Yazar "Balkanal, Zeynep" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 9 / 9
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe AFYON İLİ BAYAT İLÇESİ TÜRKMEN KİLİMLERİNİN KOMPOZİSYONLARININ TASARIM İLKELERİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ(2022) Balkanal, ZeynepTasarımın günlük kullanım eşyaları, giyim kuşam, el sanatı ürünleri, iç-dış mimari, kitaplar vb. akla gelebilecek tüm yaşamla ilgili her şeyde olduğu bir gerçektir. Kompozisyonların tasarım ilkelerine uygun olarak yapılması hem ergonomik hem de kişisel zevkler açısından daha fonksiyonel olmaktadır. Tasarım ilkeleri tekrar, ritim, zıtlık, denge, bütünlük, oran-orantı, egemenlik vb. ilkelerden oluşmaktadır. Tasarım ilkelerinin ortak noktası her bir ilkenin birbiri ile bağlantılı olmasıdır. Tasarım öğelerinin (nokta, çizgi, form, renk, biçim vb.) birbirleri ile etkileşimli ve bütün bir şekilde düzenlenmesini sağlayıcı elemanlar olan tasarım ilkelerinin amacı kompozisyonda ideal bütünlüğü sağlamaktır. Bu çalışmada, Türk Patent Enstitüsü tarafından tescillenerek mahreç işareti almış Bayat Türkmen Kilimleri tasarım ilkelerinden tekrar, ritim, zıtlık, denge ve egemenlik ilkeleri açısından değerlendirilmiştir. Dokuma sanatlarından biri olan kilim dokumalarda tasarım ilkelerinin kullanımı incelenerek, kilimlerde nasıl kullanıldığı açıklanmıştır. Bayat Türkmen kilimlerinin kendine has motif zenginliği, kompozisyon ve renklerinin orijinal olarak günümüzde yapılması ve yine bu kilimlerin tasarım ilke ve öğeleri açısından yorumlanabilmesi, her bir kilim çeşidinin kendine has sanatsal ürün olması araştırma konusunun seçiminde etkili olmuştur. Ülkemizde el dokumacılığında belirli bir üne sahip Bayat Türkmen kilimleri sanatsal ifadesi ile farklı bir yere sahiptir. Geçmişten gelen kültür zenginliğini kilimlerine ilmek ilmek işleyen Bayat yöre halkı kilimlerinde duygularını, yaşanmışlıklarını ve mesajlarını ifade etmiştir. Araştırma kapsamında incelenen kilimlerde hem motiflerin hem de renklerin tekrar edilmesi ile kompozisyonların oluşturulduğu görülmüştür. Bu tekrarlar ritmi, hareketi, dengeyi, zıtlığı ve egemenliği sağlayarak kompozisyonda ideal bütünlüğü oluşturmuştur. Bayat kilimlerinin her birinin kendine has bir hikayesi vardır. Kilimlerde bazı motiflerin zeminde daha büyük ölçülerde gösterilmesi ile ya da kilimlere ismini veren motiflerin belli ölçü ve aralıklarla tekrar edilmesi ile vurgu yapılarak egemenlik ilkesi sağlanmıştır. Araştırma sonucunda Bayat Türkmen kilimlerinin tümünde ortak özellikler bulunduğu için tasarım ilkeleri olarak bakıldığında ortak olan ilkeler dikkati çekmektedir. Bunlar tekrar, ritim, zıtlık, denge ve egemenlik ilkeleridir. İncelenen kilimlerin tamamında bu tasarım ilkeleri bulunmaktadır. Tasarım ilkelerinin diğer plastik sanatlarda olduğu gibi kilimlerde de uygulandığı anlaşılmaktadır. Anadolu’da birçok yörede bulunan el dokuması kilimler tasarımsal açıdan incelendiğinde güncel sanat içerisinde en üst seviyede olduğu görünmektedir. Araştırma kapsamında incelenen örneklerde, kullanılan motifler ve renklerdeki uyum kompozisyonlara mükemmel bir şekilde işlenmiştir.