Yazar "Erdem, Ahmet Tuncay" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 21
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Big five personality traits and workplace spirituality: A mixed method study(Walter De Gruyter Gmbh, 2020) Tutar, Hasan; Oruç, Emre; Erdem, Ahmet Tuncay; Serpil, HarunThis mixed method study aims to examine the relationship between big-five personality traits and workplace spirituality from a managerial perspective by analyzing its potential effects on management. In the quantitative step, the cross-sectional survey was employed as the data collection, and the data were obtained from a sampling group through the simple random sampling. Further, the qualitative part of the study was designed as a purposive sampling technique. The quantitative research data were obtained from 238 participants working in a public university in Turkey. The qualitative data were obtained by interviewing a group of 14 people from the same sample of participants working as administrators at the same university. The qualitative data of the study were analyzed by content analysis. The findings indicate that the harmony between the perception of personality structures and workplace spirituality has an important function in the adoption of workplace values by the employees.Öğe Boreout sendromunun üretkenlik karşıtı iş davranışı üzerine etkisinde sanal kaytarmanın aracılık rolü(2022) Merdan, Ethem; Erdem, Ahmet Tuncay; Gümüşsoy, Yalçınİşyerinde çalışanın hiçbir iş yapmadan boş olarak oturmaktan sıkılması boreout sendromunu ifade\retmektedir. İşgörenler bu sıkılma neticesinde özellikle mesai saatleri içerisinde sanal ortamda vakit\rgeçirmek isteyebilirler yani sanal kaytarma davranışı gösterebilirler. Sanal kaytarma olumsuz olarak\ralgılansa da boreout sendromunun olumsuz etkilerinin azaltılmasında faydalı olabilir. Bu durum\rsonucunda üretkenlik karşıtı iş davranışlarında da azalma gözlenebilir. Bu çalışmada amaç; boreout\rsendromunun üretkenlik karşıtı iş davranışı üzerine etkisinde sanal kaytarmanın aracılık rolünü\rtespit etmektir. Nicel araştırma yöntemine göre tasarlanan araştırma verileri Kayseri ilinde faaliyet\rgösteren bir tekstil işletmesinin çalışanlarından (n= 270) elde edilmiştir. Yapılan analiz sonuçlarına\rgöre, boreout, sanal kaytarma ve üretkenlik karşıtı iş davranışını pozitif yönde etkilediği tespit\redilmiştir. Ayrıca boreoutun üretkenlik karşıtı iş davranışı üzerine etkisinde sanal kaytarmanın\raracılık rolü oynadığı belirlenmiştir.Öğe Dijital Yetkinlik Ölçeği (DYÖ): Geçerlilik ve Güvenirlik Çalışması(2024) Tutar, Hasan; Erdem, Ahmet Tuncay; Şahin, NevzatBu ölçek geliştirmenin temel amacı, kamu veya özel sektör olmak üzere tüm kurum ve kuruluşlarda işgörenlerin dijital yetkinliklerini değerlendirmek için geçerliliği ve güvenirliği yüksek bir Dijital Yetkinlik Ölçeği geliştirmektir. Ölçek geliştirme sürecinde önce teorik temel oluşturmak amacıyla işgören dijital yetkinlikleri ile ilgili literatür incelemesi yapılmıştır. Literatürden hareketle işgören dijital yetkinliğini yansıtan madde havuzu oluşturularak pilot çalışmayla madde sadeleştirilmesi, test ve tekrar test analizi, keşfedici ve doğrulayıcı faktör analizi yapılmıştır. Analiz sonuçları, Dijital Yetkinlik Ölçeği’nin yüksek bir iç tutarlılığa, test-tekrar test güvenilirliğine, keşfedici ve doğrulayıcı yapı geçerliliğine sahip olduğunu göstermektedir. Dijital Yetkinlik Ölçeği; İşgören Dijital Yetkinlik Algısı, İşgören Dijital Uyum Algısı ve İşgören Dijital Kaygı Algısı boyutlarından oluşmaktadır. Dijital Yetkinlik Ölçeği, tüm kurum ve kuruluşlarda çalışan işgörenlerin dijital yetkinliklerini ölçmek ve değerlendirmek için güvenilir ve geçerli bir araçtır. Dijital Yetkinlik Ölçeği kullanılarak, kuruluşlar işgörenlerin dijital becerilerdeki güçlü ve zayıf yönleri hakkında bilgi edinebilir ve dijital yetenekleri geliştirmek için hedeflenen stratejilerin uygulanmasını kolaylaştırabilir.