Yazar "Gökdoğan, Feray" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 8 / 8
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Diyabet hastalarında antropometrik özellikler ile kan glikozu, lipidler, üre ve kreatinin arasındaki ilişkiler(1998) Işıksoluğu, Müberra; Gökdoğan, FerayDiyabette antropometrik özelliklerin açlık kan glikozu (AKG), kolesterol, trigliserid (TG), üre ve kreatinin düzeylerine etkisi olup olmadığı, varsa hangi antropometrik özelliklerin daha önemli gösterge olduğunu belirlemek amacıyla yapılan çalışma 146 NIDDM (54 erkek, 92 kadın) hastası üzerinde yürütüldü. Triseps, biseps ve karın deri kıvrım kalınlığı (DKK), boy-ağırlığa göre ağırlık durumu, beden kitle indeksi (BKİ) ve bel-kalça oranı (BKO) belirlendi. Cinsiyete ve yaşa göre değişmek üzere kan ve antropometrik parametrelerde, her antropometrik özelliğin her kan parametre düzeyine etkisinde farklılıklar görüldü. BKO arttıkça erkeklerde TG (p<0.028), kadınlarda üre (p<0.0015) düzeylerinde; triseps DKK arttıkça erkeklerde kolesterol (p<0.05) ve TG (p<0.021); biseps DKK arttıkça kadınlarda AKG (p<0.029) ve kreatinin (p<0.015) düzeylerinde önemli artışlar gözlendi. Toplama (erkek + kadın) ve cinsiyete göre değişmek üzere triseps, karın DKK ve BKİ değerleri ile AKG, kolesterol ve TG arasında istatistiksel yönden önemli korelasyon bulundu. BKO'da artış, üre artışında istatistiksel yönden önemli risk etkeni olarak gözlendi (% 95 güven aralığında, toplamda odds:2,41, p<0.017; kadınlarda odds: 2,98, p<0.026). Bulgulardan, antropometrik özelliklerin incelenen kan parametrelerini etkilediği, bu etkinin cinsiyete ve antropometrik değerlere göre değiştiği; BKİ, BKO, ayrıca triseps ve karın DKK değerlerindeki artışın incelenen bazı kan parametreleri ile kan basıncı artışında ve diyabette önemli göstergeler olabileceği sonucuna varıldı.Öğe Effect of education and monitoring on developing foot care of elderly with diabetes mellitus(Marmara University, Institute of Health Sciences, 2021) Çiçek, Saadet Can; Gökdoğan, FerayObjective: To determine the effect of education and monitoring on developing foot care in elderly with diabetes. Methods: This study was a controlled experimental research. The study was performed with 45 elderly with diabetes in the control group and 45 in the intervention group who met inclusion criteria for the study. The participants were registered in one center and in a public hospital between the dates of September 2012-September 2013. Training and follow-up on foot care were carried out for the intervention group by performing four-foot examinations in both groups. Results: Diabetic foot information and foot care behavior scores showed significantly greater increases in the intervention group compared to controls. A significant difference in total foot examination score was determined between groups and in time (p<0.05). Conclusion: The results have shown that education and monitoring were effective in developing foot care in participants.Öğe Hemşirelik Eğitiminde "Yaratıcılık"(2003) Gökdoğan, FerayHemşirelik, bir sorun çözme sürecidir. Bireyin varolan ya da olası sağlık sorunlarına olan tepkilerini belirleyerek sorunlarını çözme “hemşirelik” olarak adlandırılmaktadır. Sorun çözme, günlük yaşantı ve sosyal yaşantılarla öğrenilen sosyal bir yetenektir. Sorun çözmenin yalnızca insan zekası ile değil, yaratıcılıkla da ilişkili olduğu bildirilmektedir. Yaratıcı kişilerin, sorunun çözümünü kolaylaştıracak soruyu sormasını bilenler arasından çıktığı belirtilmektedir. Bireyin yaratıcı eğilimlerine ve bağımsızlığına karşı çıkan ve gelişmesine olanak tanımayan, aşırı engelleyici ya da koruyucu bir çevrenin bireylerde güçsüzlük duyguları, uzaklaşma ve benimsememe davranışlarını ortaya çıkardığı ifade edilmektedir. Bu nedenle, hemşirelik eğitim programlarında bilgi aktarmaya dayalı geleneksel yöntemler yerine, öğrencilerin yaratıcılık, sentez-tasarım yapabilme ve sorunları çözebilme yeteneklerini geliştirici yöntemlere öncelik verilmesi gerekir.