Öğe ANADOLU’DA ÖNEMLİ BİR SİMGE OLAN ŞAHMERAN’IN HALK İNANIŞLARINDAKİ YERİ(2018) Sökmen, Sultan; Balkanal, ZeynepZengin bir kültüre sahip olan Anadolu halkının folklorunda önemli yer edinen mitolojik hayvanlardan en çok saygı duyulanların başında yılan gelmektedir. Yılan efsaneleri, Anadolu’da Şahmeran efsaneleriyle varlık bulmuş ve mitolojik bir simge halinde günümüze kadar ulaşmıştır. Hint, İran, Yunan, İbrani ve Arap kaynaklarından izler taşıyan Şahmeran efsaneleri Anadolu insanının günlük yaşantısını etkileyecek kadar hayatın içine girmiş, halk inanışlarında önemli bir yer edinmiştir. Bu çalışmanın amacı, Anadolu’da Şahmeran’ın halk inanışlarına etkisini belirlemektir. Bu amaç doğrultusunda, Şahmeran’ın genel olarak tanıtımı yapılmış, Adana, Tarsus ve Mardin civarlarında anlatılan üç efsanenin özeti verilmiş ve Şahmeran’ın halk inanışlarına yansımaları üzerine durulmuştur. Araştırmada elde edilen bilgiler, ilgili konu başlıkları altında ayrıntılı olarak ele alınmıştırÖğe Ankara ili Polatlı yöresi el örgüsü çoraplar(2016) Balkanal, ZeynepEl sanatları, bir milletin kültür ve kişiliğinin en canlı belgelerinden sayılır. Anadolu'da süsleme sanatları ve el sanatlarının geleneksel kültür içinde önemli bir yeri vardır. El sanatlarımız içerisinde el örücülüğü ve kalın örgüler içinde önemli bir yeri olan, aynı zamanda toplumun geleneksel özelliklerini yansıtan ürünlerden biri de çorap örücülüğüdür. Kullanılan araç gerecin kolay sağlanabilmesi, uygulanan tekniğin kolaylığı bakımından çorap örücülüğü yaygın işler arasında yer almıştır. Türk halkı söylemek isteyip de söyleyemediği duygularını, ördüğü patik ve çoraplarda şekil ve renkler ile ifade etmiştir. Anadolu'da geçmişten günümüze devam eden ve giyim kültürü içerisinde yer alan el örgüsü çoraplar yüzyıllar boyu toplumun yaşayışı zevk ve sanat anlayışı, el becerisi ile bütünleşerek önemli bir yere sahip olmuştur. Günümüzde daha çok kırsal kesimdeki kadınlarımız tarafından el örgüsü çoraplar üretilmektedir. Ancak, her geçen gün gelişimini hızla sürdüren sanayideki değişimler bu ürünlerin giderek yok olmasına neden olmaktadır. Halkın el sanatlarının önemini kavraması ve bilinçlenmesi sonucunda, köylerde sandıklarda duran çorapların birçoğu günümüzde ya özel günlerde kullanılmaya başlanmış ya da müzelerde ve koleksiyoncular tarafından sergilenir duruma gelmiştir. Çorap örücülüğü boş zamanları değerlendirir. Kişiyi dinlendirir. Aynı zamanda sayısız desenler oluşturmaya ve yaratıcılığa açık, estetik değeri fazla olan etkileyici bir el sanatıdır. Ayrıca ülkemiz genelinde olduğu gibi Polatlı yöresinde de, çorap örücülüğü, çeyize verilen önemden dolayı da bol miktarda yapılmaktadır. Çalışmada, Polatlı yöresinde bulunabilen çorap örnekleri çerçevesinde malzeme, teknik, desen, renk ve kullanım özellikleri üzerinde durulmuştur. İlçe ve birkaç köyde yaşayanlarla yapılan görüşmeler ve bulunabilen örnekler ışığında bu konudaki yöresel üsluplar ortaya konmaya çalışılmıştırÖğe Bitlis'te geleneksel ayakkabıcılık: “Harik” ve son usta Haydar Yılmaz(2018) Sökmen, Sultan; Balkanal, ZeynepEl sanatları bir toplumun yaşam tarzını ve kültürünü yansıtan ögelerdir. Bu ögelerden bir tanesi de geleneksel ayakkabıcılıktır. Ayakkabı dış çevreden ayağı koruyan aynı zamanda giyimi tamamlayan bir unsurdur. Geçmişten günümüze Anadolu’da birçok ilde ayakkabıcılık önemli bir el sanatı dalı olmuş, bazı yörelerimiz geleneksel ayakkabısıyla ünlenmiştir. Geleneksel ayakkabıcılığın Bitlis’teki adı hariktir. Bu çalışmada, Bitlis’te unutulmaya yüz tutmuş bir gelenek olan harik yapımcılığını ve günümüzdeki durumunu incelemek amaçlanmıştır. Bitlis’in