pneumonia(2014) Kurt, Özlem Kar; Uçar, Nazire; Alpar, Sibel Meryem; Demirağ, Funda; Ağaçkıran, Yetkin; Ertürk, Hakan; Kurt, Emine BaharAmaç: Pulmoner fibrozisin histolojik bulguları, yüksek çözünürlüklü bilgisayarlı tomografideki (YRBT) radyolojik bulgular ile kuvvetle ilişkilidir ve aynı zamanda buzlu cam görünümü, interstisyel inflamasyon ile ilişkilidir. Biz, usual interstisyel pnömoni ( UİP ) olan hastalarda YRBT bulguları ile histolojik korelasyonu araştırmayı amaçladık. Yöntem : Açık akciğer biyopsisi ile UIP tanısı teyit edilen hastaların kayıtları retrospektif olarak incelendi. Semptomların süresi, fizik muayene bulguları, solunum fonksiyon ve difüzyon testi sonuçları ve arteriyel kan gazı analizi sonuçları kaydedildi. İki deneyimli patolog tarafından, tanının teyidi için patoloji örnekleri ATS / ERS kriterleri göz önüne alınarak tekrar incelendi. YRBT görüntüleri de bir radyolog tarafından tekrar değerlendirildi. Klinik, histopatolojik ve radyolojik bulgular kaydedildi ve karşılaştırıldı. Bulgular: UIP patolojik tanısı olan on hastanın hepsinde mikroskobik bal peteği görünümü vardı. HRCT'de bal peteği görünümü 9 hastada gözlendi, bunların 3 tanesinde kistik oluşumda vardı. Mikroskobik incelemede fibroblastik odakları olan hastalarda HRCT'de traksiyon bronşektazisi vardı. Sonuç : YRBT bulguları, UIP’li hastalarda mikroskobik bal peteği görünümünü ve fibroblastik odakların varlığını tahminde yardımcı olabilir. Semptomların süresi ile histolojik değişikliklerin derecesi ilişkili değildir.Öğe The diagnostic role of capnography in pulmonary embolism(W B Saunders Co-Elsevier Inc, 2010) Kurt, Özlem Kar; Alpar, Sibel; Sipit, Tuğrul; Güven, Selma Fırat; Ertürk, Hakan; Kurt, Emine BaharThe aim of this study was to evaluate the diagnostic contribution of alveolar dead space fraction (AVDSf) measured using capnography in patients admitted with suspected pulmonary embolism (PE). A total of 58 patients who were admitted to our hospital with suspected PE between October 2006 and January 2008 were included in this study. All patients were assessed using the Wells clinical score, capnography, computed tomographic pulmonary angiography, D-dimer measurement, lower-extremity venous Doppler ultrasonography, and V/Q scintigraphy. Forty patients (69%) had PE based on computed tomographic pulmonary angiography findings. The AVDSf value with the highest sensitivity and specificity, which was at the same time statistically significant, was 0.09. This value was consistent with the AVDSf value obtained using receiver operating characteristic analysis. In our study, the sensitivity of capnography was 70%, with a specificity of 61.1%, positive predictive value of 80%, and negative predictive value of 47.8%. The use of AVDSf in combination with any of the several scoring systems that evaluate clinical likelihood of PE and D-dimer levels resulted in higher sensitivity and specificity rates for the diagnosis of PE. (C) 2010 Elsevier Inc. All rights reserved.Öğe Endobronchial cryobiopsy or forceps biopsy for lung cancer diagnosis(Wolters Kluwer Medknow Publications, 2010) Aktaş, Zafer; Günay, Ersin; Hoca, Nevin Taci; Yılmaz, Aydın; Demirağ, Funda; Kurt, Emine BaharBACKGROUND: Invasive procedures such as bronchoscopic biopsy, bronchial washing, and bronchial brushing are widely used in diagnosis of lung cancers. The mean diagnostic rate with bronchoscopic forceps biopsy is 74% in central tumors. This study was designed to evaluate the efficacy of cryobiopsies in histopathological