Öğe GÜÇLENDİRİCİ LİDERLİĞİN YENİLİKÇİ İŞ DAVRANIŞINA ETKİSİNDE BİLGİ PAYLAŞIMININ ARACILIK ROLÜ: BİLİŞİM SEKTÖRÜNDE BİR ARAŞTIRMA(2021) Erdem, Ahmet TuncayGüçlendirici liderlik, örgütün verimliliği kapsamında ele alınan ve yöneticinin olumlu yönlerine ilişkin davranış durumlarıdır. Bu araştırmanın temel amacı, olumlu liderlik davranışı olan güçlendirici liderliğin yenilikçi iş davranışına etkisinde “bilgi paylaşımı” nın aracı bir işlev görüp görmediğini belirlemektir. Araştırmada “güçlendirici liderliğin yenilikçi iş davranışına etkisinde bilgi paylaşımı aracı bir değişken olarak rol oynamakta mıdır?” sorusu cevaplandırılmaya çalışılmıştır. Araştırma nicel araştırma yöntemine göre tasarlanarak desenlenmiştir. Araştırma verileri basit tesadüfi örnekleme tekniğine göre Ankara’daki bir bilişim işletmesinden (n=412) toplanmıştır. Verilerin analizinde SPSS ve AMOS programları kullanılarak fark ve ilişki testleri ile betimsel analizler yapılmıştır. Araştırma verilerinin analizinde elde edilen bulgulara göre güçlendirici liderlik davranışı, bilgi paylaşımı ve yenilikçi iş davranışları arasında pozitif yönlü etkiler bulunmuştur ve güçlendirici liderliğin yenilikçi iş davranışı üzerindeki etkisinde bilgi paylaşımının kısmi aracı etkisinin olduğu belirlenmiştir.Sonuç olarak güçlendirici liderlik davranışı örgütte çalışanlara yönelik olumlu davranışları etkilemektedir. Pozitif yönetim davranışı da çalışanlarda bilgi paylaşımı ve yenilikçi iş davranışı algılarının artmasını sağlamaktadır.Öğe İletişim Becerisinin Örgütsel Bağlılığa Etkisinde Örgütsel İletişim İkliminin Düzenleyici Rolü: Akademisyenlere Yönelik Bir Araştırma(2023) Erdem, Ahmet Tuncay; Beykoz, Doğukanİletişim becerisi toplumlarda bireylerin diğer bireylerle kolay iletişim kurmalarına yönelik yetenekleri olmakla birlikte örgüt çalışanlarının da iletişim becerilerinin gelişmiş olması onların örgütsel iletişim iklimini geliştirecek ve örgüte karşı bağlılık gibi olumlu duygular hissetmelerini sağlayacaktır. Araştırma kapsamında iletişim becerisi, örgütsel iletişim iklimi ve örgütsel bağlılık konuları ele alınmaktadır. Bu doğrultuda araştırmanın amacı iletişim becerisi, örgütsel iletişim iklimi ve örgütsel bağlılık etkileşimlerini belirlemektir. Araştırma sorusu ise “iletişim becerisinin örgütsel bağlılığa etkisinde örgütsel iletişim ikliminin düzenleyici rolü var mıdır” şeklinde belirlenmiştir. Araştırma sorusunu cevaplayabilmek için Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi’nde faaliyet göstermekte olan akademisyenlere (n=441) yönelik uygulama yapılmış olup elde edilen veriler SPSS 25 ve AMOS 26 programlarıyla analiz edilmiştir. Analiz sonucunda iletişim becerisinin örgütsel bağlılık ve örgütsel iletişim iklimi üzerinde pozitif yönlü etkisi belirlenmiştir. Bu bulgular ışığında iletişim becerisinin örgütsel iletişim iklimi ve örgütsel bağlılık algılarını güçlendirdiği sonucuna ulaşılmıştır. Buna ek olarak iletişim becerisi ile örgütsel bağlılık etkileşiminde örgütsel iletişim ikliminin düzenleyici rol üstlendiği belirlenmiştir. Son olarak araştırma modeli dâhilindeki iletişim becerisi ve örgütsel bağlılık ilişkinde örgütsel iletişim ikliminin bu ilişkiyi güçlendirici rolünün olduğu belirlenmiştir. Araştırmada literatürde sınırlı olarak incelenen değişkenlerin ele alınması, örgütsel davranış konusu olan bağlılığın iletişim kavramlarıyla ilişkilendirilmesi ve örgütsel iletişim ikliminin düzenleyici olarak araştırma modelinde yer alması çalışmanın özgün yönünü ortaya koymaktadır. Sonuç bölümünde araştırma bulguları ışığında teorik ve pratik önerilere yer verilmiştir.Öğe Impact of COVID-19 anxiety on work stress in seafarers: The mediating role of COVID-19 burnout and intention to quit(Via Medica, 2022) Erdem, Ahmet Tuncay; Tutar, HasanBackground: The frequent encounters of seafarers with people from different countries compared to other occupations increase their risk of contracting different variants of coronavirus disease 2019 (COVID-19). This risk may cause additional anxiety for them. The main purpose of this research is to determine the mediating role of COVID-19 burnout and intention to quit in the impact of seafarers' anxiety about contracting COVID-19 on work stress.Materials and methods: The research is a quantitative correlational research design cross-sectional study. We determined the research data according to the random sampling technique. Participants consist of 390 maritime business employees operating in Istanbul and Izmir. We determined the participants based on voluntary participation. We collected the data with the help of the Coronavirus Anxiety Scale, COVID-19Results: The study found that seafarers' anxiety about contracting the novel coronavirus positively influences their perception of job stress and that COVID-19 burnout and intention to quit strongly mediate this interaction. We also determined that seafarers had a high level of COVID-19 anxiety, leading to a higher perception of COVID-19 burnout.Conclusions: These findings mean that although personal factors are important, negative psychological perceptions feed off each other and cause another psychological perception. The research results need to be strengthened by psychological factors such as job satisfaction, organizational trust and organizational support, and their psychological resilience should be increased so that seafarers do not show COVID-19 anxiety due to job stress and intention to quit.