yöresel ayakkabısı olarak nitelendirilen hariğin yapım aşamaları, yapımında kullanılan araç-gereçler ve günümüzdeki durumu hakkında elde edilen bilgiler fotoğraflarla desteklenerek açıklanmıştır. Tabanı kendir ipinden, üstü ise keçi kılı ya da koyunyünü ipliklerden örülerek yapılan harik, yaz aylarında ayağı serin tutması, romatizmal hastalıklara ve ayak mantarına iyi gelmesiyle tanınmaktadır. Harik, tamamen elde yapılmakta olup, bir çifti 4-5 günde tamamlanmakta ve günümüzde 300 TL.’ye satılmaktadır. Üretim aşaması zahmetli ve zaman almasından dolayı fiyatı yüksek olduğundan günümüzde pek rağbet görmemektedir. Bitlis İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü bünyesinde çalışmalarına devam eden Haydar Yılmaz Bitlis’te yaşayan son harik ustasıdır. Mesleği devam ettirecek başka bireyler bulunamaz ve yeterince destek verilmezse, harik yapımcılığı yakın bir gelecekte unutulan el sanatları arasına girmekten kurtulamayacaktır.Öğe Bolu ili Kıbrıscık ilçesi geleneksel kültüründe evlenme adetleri(2017) Balkanal, ZeynepKültürel unsurları içinde barındıran evlilik törenleri, bir topluluğu tanımada önemli bir yere sahiptir. Evlenme törenleri köy ortamında bir bayram şenliği olarak algılanır. Ulusal yapının oluşmasında birçok değer ve davranışın kazanılması yönüyle evlenme törenleri fonksiyonel etkinlik gösterir. Toplumların tarihi ve ekonomik yapıları yerleşim şekilleri, üretim şekilleri ve gelenekleri kısmen kültürleri evlenme biçimlerini belirlemektedir. Bolu İli Kıbrıscık İlçesi geleneksel kültüründe evlenme adetlerini konu alan bu araştırmada, evlilik törenlerinin öncesinde ve evlilik sürecinde, evlenecek eşi seçme, kız beğenme, kız isteme, nişan, kına gecesi, düğün ve düğün sonrasında yapılan adetler incelenmiştir. Alan araştırmamızda görüşme, soru-anket yöntemiyle kaynak kişilerle görüşülmüş ve konu hakkındaki kaynak kitaplardan yararlanılmıştır. Anadolu'daki ilk Türkmen yerleşmesi ile birlikte Kıbrıscık ilçesine de Türkmen yerleşimi başlamış ve ilçenin sosyal yaşamı, gelenek ve görenekleri ile kültür hayatı da Türkmen kültürü etrafında şekillenmiştir. Yöreye özgü evlenme adetleri günümüzde az da olsa uygulanmakta fakat çoğu unutulmuş durumdadır. Yöre halkı ile yapılan görüşmelerden elde edilen bilgiler eskiden uygulanan evlenme adetlerinin halkın günlük yaşamında kentleşmenin de etkisiyle birlikte yavaş yavaş geleneklerden uzak günümüz düğün anlayışına doğru kaydığını göstermektedir. Bu makalede Bolu İli Kıbrıscık İlçesi geleneksel kültüründe evlenme ilgili uygulamaların sonraki nesillere aktarılması ve böylece Türk kültürüne katkı sağlanması amaçlanmıştır. Evlenme geleneklerinin geçmişten günümüze nasıl değiştiğini gözlemlemek, toplum kültüründe çok önemli bir yere sahip olan evlenme uygulamalarını belgelemek gerekmektedir. Bu düşünce ile unutulmaya yüz tutmuş evlenme gelenekleri ile bir örnek oluşturduğu düşünülen Kıbrıscık yöresinde geçmişten günümüze evlenme gelenekleri makalenin konusu olmuştur. Makalede yörede yaşayan halkın verdiği bilgiler çerçevesinde evlenme adetleri sırasıyla ayrıntılı olarak aktarılmıştır. Çalışma sonunda yöre halkının görülmüştür. teknolojiye ayak uydurarak geleneklerinin değiştiği görülmüştür.