Yazar "Şimşek, Funda" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Akut hepatitli 596 erişkin olgunun retrospektif değerlendirilmesi(2012) Yöntem, Burçak; Hakyemez, İsmail Necati; Aksu, Ali; Şimşek, Funda; Kantürk, ArzuAmaç: Bu çalışmanın amacı retrospektif olarak, kliniğimizde yatan akut hepatitli erişkin hastaların etiyolojik, epidemiyolojik, klinik ve laboratuvar bulgularının değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntemler: Bu çalışma, 2001-2005 yılları arasında akut hepatit ön tanısı ile yatırılan 596 erişkin hastayı kapsamaktadır. Yaş, cinsiyet, etiyoloji, bulaş yolları, prodrom süresi, fizik muayene, laboratuvar bulguları ve prognoz değerlendirilmiştir. Viral hepatit belirleyicilerinin saptanmasında ELISA ve PCR yöntemleri kullanılmıştır. Bulgular: Yaşları 16-85 arasında değişen olgularda en sık akut hepatit B (%53,5) ve hepatit A (%35,9) saptandı. Diş tedavisi (%5,7), bulaş açısından en sık saptanan risk faktörü olarak belirlendi. Ancak, bulaş yolu olguların çoğunda (%83) saptanmadı. En sık yakınmaları sarılık, halsizlik, bulantı- kusma, idrarda koyulaşma, bulguları ise ikter, hepatomegali ve ateşti. B tipi akut hepatit olgularının sekizinde karaciğer yetmezliği gelişti ve mortalite oranı %0,3 olarak belirlendi. Sonuç: Akut hepatitte viral etkenler, özellikle HBV ilk sıralarda yer almaktadır. Diş tedavisi bulaş açısından önemli görülmesine rağmen olguların çoğunda maruziyet kaynağı bilinmemektedir. Akut hepatit B’de karaciğer yetmezliği ve mortalite, diğer hepatit virüslerine göre daha sık görülmektedir.Öğe Sepsis sendromu olgusu: Weil hastalığı yakınımızda(2012) Hakyemez, İsmail Necati; Yıldırmak, Mustafa Taner; Şimşek, Funda; Küçükbayrak, AbdülkadirLeptospiroz, bir spiroket olan Leptospira interrogans tarafından meydana gelen ve tüm dünyada yaygın olarak görülen bir zoonoz hastalığıdır. Bu bakterinin en önemli rezervuarı kemirgenler ve ratlardır. İnfekte hayvanların üriner çıkartıları Leptispira spp. için en önemli kaynaktır. Hastalık çoğunlukla hafif, anikterik, febril hastalık formundan daha öz görülen Weil hastalığı adı verilen ve çoklu organ yetmezliği giden şiddetli forma kadar değişen bir aralıkta görülebilir. Weil Hastalığı çoklu organ disfonksiyonu ile karakterize olan bir hastalıktır. Hastalar; sarılık, yüksek ateş, hemoraji, nörolojik değişiklikler, kardiyovasküler kollaps, pulmoner tutulum, hepatik nekroz ve böbrek yetmezliği ile başvurabilirler. Özellikle hepatorenal yetmezlik ile seyreden sepsis sendromu olgularında antibiyotik ve destek tedavisine erken başlanılmalıdır. Bu yazıda sepsis sendromu tanısıyla acil servise alınan, böbrek, karaciğer ve akciğer tutulumunun olduğu 51 yaşında bir Weil hastalığı olgusu sunulmuştur.Öğe Sifiliz ile ilişkili kolestatik hepatit: Bir olgu sunumu(2012) Hakyemez, İsmail Necati; Yıldırmak, Mustafa Taner; Şimşek, FundaSifilizde, karaciğer tutulumu nadirdir ve hastalığın evrelerine göre değişkenlik gösterir. Karaciğer enzimlerindeki belirgin yüksekliklere rağmen sarılık genellikle görülmez. Bu yazıda, biz ikinci evre sifilizli bir olguda kolestatik hepatit sunduk. Altmış üç yaşında erkek hasta ateş yüksekliği, vücutta yaygın döküntü, halsizlik, yorgunluk, kas-eklem ağrıları, iştahsızlık, kilo kaybı, öksürük ve gece terlemesi yakınmalarıyla polikliniğimize başvurdu. Hastanın döküntü şikayetinin 2 gün önce başladığı diğer şikayetlerinin üç haftadır devam ettiği öğrenildi. Fizik muayenesinde; ateş 38.1°C, tüm vücutta makülopapüler döküntü, servikal ve inguinal bölgede lenfadenopatiler, sağ üst kadranda palpasyonla ağrılı hepatomegali saptandı. Laboratuvar bulgularında karaciğer enzimlerinde artış belirlendi. Sifilize yönelik istenen tetkiklerden VDRL 1/32 ve TPHA 1/1280 titrede pozitif tespit edildi. Viral hepatit belirteçleri negatif sonuç verdi. Hastaya sifiliz tanısı konuldu ve tek doz Benzatin Penisilin G verildi. Bir hafta sonra klinik bulguları düzeldi. Üç hafta sonra karaciğer fonksiyon testleri normale geriledi. Biz kolestatik hepatitin ayırıcı tanısında sifilizin göz önünde bulundurulması gerektiğini düşünüyoruz.