Öğe The Interaction of Social Media Addiction and Communication Anxiety During the COVID-19 Period: The Case of Individuals Over 65 in Konya Province(IGI Global, 2023) Erdem, Özge Akcaoğlu; Erdem, Ahmet TuncayWhile it is known that the COVID-19 epidemic has adversely affected many countries in the world, the stress and anxiety experienced by elderly individuals, especially during pandemic periods, has been more than that of younger individuals. The avoidance of the disease, especially by individuals over the age of 65, has prevented these individuals from communicating face-to-face with other people. In this context, the main purpose of the research is to determine the effect of communication concerns of individuals over the age of 65 on social media addiction. The research question was determined as “Does the communication anxiety seen in individuals over the age of 65 have an effect on social media addiction during the COVID-19 process?" In order to answer the research question, a study was conducted on the population of individuals over the age of 65 living in Konya. 423 individuals who use social media actively participated in the research. As a result of the research, it was determined that communication anxiety strengthens social media addiction behavior. © 2023, IGI Global.Öğe İşgören Yıpranması Ölçeği (İYÖ): Ölçek Geliştirme Çalışması(2022) Tutar, Hasan; Erdem, Ahmet Tuncayİnsanlar yaşamlarının önemli bir kısmını işyerlerinde geçirmektedirler ve bu durum onların fiziksel, zihinsel ve psikolojik olarak yıpranmalarına neden olmaktadır. Bu çalışmanın temel amacı, işörenlerin zihinsel ve psikolojik yıpranma algılarını belirlemek amacıyla İşgören Yıpranması Ölçeğini (İYÖ) geliştirmektir. Ölçeğin geliştirilmesi sürecinde önce Dünya Sağlık Örgütünün zihinsel ve psikolojik sağlık koşullarını esas alarak zihinsel ve psikolojik yıpranma durumlarına uygun “aday ölçek” madde havuzu oluşturulmuştur. Daha sonra ölçeğin kapsam geçerliği için uzman görüşüne başvurulmuştur. Kapsam geçerliği çalışmasından sonra taslak ölçeğin pilot çalışması imalat işletmelerinde çalışan 145 işgörenin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Aday ölçek ile toplanan veriler önce Açımlayıcı Faktör Analizi (AFA) ile analiz edilmiştir. Açımlayıcı Faktör Analizi sonucunda ölçeğin dört faktörlü yapısı tespit edilmiştir. Ölçeğin ana uygulaması aynı örneklemin genişletilmesiyle tabakalı örnekleme yöntemiyle belirlenen 334 işgörenin katılımıyla gerçekleştirilmiştir. Ana uygulamada İşgören Yıpranması Ölçeğinin geçerliği Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA), güvenirliği Cronbach alfa katsayısı ile belirlenmiştir. Doğrulayıcı Faktör Analizi sonuçları pilot çalışma aşamasında geliştirilen dört boyutlu İşgören Yıpranması Ölçeğinin yapısını doğrulamıştır. Yapılan geçerlilik ve güvenirlik analizi sonuçları geliştirilen ölçeğin güvenilir ve geçerli bir veri toplama aracı olduğu sonucuna ulaşılmıştır.Öğe KÜLTÜRLERARASI İLETİŞİM KAYGISININ ZENOFOBİYE ETKİSİNDE CİNSİYETİN DÜZENLEYİCİ ROLÜ: BOLU ABANT İZZET BAYSAL ÜNİVERSİTESİ ÖRNEĞİ(2023) Erdem, Ahmet Tuncay; Erdem, Özge AkcaoğluDünyada meydana gelen doğal afetler, yangınlar, savaşlar, salgın hastalıklar ve daha birçok olumsuz durumların yanı sıra eğitim ve iş imkânları gibi bazı durumlar bireylerin kendi ulusal sınırları dışına, bir yerden diğer yerlere göç etmelerine neden olmaktadır. Yabancı göçü ve yer değiştirme ile ev sahibi ülkedeki bireyler yabancıların kaynaklarını tüketeceği, güvenliğin bozulacağı ve daha birçok olumsuz etkene sebep olabilecekleri düşüncesiyle rahatsızlık hissedebilirler. Bu gibi durumlar zaman zaman toplum bireyleri arasında kültürlerarası iletişim kaygısı ve zenofobi (yabancı düşmanlığı) gibi olumsuz algılara neden olabilir. Bu bilgiler