Öğe OSMANLI'DAN GELEN KÜLTÜR MİRASIMIZ GELENEKSEL TÜRK SANATLARI(2021) Balkanal, ZeynepKültürel miras geçmişten geleceğe aktarılan maddî-manevi değerler bütünüdür. Geleneksel Türk sanatları Türk toplumlarının ürettiği kültürel miras olarak eski çağlardan beri varlığını sürdürmektedir. Geçmiş Türk toplulukları geleneksel Türk sanatlarına büyük önem vermiş ve yaşatılması için ahilik teşkilatı ve loncalar gibi çeşitli örgütlenmeler oluşturmuşlardır. Geleneksel Türk sanatlarında önemli gelişim Selçuklu döneminde olmuştur. Bunda ahilik sisteminin katkısı büyüktür. Türk kültürüne uygun bir teşkilatlanma örneği olan ahilik birçok işlevi açısından geleneksel sanatları ileri düzeylere taşımıştır. Ahilik Osmanlının ilk yıllarında kendi varlığını göstermiştir. Osmanlı döneminde ahi zaviyelerinde usta-çırak yöntemi ile çok sıkı mesleki eğitim verilmiş ve bu eğitimin yanı sıra katı kurallarla toplumsal ahlaki kurallar da öğretilmiştir. Geleneksel Türk sanatlarının gelişmesinde önemli unsurlardan biri de bu konularda yapılan mesleki eğitim faaliyetleridir. Osmanlı Devleti’nde mesleki eğitim kurumları denilince ilk akla gelen Enderun Mektebi’dir. Saray okulu olarak da anılan Enderun Mektebi çeşitli eğitimlerin verildiği, öğrenciyi en iyi şekilde yetiştirmeyi hedefleyen bir eğitim kurumu olarak tarihte göze çarpmaktadır. Osmanlı Devleti’nin sanat ve sanatçıya ne kadar önem verdiği Enderun Mektebi’nde sanat eğitiminin de yer almasından anlaşılmaktadır. Osmanlı döneminden kalan birçok el sanatı örneği bugün müzelerimizin en nadide köşelerinde yer almaktadır. Aynı zamanda Dünya’daki birçok müzede de geleneksel Türk sanatlarının örnekleri görülmektedir. Kültürel mirasın taşıyıcısı olan bu örneklerin yanı sıra geçmişe ışık tutan gezginler ve seyyahların yazmış oldukları eserler el sanatları konularında önemli belgelerdir. Günümüz yaşam koşulları ve teknolojinin ilerlemesi, ekonomik kaygılar gibi birçok neden geleneksel el sanatlarımızı olumsuz yönde etkilemiştir. Her geçen gün teknolojinin gelişmesi ve ekonomik problemler, köyden kente göçlerin artması gibi nedenler kültürel mirasımızın yok olmasına sebep olmaktadır. Devraldığımız bu kültür mirasımız günümüzde sanatsal ve estetik değerlerinin yanında, ekonomik olarak istihdam sağlaması, hammaddelerin kolay bulunması ve kullanılması, az miktarda yatırım sermayesi gerektirmesi, gelir getirmesi, ulusal değerlerimizin korunması, gelenek ve göreneklerimizin yaşatılması açılarından büyük öneme sahiptir. Günümüzde zengin örnekleri bulunan güçlü kültürel mirasımız olan geleneksel Türk sanatlarının bazı dallarının yeni boyutlar kazandığı, bazı dallarının ise kaybolduğu gözlemlenmektedir. Günümüz yaşam koşulları ve teknolojinin ilerlemesi, ekonomik kaygılar gibi birçok neden geleneksel Türk sanatlarımızı olumsuz yönde etkilemiştir. Günümüzde geleneksel Türk sanatlarımızın unutulmaması ve yeniden yaşatılması için bazı çalışmalar yapılmaktadır. Makalede amacımız, geleneksel Türk sanatlarımızın gelişimine geçmişten günümüze geniş bir perspektiften bakmaktır. Asıl hedef Osmanlı’dan gelen kültürel mirasımız geleneksel Türk sanatlarının nasıl yaşatılacağına dair çözüm önerileri sunmaktır.