diagnosis. METHODS: Forty-one patients who had interventional bronchoscopy were included in this study. Three forceps biopsies and one cryobiopsy with cryorecanalization probe were obtained from each subject. Biopsies interpretations were done by one expert pathologist. RESULTS: Hemorrhage was the only complication in both procedures. There was no significant difference between these two procedures in the incidence of hemorrhage (P>0.05). Mean diameters of samples taken with forceps biopsy and cryoprobe biopsy were 0.2 and 0.8 cm, respectively (P<0.001). Thirty-two patients (78%) were diagnosed with forceps biopsies, and 38 patients (92.7%) were diagnosed with cryoprobe biopsies (P=0.031). CONCLUSIONS: We concluded that cryoprobe biopsies were more successful than forceps biopsies in diagnosis. Nevertheless, further investigations are warranted to determine an efficacy of cryoprobe biopsy procedures and a rationale to use as a part of routine flexible bronchoscopy.Öğe Multifokal akciğer tutulumu ile bronkosentrik granülomatozis: Olgu sunumu(2012) Kılıçgün, Ali; Kurt, Emine Bahar; Bölük, Murat; Yılmaz, FahriBronkosentrik granülomatozis, klinik bulgular ile radyolojik görünüm arasında ilişkinin olmadığı nadir bir hastalıktır. Daha çok erişkinlerde görülür ve genellikle tesadüfen tanınır, ancak kesin tanı akciğer biyopsisi ile konur. Bronş ve bronşiyollerinde nekrotizan granülomatöz reaksiyon izlenir. Bu yazıda tesadüfen çekilen akciğer grafisindeki şüpheli görünüm üzerine ileri incelemeler yapılan 37 yaşında bir erkek hasta sunuldu. Bilgisayarlı akciğer tomografisinde (BT) çok sayıda periferal nodül izlendi. Solunum fonksiyon testlerinde orta derecede obstrüksiyon var idi ve fiberoptik bronkoskopide lezyon izlenmedi. Açık akciğer biyopsisinde orta lobdan nodül eksizyonu yapıldı ve sonuç bronkosentrik granülomatozis ile uyumlu bulundu. Bu olgu, nadiren görülmesi ve akciğerde multipl nodüllerin etyolojisinde araştırılması gereken bir durum olduğuna inanmamız nedeni ile sunuldu.Öğe Paranasal computed tomography results in asthma patients: Association between sinus sites and allergen types(Ocean Side Publications Inc, 2008) Talay, Fahrettin; Kurt, Emine Bahar; Gürel, Kamil; Yılmaz, FahrettinChronic rhinosinusitis (CRS) is a common comorbidity of asthma. The aim of this study was to investigate the relationships between the presence of rhinosinusitis, struts site involvement, and total computed tomography (CT) sinus scores and the presence of allergy, allergen type, and severity of disease. Asthma patients 028 subjects), consisting of 57 allergic and 71 nonallergic patients, Were included in the study. Presence of rhinosinusitis and sinus scores were evaluated by CT. CRS Was determined in 45 (78.9%) allergic asthma patients and 44 (62.0%) nonallergic asthma patients (p < 0.05). Ethmoid sinus involvement was higher among allergic asthma patients compared with nonallergic patients (68.4% versus 43.7%; p = 0.005). House-dust mite allergy (71.4% versus 46.5%; p = 0.008) and pollen allergy (73.5% versus 47.9%; p = 0.01) showed positive correlations with ethmoid sinus involvement. No correlation was found between severity of disease and mean total CT sinus scores (p > 0.05). The present study has shown the prevalence of chronic sinusitis to be higher in patients with allergic asthma, particularly in patients allergic to house-dust mites and pollens, With no correlation between severity of disease and presence of CRS. Investigating chronic sinusitis together with allergen sensitivity early in asthma diagnosis may contribute positively to patient treatment.