çerçevesinde araştırmanın amacı kültürlerarası iletişim kaygısı ile zenofobi (yabancı düşmanlığı) arasındaki etkileşimi belirlemektir. Araştırmanın temel sorusu “kültürlerarası iletişim kaygısı ile zenofobi etkileşiminde cinsiyet düzenleyici rol oynamakta mıdır” şeklinde belirlenmiştir. Araştırma sorusunu cevaplayabilmek için Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencileri örnekleminde (n=391) uygulama yapılmış olup elde edilen veriler elde edilen veriler SPSS 25 ve AMOS 26 programlarıyla analiz edilmiştir. Analiz sonucunda kültürlerarası iletişim kaygısı ile zenofobi arasında pozitif yönlü anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Ayrıca kültürlerarası iletişim kaygısının zenofobi üzerinde yine pozitif yönlü anlamlı etki belirlenmiştir. Bu bulgular kültürlerarası iletişim kaygısının zenofobi (yabancı düşmanlığı) algısını güçlendirdiğini göstermektedir. Buna ek olarak cinsiyetin düzenleyici etkisinde kültürlerarası iletişim kaygısı ve zenofobi (yabancı düşmanlığı) etkileşiminde kadın öğrencilerin erkek öğrencilere göre daha fazla farklılaştığı belirlenmiştir. Diğer bir ifadeyle kadınların iletişim kaygısı ve zenofobi algıları erkeklere göre daha yüksek olarak belirlenmiştir. Araştırmada literatürde sınırlı olarak incelenen iki değişkenin ele alınması ve cinsiyet değişkeninin düzenleyici olarak araştırma modelinde yer alması çalışmanın özgün yönünü ortaya koymaktadır. Araştırmanın sonuç bölümünde araştırma bulguları ışığında teorik ve pratik önerilere yer verilmiştir.Öğe KURUMSALLAŞMA, KURUMSAL GİRİŞİMCİLİK VE ÖRGÜTSEL YENİLİKÇİLİK İLİŞKİLERİNİN X-Y KUŞAKLARI AÇISINDAN ANALİZİ: AİLE İŞLETMELERİNDE BİR ARAŞTIRMA(2020) Erdem, Ahmet Tuncay; Karadal, HimmetÇalışmanın amacı, X ve Y kuşakları kapsamında kurumsal girişimcilik,kurumsallaşma ve örgütsel yenilikçilik arasındaki ilişkileri analiz etmektir.Araştırmanın örneklemini Konya ilinde bulunan aile işletmelerindeki X ve Ykuşaklarına mensup girişimciler ve profesyonel yöneticiler oluşturmaktadır (n=207). Araştırma örnekleminden soru formu yoluyla verilere elde edilmiştir. Eldeedilen veriler, aracı değişkenli regresyon analizi, doğrulayıcı faktör analizi, çokluregresyon analizi, düzenleyici değişkenli regresyon analizi ve basit doğrusalregresyon analizi aracılığıyla test edilmiştir. Araştırma bulgularında; X ve Ykuşaklarının her ikisinde kurumsal girişimcilik ve kurumsallaşmanın örgütselyenilikçilik üzerinde pozitif bir etkisi olduğu görülmüştür. Aynı şekilde X ve Ykuşaklarının her ikisinde de kurumsal girişimciliğin, kurumsallaşma ve örgütselyenilikçilik ilişkisinde tam aracılık rolünün bulunduğu, diğer yandan kurumsalgirişimciliğin, kurumsallaşma ve örgütsel yenilikçilik arasındaki ilişkidedüzenleyici rolünün bulunmadığı belirlenmiştir.Öğe The Mediating Role of Work Alienation in the Effect of Democratic and Autocratic Leadership Styles on Counterproductive Behaviors: A Study in Ankara OSTİM Industrial Zone(2021) Erdem, Ahmet TuncayIncorrect perception of organizational management, especially when combined with work alienation inbusiness life, can lead to essential work activities problems. This study's primary purpose is to determinewhether \"alienation from work\" functions as a mediator in the effect of counterproductive behavior thatcan be caused by the forms of democratic leadership and autocratic leadership in organizations. In theresearch, \"do democratic and autocratic leadership styles have a mediating role in the perception of workalienation in counterproductive behaviors.\" The question has been tried to be answered. The researchmethod is designed according to the quantitative research method, and it is research patterned towardsthe relational scanning model based on general scanning models. According to the simple random sampling method, research data were collected from four enterprises operating heavy machinery productionin Ankara OSTIM Industrial Zone. The obtained data were analyzed with SPSS and AMOS programs.In the analysis of the data, besides descriptive analysis, difference and relationship tests were performed.According to the findings obtained from the research data analysis, while democratic leadership has apositive effect on work alienation, it has not affected counterproductive behavior. Autocratic leadershiphas been found to have an impact on work alienation and counterproductive behavior. While