Yazar "Alhan, Cafer" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe İrritabl barsak sendromu hastalarında yaşam kalitesi, hastalığın ruhsal durum ile etkileşimi ve psikiyatrik eş tanılar(Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, 2012) Alhan, Cafer; Sercan, MustafaAmaç: Genel nüfusta sık karşılaşılan irritabl barsak sendromu (İBS)?nda ruhsal sıkıntı ile karşılıklı etkileşim olduğu yaygın bir kanıdır. Eşlik eden psikiyatrik belirti / bozukluklar arasında depresyon ve anksiyete çoğunluktadır. Aynı hasta grubunda depresyon, anksiyete ve yaşam kalitesini bir arada karşılaştıran araştırma sayı-sı azdır.Çalışmamızda İBS (n=35) grubunda psikiyatrik eş tanılar, depresyon (n=35) ve anksiyete (n=34) gruplarında İBS eş tanısı araştırılmıştır. Ayrıca İBS ve eşlik edenruhsal durumun yaşam kalitesi üzerine etkileri kontrol (n=35) grubu ile karşılaştırılarak incelenmiştir. Yöntem: AİBÜTF gastroenteroloji polikliniğinde İBS tanısı konulan hastalar ile psikiyatri polikliniğinde yaygın anksiyete bozukluğu (YAB) ve depresyon tanısı konulan yaş ve cinsiyet açısından eşlenmiş hastalar ve sağlıklı gönüllülerden kontrol grupları oluşturulmuştur. Tüm katılanlara belirti tarama listesi (BTL)-90-R, Hamilton Depresyon Derecelendirme (HAM-D), Hamilton Anksiyete Derecelendirme (HAMA) ölçekleri, GİS semptomları tarama listesi, MINI-Tarama formu uygulandıktan sonra MINI ile psikiyatrik değerlendirmeleri yapılarak psikiyatrik tanıları konulmuş-tur. Mide barsak şikayeti olan depresyon ve anksiyete tanılı hastalar İBS açısından değerlendirilmek üzere gastroenteroloji polikliniğine yönlendirilmiştir. Sağlıkla ilgili yaşam kalitesindeki bozulmayı ölçmek amacıyla Dünya Sağlık Örgütü? nün yaşam kalitesi ölçeği kısa formu (WHOQOL-BREF TR ölçeği) kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmada İBS hastalarının yaklaşık yarısında (%48.6) eş tanılı psikiyatrik hastalık saptanmıştır. Bunların %22.9?unda birden fazla psikiyatrik hastalık olduğu ve en sık rastlanan eş tanının yaygın anksiyete bozukluğu (%64.7) olduğu görülmüştür. Diğer taraftan depresyon (%48.5) ve anksiyete bozukluğu (%44.1) hastalarının yarıya yakını mide-barsak yakınmaları bildirmiştir. Anksiyete ve İBSgruplarının BTL-90R?da saptanan belirtiler bakımından birçok alanda örtüştüğü gö-ivrülmüş, anksiyete şiddeti dışında öbür belirtilerde anlamlı bir fark saptanmamıştır. Çalışmamızda HAM-D ve HAM-A ölçekleri açısından İBS?de sağlıklı kontrol grubundan anlamlı ölçüde yüksek puanlar bulunmuştur. İBS grubunda, WHOQOL-Bref?in bedensel, ruhsal ve sosyal alan alt ölçeklerinde kontrol grubundan anlamlı derecede daha düşük puanlar elde edilmişken çevresel alanda anlamlı farklılık oluşturmamıştır. Psikiyatrik eş tanısı olan İBS hastaları-nın WHOQOL?un bedensel ve ruhsal alanlarında, eştanısı olmayanlardan anlamlı ölçüde düşük puanlar elde ettiği görülmüştür. Uygulanan regresyon analizleri sonrasında düşük yaşam kalitesini depresyonun kuvvetle, anksiyete bozukluklarının orta düzeyde, gastrointestinal belirti şiddetinin zayıf düzeyde yordadığı görülmüştür. Sonuç: İBS ile ruhsal bozukluklar arasında gözlenen karşılıklı etkileşimin klinikte de doğrulandığı bulunmuştur. İBS?nin birçok boyutta anksiyete bozukluklarıyla benzer özellikler gösterdiği görülmüştür. İBS, WHOQOL-Bref ölçeği ile ölçü-len yaşam kalitesini özellikle bedensel, ruhsal ve sosyal alanlarda düşürmektedir. Yaşam kalitesini düşürücü etkisi bakımından da anksiyete bozukluklarına benzemektedir. Psikiyatrik