Öğe Hemşirelik Öğrencilerinin Öğretim Elemanının Teorik ve Uygulamalı Derslerdeki Öğretimini Değerlendirmeleri(2003) Gökdoğan, Feray; Bilgin, Nevin Çıtak; Karahan, AzizeEğitimin etkinliğinin değerlendirilmesinde, öğrencinin geribildirimleri önem taşır. Betimleyici tipte olan bu çalışmanın amacı, hemşirelik öğrencilerinin öğretim elemanının teorik ve uygulamalı derslerdeki öğretim etkinliğine ilişkin geribildirimlerini belirlemektir. Araştırmanın evrenini AİBÜ Bolu Sağlık Yüksekokulu Hemşirelik Bölümü 1998-1999 eğitim- öğretim yılındaki birinci ve ikinci sınıf öğrencileri oluşturmuştur. Örneklemde ise, hemşirelik öğretim elemanları tarafından verilen dersleri alan öğrencilerin teorik ve uygulamalı derse ilişkin değerlendirmeleri yer almıştır. Her bir ders için “hemşirelik öğrencilerinin öğretim elemanının teorik ve uygulamalı derslerdeki öğretimini değerlendirme ölçeği”ni yanıtlamışlardır. Ölçek, hemşirelik öğrencilerinin öğretim elemanının derse hazırlığını, işleyişini ve değerlendirmesini içeren üç alt bölümden oluşmaktadır. Öğrencilerin öğretim elemanını teorik derse hazırlığı, dersi işleyişi ve değerlendirmesinde olumlu bulduğu; birinci sınıfların uygulamalı derslere göre teorik derslerde öğretim elemanına daha yüksek puanlar verdiği belirlenmiştir.Öğe Hepatitis B carriage and Brucella seroprevalence in urban and rural areas of Bolu province of Turkey: A prospective epidemiologic study(2004) Karabay, Oğuz; Serin, Erdinç; Tamer, Ali; Gökdoğan, Feray; Alpteker, Hacer; Özcan, Arzu; Gündüz, HüseyinIn this study, we aimed to investigate the prevalence of hepatitis B surface antigen positivity and antibo dies against Brucella in rural and urban areas of Bolu provin ce of Turkey. Methods: A total of 5,234 people were screened from the urban and rural regions (4084 versus 1150, respecti vely). All sera were evaluated for HBsAg and Brucella antibody. Results: HBsAg, rose bengal and serum tube agglutination po sitivity were found to be 2.85%, 1.0%, 0.46%, respectively, in the urban area, versus 2.6%, 1.7%, 1.1%, respectively, in rural are as (P>0.05). Conclusions: HBsAg seropositivity in Bolu is lo wer than in many other centers in Turkey. Brucella prevalence is 1%, which is higher than that in the Ministry of Health re cords. This shows that the recording system in our country is not very efficient. Similar studies should be carried out in diffe rent regions of our country to determine the actual values, which requires the cooperation of scientific foundations and the Ministry of Health.Öğe Kardiyoloji Hemşirelerinin Hizmetiçi Eğitim Programına İlişkin Görüşleri(2003) Gökdoğan, Feray; Yorgun, SongülYoğun bakım gibi özel bakım ya da uzmanlık gerektiren ünitelerdeki hemşirelik bakım hizmetleri, oryantasyon ve hizmetiçi eğitim programlarının uygulanmasını ve sürekliliğini zorunlu kılmaktadır. Bu çalışma, Abant İzzet Baysal Üniversitesi Bolu Sağlık Yüksekokulu‘nda kardiyoloji hemşireliği alanında uzman bir hemşire öğretim üyesi tarafından İzzet Baysal Bolu Devlet Hastanesi kardiyoloji hemşirelerine 11 ay süre ve haftada iki saat olarak uygulanan bir hizmetiçi eğitim programına ilişkin katılımcıların görüşlerini belirlemek amacıyla planlanmıştır. Hemşirelerin hizmetiçi eğitim programına ilişkin görüşleri, bir hizmetiçi eğitim programında etkinliği değerlendirilerek geçerlik ve güvenirlik çalışması yapılan bir ölçek aracılığıyla ve yüz yüze görüşme yöntemiyle toplanmıştır. Görüşme ve geri bildirim yöntemiyle hemşirelerin gereksinimleri ve istekleri doğrultusunda kardiyoloji hemşireliğine özgü hazırlanan, alanında uzman bir öğretim üyesi tarafından gerçekleştirilen ve sürekliliği olan bu hizmetiçi eğitim programını, ölçekte yer alan öğretim elemanı, organizasyon, planlanması ve değerlendirmeye yönelik ifadeleri hemşireler “kesinlikle katılıyorum” ve “katılıyorum” seçeneklerini işaretleyerek genelde olumlu bulduklarını belirtmişlerdir. Hemşirelik hizmetlerinde uygulama ve eğitimin birbirini tamamladığı ve en üst düzeyde yararlanım sağlandığı bu hizmetiçi eğitim modelinin, uygulanabilir olduğu bu çalışma ile ortaya konmuştur.