work alienation had a mediating effect on the effect of democratic leadership on counterproductive behavior, nomediating effect of work alienation was found in the effect of autocratic leadership on counterproductivebehavior. While positive organizational behaviors are expected from employees who are managed with aparticipatory and liberal style, oppressive and non-participatory management encourages negative behaviors towards their employees, leading to alienation from their jobsÖğe Mesleki özdeşleşmenin tükenmişliğe etkisinde iş yükü algısının aracılık rolü: Hemşirelere yönelik bir araştırma(2020) Erdem, Ahmet TuncayMesleki özdeşleşme, çalışanların mesleklerine yönelik olumlu algılamaları olmasına karşın, tükenmişlik ve iş yükü algıları çalışanlarda önemli sorunlara neden olabilmektedir. Bu kapsamda araştırmanın temel amacı, yoğun ve emeğe dayalı faaliyet gösteren çalışanların mesleki özdeşleşme algılarının tükenmişliğe etkisinde “iş yükü algısının” aracı rol oynayıp oynamadığını belirlemektir. Araştırmada “mesleki özdeşleşmenin tükenmişliğe etkisinde iş yükü algısı aracı bir değişken olarak rol almakta mıdır?” sorusuna cevap aranmaya çalışılmıştır. Araştırma literatür ışığında genel tarama modellerinden ilişkisel tarama modeline göre desenlenmiş, nicel araştırma yöntemine göre de kurgulanmıştır. Araştırma verileri kolayda örnekleme tekniğine göre Ankara’daki kamuya ait bir hastanede görev yapan hemşirelerden toplanmıştır. Verilerin analizinde IBM SPSS ve AMOS programları kullanılarak betimsel analizler ile fark ve ilişki testleri uygulanmıştır. Verilerin analizinden elde edilen bulgularda hemşirelerin mesleki özdeşleşmeleri ile tükenmişlik ve iş yükü algıları arasında negatif yönlü ilişki bulunmaktadır ve mesleki özdeşleşmenin tükenmişliğe etkisinde iş yükü algısı aracı rol oynamaktadır. Elde edilen bulgulara göre mesleki özdeşleşme yüksekliği çalışanların tükenmişlik algıları ile iş yükü algılarını azaltmaktadır. Ancak çalışanlarda yoğun iş temposuyla artan iş yükü algısı tükenmişliği arttırırken, mesleki özdeşleşme algısını azaltmakta ve tükenmişlik algısının artmasına yol açabilmektedir.Öğe Moderator role of old and new Y generation differences in the effect of perceptions of self-efficiency on decision-making strategies(Emerald Group Publishing Ltd, 2022) Tutar, Hasan; Erdem, Ahmet Tuncay; Karademir, ÖmerPurpose There has been a rapid generational change in the business world in Turkey recently, and X generation managers are rapidly leaving their place to Y generation managers. In countries with relatively young populations such as Turkey, management in family businesses passes into the hands of Generation Y. This study aims to examine the moderator role of the difference between old and new generation Y in the effect of self-efficacy perceptions on decision-making strategies. Design/methodology/approach This research, which was designed according to the quantitative research method, was designed according to the cross-sectional survey model, one of the general survey models. The research data were collected from a sample of 441 family business managers determined according to the simple random sampling technique. The data were analyzed and interpreted with various statistical techniques. Data analysis was done with AMOS. 20 and International Business Machines statistical package for the social sciences 22 data analysis programs. Findings According to the analysis findings, there is a significant relationship between the participants' self-efficacy perceptions and decision-making strategies. Research findings old and new generation Y managers have different decision strategies. The research results showed that the dominant self-efficacy perceptions of the Y generation affect their decision-making strategies. Research limitations/implications This research only examines whether the old and new generation Y perceptions have a moderator function in the relationship between the participants' self-efficacy perceptions and decision-making strategies. The research is quantitative research limited to family businesses. The results can be compared by repeating the research with other variables and in different samples, for example, by researching in public institutions. In addition, the way of reflecting the differences in perception to the management can be subjected to deeper analysis with mixed