eş tanı varlığının mide barsak rahatsızlığının şiddetinde değişmeye yol açmadığı halde yaşam kalitesinde anlamlı bir düşüşe yol açtığı görülmektedirÖğe Plasma omentin levels in drug-free patients with schizophrenia(Karger, 2014) Yıldırım, Osman; Canan, Fatih; Tosun, Mehrnet; Kayka, Nefise; Tuman, Taha Can; Alhan, Cafer; Alçelik, AytekinAims: We aimed to investigate plasma omentin concentrations in non-obese, drug-free patients with schizophrenia in comparison with healthy volunteers. Method:Thirty-two patients with schizophrenia and 33 control subjects were recruited. Plasma omentin levels were determined by enzyme-linked imnnunosorbent assay. Results: Plasma levels of omentin (ng/ml) were found to be markedly lower in patients with schizophrenia (median = 7.7, 25th percentile = 6.3, 75th percentile = 604.9) than in controls (median = 486, 25th percentile = 326, 75th percentile = 794.2, p <0.01). No significant difference was found between drug-free (n = 23) and drug-naive (n = 9) patients with respect to plasma omentin levels. Omentin concentrations correlated negatively with severity of illness, suggesting that patients with more severe pathology had lower fasting levels of omentin (n = 32; r = -0.387; p = 0.029). Conclusion: The present results suggest that plasma omentin levels are decreased in physically healthy, non-obese, antipsychotic-free patients with schizophrenia when compared with physically and mentally healthy individuals. To our knowledge, this is the first study that demonstrated the association between omentin and schizophrenia. 2014 S. Karger AG, BaselÖğe Psikotik belirtilerin eşlik ettiği Huntington hastalığında olanzapin kullanımı(2014) Alhan, Cafer; Tuman, Taha Can; Kayka, Nefise; Eroğlu, Tarık; Yıldırım, OsmanHuntington hastalığı otozomal dominant geçişli, nörodejeneratif bir hastalıktır. Hastalık 30-50 yaşlar arasında başlayan motor belirtiler olmak üzere, psikiyatrik belirtiler ve ilerleyici demans ile karakterizedir. Huntington hastalığında görülen psikiyatrik bozukluklar sıklıkla duygu durum ve anksiyete bozuklukları, davranış ve kişilik değişiklikleridir. Psikoz ise nisbeten nadir görülür. Bu sunumda psikotik belirtilerle seyreden bir Huntington olgusu sunulacaktır. 25 yıldır Huntington hastalığı nedeniyle takip edilen 61 yaşında erkek hasta zehirlendiğini düşünme ve yemek yemeyi reddetme şikayetleri ile başvurdu. Hastaya olanzapin 5 mg/gün tedavisi başlandı. İzlemlerde psikotik belirtileri ortadan kalktı. Huntington hastalığında ortaya çıkan psikotik belirtiler, antipsikotik tedavi ihtiyacı oluşturmaktadır. Tedavide atipik antipsikotikler tercih edilmeli ve bu olguda olduğu gibi olanzapin, psikotik belirtilerin eşlik ettiği Huntington olgularında psikozu ve istemsiz hareketleri kontrol altına almada tedavi seçeneği olarak akılda tutulmalıdır.Öğe Rett Sendromu'nun tanısı ve izleminde çok boyutlu yaklaşımın önemi: Bir olgu sunumu(2012) Topal, Zehra; Demir, Nuran; Alhan, Cafer; Tufan, EvrenRett Sendromu X’e bağlı baskın geçiş gösteren nörogelişimsel bir bozukluktur. Bu yazıda Rett Sendromu tanısı konulduğundan beri pediatrik nöroloji ve pediatri uzmanları tarafından izlenen ve çocuk ve ergen ruh sağlığı ve hastalıkları polikliniğine ancak ergenlik döneminde başvuran bir olgunun tedavi ve izlem sürecinin sunulması, olgu özelliklerinin ulusal yazında şimdiye kadar bildirilen olgularla karşılaştırılması ve çok boyutlu yaklaşımın öneminin vurgulanması amaçlanmıştır.