Öğe The prevalence of hopelessness among adults: Disability and other related factors(2010) Hamzaoğlu, Onur; Özkan, Özlem; Ulusoy, Mahir; Gökdoğan, FerayBackground: Hopelessness has become an important issue in the fields of health and social care. Objective: This study aims to determine the prevalence of hopelessness and its association with the current health condition, disability, and other socio-demographic characteristics. Method: The crosssectional study sampled a population of 501 adults in Bolu, Turkey. Questionnaires included the Household Questionnaire, the Health Condition Questionnaire, Beck Hopelessness Scale, and Brief Disability Questionnaire. Data were collected through face-to-face home interviews between September 29 and October 11, 2003. Results: The prevalence of hopelessness was 30.9%. It was higher among the literate (60.0%) (p < 0.05), males (35.0%) (p > 0.05), and agricultural workers and peasants (50.0%, 41.9%) (p < 0.05). Almost half of the participants were disabled, and 44.6% of the subjects with disabilities were hopeless (p < 0.05). Being without hope was statistically significant with gender, social class, perceived health, and disability (p < 0.05). The risk of hopelessness increased in subjects with perceived bad health, lowered social class, and disability, compared with the reference groups. Conclusions: In this study, hopelessness prevalence was high and it was also associated with the current state of health, perceived health, disability, and some socio-demographic variables. It will be important to increase the number of studies related to hopelessness and associated factors for improved mental health services planning at population level. © 2010, Baywood Publishing Co., Inc.Öğe Yaşlı bireylerde fonksiyonellik, performans ve reaksiyon zamanı ile yaşam kalitesi arasındaki ilişki(2011) Yıldırım, Necmiye Ün; Özengil, Nuriye; Özdemir, Özlem Çınar; Gökdoğan, FerayGiriş: Bu çalışma yaşlı bireylerde fonksiyonellik, performans ve reaksiyon zamanı ile yaşam kalitesi arasındaki ilişkiyi incelemek amacıyla yapılmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya 65 yaş ve üzeri 98 birey dahil edilmiştir. Araştırmaya dahil edilen yaşlı bireylerin demografik özelliklerini belirlemek için bir anket yapılmıştır. Çalışma grubunun bilişsel fonksiyon düzeyleri Mini Mental Durum Testi ile yaşam kaliteleri Nottingham Sağlık Profili Anketi ile alt ekstremite performansları sandalyeden otur-kalk testi ile fonksiyonel düzeyleri basamak testi ile basit reaksiyon zamanları ise New Test reaksiyon zaman ölçeği kullanılarak değerlendirilmiştir. Bulgular: Araştırmaya katılan yaşlı bireylerin yaş ortalaması 73.24±6.10 yıldır. Katılanların %51'i erkek, %40'ı evli, %51'i ilkokulu bitirmişlerdir. Nottingham toplam skoru ile performans ve fonksiyonellik arasında negatif yönlü anlamlı bir ilişki bulunurken (p<0.05), reaksiyon zamanı ile herhangi bir ilişki bulunmamıştır. Linear regresyon analizi sonucunda yaşam kalitesini en fazla etkileyen değişkenin fonksiyonellik olduğu görülmüştür (p<0.05). Sonuç: İlerleyen yaşla birlikte fonksiyonel kas gücü kayıplarının ve bu kayıpların yaşam kalitesi üzerine olan etkisinin belirlenmesinin yaşlı bireyler için önemli olduğu düşüncesindeyiz.