studies. Practical implications One of the important reasons for the difference in people's approaches to events is their personality structure. Generational differences, which have been discussed primarily in recent years, make themselves felt in working life. The new working models arising from the different perspectives of the Y generation differ from the traditional business models. Today, in traditional business models, the manager profile is usually the X generation. However, the process is moving toward gaining essential positions in the management levels of the new Y generation. They put traditional managers in a difficult situation with their impatient behavior and desire to climb the career ladder quickly. Social implications In the studies conducted on the Y generation, it is understood that they do not favor the classical management approach based on the command-command relationship. The sense of loyalty of the Y generation is low compared to other generations and their organizational commitment levels are weak. There are determinations that they attach importance to flexible working style and want to do business using digital technologies. They are highly motivated in setting vision and participating in strategic decisions in organizations. These features differ significantly from the X-generation managers who adopt the traditional management approach. Originality/value Both emotional and cognitive characteristics influence decision-making behavior. The generation gap which shows common personality structures in a certain period is an important predictor of decision-making strategy. Research results and related studies significantly affect the decision strategies of the generation gap. No research has been found comparing the old and new Y generations. In this respect, it is thought that the research will contribute to theory, practice and method.Öğe Örgütsel Erdemliliğin Örgütsel Özdeşleşme Üzerine Etkisinde Örgütsel Desteğin Aracilik Rolü(2022) Erdem, Ahmet Tuncay; Merdan, EthemOlumlu örgüt davranışları, çalışanlarda örgüte karşı olumlu duyguları arttırabilmektedir. İşgörenlerin yetenekleri, örgütlerine yönelik olumlu davranışları ve verimlilikleri örgütlerin başarısında etkendir.İşgörenlerin çalıştıkları kuruluşları kendi benimseyip çalışmaları, bilgi ve becerilerini etkili biçimde kullanmaları ve örgüt yöneticilerinin de işgörenlere destek olmaları önemlidir. Bu çalışmanın amacı, örgütsel erdemlilik davranışının örgütsel özdeşleşmeye etkisinde “örgütsel desteğin” aracı işlev görüp görmediğini belirlemektir. Nicel araştırma yöntemine göre tasarlanan araştırmanın verileri Ankara OSTİM Sanayi Bölgesi’ndeki imalat işletmelerinin çalışanları (n=200) oluşturmaktadır. Verilerin analizinde elde edilen bulgulara göre örgütsel erdemliliğin örgütsel özdeşleşme ve örgütsel destek algılarını pozitif yönde etkilediği belirlenmiştir. Ayrıca örgütsel erdemliliğin örgütsel özdeşleşmeye etkisinde örgütsel desteğin aracı rol oynadığı da tespit edilmiştir. Sonuç olarak örgütsel erdemlilik olumlu bir davranış olarak örgütte işgörenlerin olumlu davranışlarını teşvik etmektedir. İşgörenlerde görülen olumluluğun örgütsel özdeşleşme ve örgütsel destek algılarını da arttırması beklenmektedir.Öğe Örgütsel Etik İklim Algısının Çalışan Sesliliği Davranışına Etkisinde Psikolojik Güvenliğin Aracı Etkisi: Vakıf Üniversitelerine Yönelik Bir Araştırma(2021) Erdem, Ahmet TuncayBu araştırmanın temel amacı pozitif örgütsel davranış konusu olan örgütsel etik iklim algısının çalışan sesliliğine etkisinde, “psikolojik güvenin” aracı bir rol oynayıp oynamadığının belirlenmesidir. Araştırmada örgütsel etik ikliminin çalışan sesliliğine etkisinde “psikolojik güvenlik” algısının aracı bir rolü var mıdır sorusu cevaplandırılmaya çalışılmaktadır. Araştırma nicel araştırma yöntemine göre kurgulanmış ve genel tarama modellerinden ilişkisel tarama modeline göre desenlenmiştir. Araştırma hipotezlerinin test edilebilmesi için Konya ilindeki iki adet vakıf üniversitesinde görev yapmakta olan idari personellere yönelik basit tesadüfi örnekleme tekniğine göre veriler toplanmış ve toplanan verilere AMOS ve SPSS programlarıyla betimsel ve istatistiksel analizler yapılmıştır. Araştırma verilerinin analizinden elde edilen bulgulara göre örgütsel etik iklimi, çalışan sesliliği pozitif yönde etkilemek, söz konusu etkileşimde psikolojik güvenlik algısı kısmi olarak aracı rol oynamaktadır. Örgütsel etik ikliminin olduğu işyerlerinde çalışan sesliliği artmakta, bu etkileşimde psikolojik güvenlik algısı çalışan sesliliğini güçlendirmektedir. Bu bulgular işgörenlerin etik iklim, seslilik ve güven algılarının birbirini destekleyen örgütsel ve psikolojik duygu durumları olduğunu göstermektedir.