Öğe Seben alaca dokumaları(2017) Sökmen, Sultan; Balkanal, ZeynepSeben yöresinde yapılan alan araştırmasında bulunabilen alaca dokumalar makale konusu olarak ele alınmıştır. Yörede el dokumacılığı çok eski yıllara dayanmaktadır. Geçmiş yıllarda günlük kullanım ve çeyiz amaçlı, özellikle alaca, kız kıvrağı ve kilim dokuma çeşitlerinin hemen hemen her evde yapıldığı Seben halkı tarafından belirtilmiştir. Yöre halkı kendilerine dokuma yapmak için evlerinin dışında avluda başka bir mekân oluşturmuşlardır. Eskiden her evde 2-3 adet dokuma tezgâhı (düzen) bulunduğu bu tezgâhların birinde kilim, heybe, çul ve çuval gibi kaba dokumalar, birinde kıvrak dedikleri iç çamaşırlık ve çarşaflık dokumalar, diğerinde ise alaca dokumalar yapıldığı kaynak kişiler tarafından belirtilmiştir. Yörede günümüzde halen dokuma ile uğraşan birkaç kişi mevcuttur. Alaca dokumalar "çulfalık" adı verilen mekikli tezgâhlarda dokunmuşlardır. Bu dokumalar "iç donluk", "dış donluk" adı altında iki şekilde üretilmiştir. İç donluk, gece yatarken sıcak tutması nedeniyle pijama amaçlı, dış donluk ise genelde yöre kadınları tarafından şalvar şeklinde gündelik olarak kullanılmaktadır. Bezayağı örgüsüyle dokunmuş olan alacaların çizgili ve kareli çeşitleri bulunmaktadır. Makalede amacımız Bolu İli Seben İlçesinde bulunabilen alaca dokuma örneklerinin teknik, desen, renk ve kompozisyon özelliklerini tanıtmaktırÖğe TÜRK KÜLTÜRÜNÜN DEĞER YARGILARINI YANSITAN KİLİM MOTİFLERİNE TASARIM AÇISINDAN ALTERNATİF BİR YAKLAŞIM; KAAT’I SANATINDA UYGULAMALARI(2019) Balkanal, ZeynepAnadolu insanı kilim motiflerine çok çeşitli anlamlar yükleyerek dokumalarını oluşturmuştur. Kilim motiflerinin çok zenginçeşitliliğe sahip oluşu birçok sanat dalını da estetik yönden etkilemektedir. Bu sanat dallarından bir tanesi de kaat’ı sanatıdır.Kaat’ı sanatı bir motif veya yazı örneğinin kâğıt veya deriden oyulması suretiyle meydana getirilen eserlere verilen addır.Kaat’ı sanatının farklı materyal ve tasarımlarla uygulanabilirliğini göstermek ve kaat’ı sanatına kilim motifleri ile farklı bir boyutkazandırmak amacıyla kurutulmuş doğal yapraklar üzerine kilim motifleri değişik şekillerde tasarımları yapılarak uygulanmıştır.Tasarım sürecinde alışılmışın dışında ve daha önce yapılmamış farklı bir görsellikte hem malzeme hem de teknik açısındankendine has bir özellik taşıyan özgün eserler oluşturulmuştur.Makalede Türk kültüründe zengin çeşitliliğe sahip olan kilim motiflerinin taşıdığı sembolik ve ikonografik anlamlar (evlenme,doğum ve çoğalma ile ilgili motifler, nazardan ve çeşitli kötülüklerden korunma amaçlı motifler, bereketi ve mutluluğusimgeleyen motifler gibi) üzerinde durulmuş ve kaat’ı sanatında uygulamaları tasarım açısından incelenerek örnekleri ileaktarılmıştır.Öğe Web destekli dokuma kumaş tasarımı öğretiminin öğrencilerin başarılarına etkisi(2013) Balkanal, Zeynep; Sarıoğlu, HalideBu araştırmanın amacı, uygulama ağırlıklı "Dokuma Teknolojisi II" dersinin türetimci çoklu ortam öğrenme kuramına dayandırılarak, etkileşimli web destekli eğitim metodu ile öğretiminin planlanması, bu kapsamda kullanılan görsel ve işitsel unsurların öğrenci başarısına etkisinin araştırılmasıdır. Bu araştırmada son test kontrol gruplu deney deseni kullanılmıştır. Araştırma, deney grubu ve kontrol grubu olmak üzere iki öğrenci grubuyla gerçekleştirilmiştir. Araştırma bulgularına göre, deney grubu ve kontrol grubu öğrencilerinin bilişsel ve psikomotor alan hedef ve hedef davranışlarına ulaşma düzeyi ve genel başarı puanları değerlendirildiğinde deney grubu öğrencilerinin başarısının az farkla önde olduğu görülmüştür. Ancak bu farklılık istatistiksel olarak anlamlı bulunmamıştır (p>0,05). Bu sonuca göre web destekli eğitimin geleneksel eğitim yöntemine bir alternatif olabileceği ortaya konmuştur.