Öğe Pentraxin 3 as a Novel Biomarker of Inflammation in Chronic Obstructive Pulmonary Disease(Springer/Plenum Publishers, 2015) Kurt, Özlem Kar; Tosun, Mehmet; Kurt, Emine Bahar; Talay, FahrettinChronic obstructive pulmonary disease (COPD) is a complex chronic inflammatory disease of the lungs in which inflammatory markers are involved with significant extrapulmonary effects that may contribute to its severity and complications. Moreover, some of the inflammatory markers such as C-reactive protein (CRP) are associated with COPD. Pentraxin 3 (PTX3) is the member of long pentraxins. The aim of the present study was to investigate the level of PTX3 in patients with COPD. Fifty-four COPD patients and 31 controls were enrolled in this study. Demographical data such as age, sex, cigarette smoking status, comorbidities, drugs, habits, and modified Medical Research Council (MMRC) dyspnea scores were recorded. All patients were asked for COPD Assessment Test (TM) (CAT). The mean age was 65.7 +/- 9.8 years, 92 % male. Plasma levels of PTX3 were found to be markedly higher in COPD patients [1.65 (0.32-12.72) ng/ml] than in controls [1.05 (0.43-3.26) ng/ml; p = 0.005]. On the other hand, PTX3 values did not differ between COPD stages [A, 1.73 (0.69-11.03); B, 1.49 (0.84-12.52); C, 0.79 (0.52-1.06); and D, 2.09 (0.32-12.72); p = 0.27]. The plasma PTX3 levels were positively correlated with MMRC scores. We conclude that circulating PTX3 levels are elevated in COPD patients. Plasma levels of PTX3 were correlated with dyspnea (MMRC scores). But PTX3 levels were not correlated with the severity of COPD.Öğe Pentraxin 3 as a novel biomarker of inflammation in chronic obstructive pulmonary disease(European Respiratory Soc Journals Ltd, 2013) Kurt, Ozlem Kar; Tosun, Mehmet; Kurt, Emine Bahar; Talay, FahrettinÖğe Prevalence and risk factors of asthma and allergic diseases among schoolchildren in Bolu, Turkey(John Wiley & Sons Ltd, 2008) Talay, Fahrettin; Kurt, Emine Bahar; Tuğ, Tuncer; Yılmaz, Fahrettin; Göksügür, NadirAim: In this study we aimed to detect the prevalence and risk factors of asthma and allergic diseases in children aged between 7 and 14 years old at rural and urban areas of Bolu, Turkey. Methods: Questionnaire of International Study of Asthma and Allergies in Childhood (ISAAC) phase one and questionnaire including questions about family, demographic, socio-economic characteristics of children were applied to 931 schoolchildren who were selected by randomized sampling. Results: In children, the prevalence of diseases and symptoms were as follows: wheeze ever: 15.5%, asthma: 5.6%, nasal symptoms ever: 41.4%, allergic rhinitis: 23.2%, itchy rash ever: 5.9% and eczema: 5.0%. In multivariate regression analysis, presence of allergic disease in the family was risk factor for wheezing (OR = 1.74, 95% CI = 1.19-2.76), asthma (OR = 2.19, CI = 1.06-4.52), allergic rhinitis (OR = 2.68, CI = 1.80-3.98) and eczema (OR = 2.33, CI = 1.17-4.65); living in shanties was risk factor for allergic rhinitis (OR = 5.26, CI = 2.1-13.16); a monthly income below $300 was risk factor for asthma (OR = 2.54, CI = 1.06-6.08). Conclusion: It was detected that the prevalence of allergic rhinitis and its symptoms was more common in schoolchildren living in Bolu. Presence of allergic disease in fathers or mothers and low socio-economic level increase the risk of asthma and other allergic diseases in children.