Öğe Sanal Kaytarma Davranışının İş Performansına Etkisinde İşe Bağlılığın Aracı Rolüne Yönelik Bilişim Sektöründe Bir Araştırma(2020) Erdem, Ahmet TuncayAmaç – Konya il merkezinde faaliyet göstermekte olan bir bilişim işletmesindeki çalışanların sanalkaytarma davranışlarının işe bağlılık algıları ile iş performansları arasındaki etkileşimlerini EgoTükenmesi Teorisi ve Üretkenlik Karşıtı İş Davranış Teorisi kapsamında incelemektir. Araştırmanıntemel sorusu “Sanal kaytarma ve işe bağlılık, iş performansını ne yönde ve nasıl etkilemektedir” olarakbelirlenmiştir.Yöntem – Nicel araştırma yöntemine göre tasarlanan araştırmada, Örücü ve Yildiz (2014) tarafındanoluşturulan “Sanal Kaytarma Ölçeği”, Schaufeli vd. (2002) tarafından geliştirilen, Eryılmaz ve Doğa(2012) tarafından Türkçeye çevrilen “İşe Bağlılık Ölçeği” ile Sigler ve Pearson (2000) tarafındanoluşturulan, Göç (2008) tarafından Türkçeye uyarlanan “İş Performansı” ölçekleri kullanılmıştır.Araştırma evrenini Konya’da bilişim alanında faaliyet gösteren bir işletmenin 420 çalışanıoluşturmakta olup tam sayım yöntemiyle bu işletmedeki çalışanlardan 383 adet kullanılabilir soruformu ile veriler elde edilmiştir. Elde edilen verilere, SPSS ve AMOS programları kullanılarakdoğrulayıcı faktör analizi, korelasyon analizi ve yapısal eşitlik modeli analizleri yapılmış ve çeşitlibulgular elde edilmiştir.Bulgular – Araştırma bulgularına göre sanal kaytarmanın işe bağlılık üzerinde anlamlı ve negatifyönde etkisi bulunurken, iş performansı üzerinde anlamlı bir etkisi bulunamamıştır. İşe bağlılığıniş performansı üzerinde pozitif yönlü anlamlı bir etkisinin bulunduğu belirlenmiştir. Diğer yandansanal kaytarmanın iş performansına etkisinde işe bağlılık aracı rol oynamamaktadır.Tartışma – Literatür incelemesi sonucunda sanal kaytarmanın yıkıcı ve sapkın bir davranış türüolduğu görülmektedir. Bu kapsamda sanal kaytarmanın iş performansı ve işe bağlılığa negatif biretkisinin ve işe bağlılığın da iş performansına pozitif bir etkisinin olacağı yönünde hipotezlerkurgulanmıştır. Araştırma bulgularında çalışanların işe bağlılıklarının iş performanslarına pozitifyönde etkisi belirlenmiştir. Ayrıca sanal kaytarmanın işe bağlılık üzerinde negatif yönlü etkisininolması da araştırmada beklenen sonuçtur. Diğer yandan sanal kaytarmanın iş performansı üzerindeetkisi bulunmamıştır. Buna ek olarak sanal kaytarma ve iş performansı ilişkisinde de işe bağlılığınaracı etkisinin olmaması da araştırmada literatürle örtüşmeyen sonuçlar olarak görülmektedir.Öğe SOSYAL ZEKÂNIN İLETİŞİM BECERİLERİNE ETKİSİNDE CİNSİYETİN DÜZENLEYİCİ ROLÜ: İLETİŞİM FAKÜLTESİ ÖĞRENCİLERİ ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA(2023) Akar, Fatma; Erdem, Ahmet TuncaySosyal zekâ ve duygusal zekâ gibi yeteneklerin iletişim becerisi, yaşam tatmini gibi olumlu bireysel algıları güçlendireceği düşünülmektedir. Bu kapsamda araştırmanın temel amacı, sosyal zekâ ile iletişim becerileri etkileşiminde “cinsiyetin” düzenleyici bir işlev görüp görmediğini belirlemektir. Araştırmada “iletişim becerileri ile sosyal zekâ arasındaki ilişkide cinsiyet düzenleyici bir değişken olarak işlev görmekte midir” sorusunun cevaplandırılmasına çalışılmıştır. Araştırma kesitsel bir araştırma yöntemi olup nicel araştırma desenine göre kurgulanmıştır. Araştırma kapsamında veriler basit tesadüfi örnekleme yöntemi kullanılarak elde edilmiştir. Elde edilen verilerin analizinde AMOS ve SPSS programları kullanılmış, ilişki ve fark testleri yapılmıştır. Araştırma bulgularına göre sosyal zekâ ile iletişim becerisi arasında pozitif yönlü etkiler belirlenmiş ve sosyal zekâ ile iletişim becerileri ilişkisinde cinsiyetin düzenleyici bir rolü olduğu belirlenmiştir. Buna ek olarak sosyal zekâ ile iletişim becerisi etkileşiminde erkeklerin kadınlara göre hem sosyal zeka hem de iletişim becerisi algılarının daha yüksek olduğu da belirlenmiştir. Sonuç olarak sosyal zekâ algısı bireylerde olumlu gelişmelere sebep olurken iletişim becerisini de güçlendirerek olumlu davranışları güçlendirmektedir.