Yazar "Şenocak, Efsun" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 7 / 7
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Asemptomatik kalsifiye apendiks taşı(2010) Şengül, Neriman; Çakmaz, Rıdvan; Şenocak, Efsun; Boran, ÇetinAsemptomatik kalsifiye apendiks taşı nadir görülen bir durumdur. Radyolojik olarak kalsifikasyon yapan diğer karın içi patolojiler ile karışabilir. Bu çalışmada insidental olarak tespit edilen, enterolitiazis ile karışan ve laparoskopik yaklaşım ile tedavi edilen apendikste taş olgusu sunulmuştur.Öğe Congenital intrahepatic portosystemic shunt with variant inferior right hepatic vein(Aves, 2008) Şenocak, Efsun; Oğuz, Berna; Edgüer, Tahsin; Cila, AyşenurWe present a case of congenital intrahepatic aneurysmal portosystemic shunt in which the right portal vein communicates with both a variant inferior right hepatic vein and the right hepatic vein. We also describe the importance and efficacy of three dimensional computed tomography reconstruction images in determining subtle, small shunt vessels.Öğe İntraabdominal lenfanjiomyiyomatoz(2006) Türkeli, Vildan; Şengül, Neriman; Şenocak, Efsun; Erkol, HayriLenfanjiomyomatozis lenf nodülü, lenfatik ve kan damarlarında hamartamatöz karakterde düz kas hücre proliferasyonu ile giden akciğer, mediasten ve abdomende görülebilen nadir bir hastalıktır (1). Üreme çağındaki genç kadınların hastalığı olarak bilinir. Ekstrapulmoner yayılım oldukça nadir olup en sık renal anjiomyiyomlar görülür. Bu çalışmada genç erkek hastada intraabdominal yerleşimli lenfanjiomyiyomatoz olgusu sunulmuştur.Öğe Lipoma arborescens of the suprapatellar bursa and extensor digitorum longus tendon sheath - Report of 2 cases(Wiley, 2007) Şenocak, Efsun; Gürel, Kamil; Gürel, Safiye; Özturan, Kutay Engin; Çakıcı, Hüsamettin; Yılmaz, Fahri; Boran, ÇetinObjective. Lipoma arborescens (diffuse articular lipomatosis) is a rare intra-articular lesion consisting of subsynovial villous proliferation of mature fat cells. The usual clinical presentation is painless swelling. The aim of this series was to emphasize the importance of gray scale and color Doppler sonography through the investigation of chronic joint swelling. Methods. Lipoma arborescens of the knee and extensor digitorum longus tendon sheath at the ankle region are described. The latter is extremely rare. We examined 2 patients with sonography before using cross-sectional modalities. Results Gray scale sonography revealed hyperechoic irregular villous and frondlike projections within prominent joint effusion. A wavelike motion of the projections was shown by dynamic compression and manipulation of the effusion. We observed moderate vascularity on color Doppler sonography. Spectral analysis revealed a low-resistance arterial waveform. Conclusions. Gray scale sonography is a useful diagnostic modality that can be performed to evaluate chronic joint swelling before the use of cross-sectional and more expensive modalities.Öğe Spondyloepiphyseal dysplasia tarda with progressive arthropathy with delayed diagnosis(2008) Tuğ, Esra; Şenocak, EfsunSpondyloepiphyseal dysplasia tarda with progressive arthropathy (SEDT-PA) is a rare autosomal recessive hereditary skeletal disease, and mutations in WISP3 are responsible for its onset. WISP3 is essential for maintaining cartilage integrity mainly by regulating the expression of collagen II, and mutations of WISP3 linked to SEDT-PA can compromise this function and lead to cartilage loss, which is frequently misdiagnosed as juvenile idiopathic arthritis. It is characterized by arthralgia, joint contractures, bony' swelling of metacarpophalangeal and interphalangeal joints and platyspondyly. Clinical and laboratory signs of joint inflammation such as synovitis, a high erythrocyte sedimentation rate and an elevated C-reactive protein level are usually absent. Although the disease begins early in life (usually between 3 and 8 years of age), the diagnosis may be delayed. In the present case report, we describe a female patient diagnosed with SEDT-PA at the age of 40 years, although she had been exhibiting the typical radiological and clinical features of the disease since the age of 8 years. Genetic disorders like SEDT-PA may also have rheumatological involvement, and thus should be kept in mind in the differential diagnosis of inflammatory joint diseases.Öğe Total diz protezi cerrahisinin nadir görülen bir komplikasyonu: Femur boynu stres kırığı(2011) Özturan, Kutay Engin; Yücel, İstemi; Çakıcı, Hüsamettin; Şenocak, Efsun; Şahin, ÖzlemTotal diz protezi cerrahisi sonrası femur boynu stres kırıkları nadir görülür. Deplase olmayan ilk 2-3 hafta direkt radyografık değerlendirmede bulgu vermeyebilir, manyetik rezonans görüntüleme (MRG) ve kemik sintigrafısi önem taşır. Total diz artroplastisi uygulanan 80 yaşında bayan hasta 3 ay sonra sol inguinal bölgede şiddetli ağrı ve topallama şikayeti ile başvurdu. Radyografide kırık lehine bulgu yoktu, manyetik rezonans görüntülemede sol femur boynu inferiorunda lineer düşük sinyal dansitesi şeklinde kırık hattı belirgin olarak görülmekteydi. Stres kırığı olan hastamızda tanı sonrası 6 hafta süreyle sol alt ekstremitesine yük vermesi engellendi. Onikinci aylardaki kontrollerde hastamn klinik şikayeti olmadığı görüldü. Sonuç olarak total diz artroplastisi sonrası, inguinal bölgede ağrısı bulunan yaşlı hastalarda şüpheci olunmalı; stres kırıkları açısından erken tanının morbidite ve mortaliteyi en aza indireceği unutulmamalıdır.Öğe Ultrasonographic evaluation of median nerve in tennis training athletes(2010) Şahin, Özlem; Şenocak, Efsun; Üzüm, Hanifi; Kıyan, Aysun; Çoğalgil, ŞirzatAmaç: Raket kullanımı karpal tünel sendromu (KTS) için bir risk faktörüdür. Son zamanlarda ultrasonografi (US) KTS' nin tanısı için kullanılmaktadır. Bu çalışmada US kullanarak tenis eğitiminin, mediyan sinirde muhtemel KTS ile ilişkili etkilerini belirlemeyi amaçladık. Hastalar ve Metod: Daha önce raket sporları ile uğraşmayan ve KTS şikayetleri olmayan 32 gönüllü öğrenci çalışmaya dahil edildi. Katılımcılar 14 haftalık tenis eğitimi öncesinde ve sonrasında KTS açısından muayene edildi ve dominant ve dominant olmayan elleri US ile değerlendirildi. Her bir katılımcının mediyan sinirinin kesitsel alanı karpal tünelin girişinde, içinde ve dış kısmında ölçüldü. Bulgular: Tenis eğitimi sonrasında tüm seviyelerde dominant ve dominant olmayan ellerin mediyan sinir kesitsel alanında anlamlı artış yoktu ve katılımcıların fizik muayene bulguları ve şikayetleri KTS açısından negatifti. Sonuçlar: On dört haftalık tenis eğitimi sonunda mediyan sinirde KTS ile ilişkili belirgin hasar tesbit etmedik. US ile tenis sporunda mediyan sinirde CTS' yi işaret eden erken değişiklikleri göstermek için daha uzun süreli ve daha fazla sayıda hasta katılımlı çalışmalara ihtiyaç vardır.