Öğe A study on comparison of economic and scientific performances of BRICS countries(Emerald Group Publishing Ltd, 2024) Tutar, Hasan; Eryuzlu, Hakan; Erdem, Ahmet Tuncay; Sarkhanov, TeymurPurposeThis study investigates the correlation between economic development and scientific knowledge production indicators in the BRICS countries from 2000 to 2020, highlighting the importance of human resources, natural resources, and innovation. Addressing a gap in the existing literature, this study aims to contribute significantly to understanding this relationship.Design/methodology/approachEmploying a descriptive statistical approach, this study utilizes GDP and per capita income as economic indicators and scientific data from WoS and SCOPUS databases, focusing on scientific document production and citations per document.FindingsThe analysis reveals a strong correlation between economic development and scientific performance within the BRICS nations during the specified period. It emphasizes the interdependence of economic progress and scientific prowess, underscoring that they cannot be considered independently.Research limitations/implicationsHowever, limitations exist, notably the reliance on specific databases that might not cover the entire scientific output and the inability to capture all factors influencing economic and scientific development.Originality/valueUnderstanding this interdependence has crucial originality. Policymakers and stakeholders in BRICS countries can leverage these insights to prioritize investments in human capital development and scientific research. This approach can foster sustainable economic growth by reducing reliance on natural resources.Öğe A Tipi Kişilik Özelliğinin Kariyerizm Eğilimi Üzerine EtkisindeAhlaki Çözülme Eğiliminin Aracı Rolü(2021) Erdem, Ahmet TuncayBu çalışmanın temel amacı örgütler açısından sapkın ve yıkıcı davranış biçimleri olarak görülen kariyerizm eğilimi ve ahlaki çözülme eğilimlerinin A tipi kişilik özelliği kapsamında etkilerinin analiz edilmesidir. Bu doğrultuda sosyal bilişsel teori ve kontrol odağı ilkesi teorileri kapsamında kariyerizm eğiliminin birey bazında öncüllerini belirlemek amaçlanmaktadır. Araştırmada kariyerizm eğilimi kavramının A tipi kişilik özelliği ve ahlaki çözülme eğilimi kavramlarıyla etkileşimi ele alınmaktadır. Araştırma kapsamında önce konular hakkında kuramsal ve kavramsal çerçeve oluşturulmuş daha sonra özel bir banka çalışanlarına yönelik uygulama yapılmıştır. Bu çerçevede araştırma örneklemini Konya’da faaliyet gösteren özel bir bankanın çalışanları oluşturmaktadır (n=360). Araştırma örnekleminden soru formu aracılığıyla veriler elde edilerek bu veriler AMOS ve SPSS programları kullanılarak analiz edilmiştir. Analiz kapsamında doğrulayıcı faktör analizi, korelasyon analizi ve yapısal eşitlik modeli analizleri uygulanmıştır. Araştırma bulgularına göre A tipi kişilik özelliğinin kariyerizm eğilimi üzerinde pozitif yönlü anlamlı bir etkisinin olduğu belirlenmiştir. Diğer yandan A tipi kişilik özelliğinin ahlaki çözülme eğilimi üzerinde anlamlı bir etkisinin bulunmadığıbelirlenmiştir. Bununla birlikte kariyerizm eğiliminin ahlaki çözülme eğilimini pozitif yönlü anlamlı olarak etkilediği belirlenmiştir. Araştırmanın son bulgusu olan A tipi kişilik özelliğinin kariyerizm eğilimine etkisinde ahlaki çözülmenin aracı etkisi tespit edilememiştir. Araştırma bulgularına göre ahlaki çözülme eğiliminin kariyerizm eğilimini güçlendirdiği, A tipi kişilik özelliğinin de kariyerizm eğilimini arttırdığı belirlenmiştir.Öğe YÖNETİM MODASININ SORUN ALANLARI ÜZERİNE BİR İNCELEME(2021) Tutar, Hasan; Erdem, Ahmet TuncayYorumlayıcı ve eleştirel bir yaklaşımla yürütülen bu kavramsal çalışmanın temel amacı, bilimsel bilginin olgusal dilini kullanmadan, retoriksel bir üslupla gerçekleştirilen moda yaklaşımlara dikkat çekmektir. Son dönemde yönetim modaları olarak sınıflandırılan bu retorik dilin ürettiği yayınlar, ne yazık ki bilimsel kaygılardan uzak, nicelik kaygısıyla yürütülen çalışmalardır. Niteliğe dikkat edilmeden nicelik kaygısıyla yürütülen yönetim modaları, emek ve zaman israfından başka bir anlam ifade etmemektedir. Kavramları bağlamından kopararak keyfi bir şekilde kullanımıyla üretilen moda yaklaşımları, literatüre ve uygulamaya katkı sağlama yeterliliğinden uzaktır.Anahtar Kelimeler: Neologizm, Yönetim Modası, Guru Söylemi, Retorik, Metafor.