Korkmaz, TanzerSırmatel, FatmaBoztaş, Güledal2021-06-232021-06-2320111301-143X1309-1484https://app.trdizin.gov.tr/makale/TVRReE16STFOUT09https://hdl.handle.net/20.500.12491/2277Amaç: Ülkemizde bazı kene türlerinin Kırım-Kongo kanamalı ateşi (KKKA) virusunun vektörü olması nedeniyle kene tutunmaları dikkatle değerlendirilmelidir. Bu çalışmanın amacı Abant İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Acil Servisine kene tutunmasıyla başvuran hastaları incelemek ve Bolu İl Sağlık Müdürlüğünün verilerine göre bu durumun il genelindeki sıklığını ortaya koymaktır. Yöntemler: Bu çalışmada 1 Ocak 2007-31 Temmuz 2010 arasında kene tutunmasıyla Acil Servise başvuran tüm hastaların dosyaları değerlendirildi. Hastaların demografik özellikleri, kene tutunmasının gerçekleştiği yer, kenenin tutunduğu vücut bölgesi, kenenin tutunma ve çıkarılma tarihleri kaydedildi. Ayrıca Bolu İl Sağlık Müdürlüğü kayıtlarına göre çalışma döneminde tüm il genelinde kene tutunmasıyla başvuran, kesin KKKA tanısını alan ve KKKA’dan ölen hastaların sayıları değerlendirildi. Bulgular: Kene tutunmasıyla 451 hastanın Acil Servise başvurduğu; olguların %52.5’inin kadın ve yaş ortalamasının 41.7 olduğu saptandı. Olguların en fazla Haziran ve Temmuz aylarında görüldüğü; kenenin hastalara daha çok şehir merkezinde (n=216) ve hastaların yaşadığı bölgede tutunduğu (n=338) saptandı. İşçi, memur ve emekli gibi bazı meslek gruplarında, erkeklerin kene tutunmasına maruz kalmaları, kadınlara göre istatistiksel olarak anlamlı farklar gösterdi (p<0.001). Çalışma döneminde il genelindeki kayıtlara göre toplam 10 979 kene tutunması bildirilmişti. Bu süre içinde 72 olguya KKKA tanısı konulmuştu ve 6 hasta kaybedilmişti. Sonuçlar: Kenelerle temas hâlâ riskli bir durum olduğundan halkın bilgilendirilmesi, gerekli korunma önlemlerinin alınması, sağlık çalışanları için hizmet içi eğitim toplantılarının sürdürülmesi gerektiği sonucuna varıldı.Objective: Cases of tick bite require careful assessment because Crimean-Congo haemorrhagic fever (CCHF) is an increasingly important tick-borne disease in Turkey. The aim of this study is to analyse the patients who applied to the hospital for a tick bite and to determine the prevalence of tick bites in the Bolu Province according to the records of the Provincial Directorate of Health. Methods: The charts of the patients admitted to the Emergency Department between 1 January 2007 and 31 July 2010 were reviewed. The locations where the tick attached to the patient, site of the tick bite on the body, dates of tick bite and removal of the tick as well as the demographic characteristics were recorded. Moreover, data of the Provincial Directorate of Health on total number of tick bites, confirmed CCHF cases and deaths due to CCHF in the Bolu Province during the study period were evaluated. Results: A total of 451 patients were admitted to the Emergency Department, and 52.5% were female. The mean age was 41.7 years. The cases were predominantly observed in June and July, and were mostly from the city center (n=216) and the majority of them (n=338) were found to take place in the patients’ primary living area. For patients in some professional groups such as labourers, officials and retired persons, the difference between male and female patients was statistically significant in terms of incurring a tick bite. According to the records of the whole province during the study period, 10 979 patients had a tick bite, 72 were diagnosed as CCHF, and 6 patients had a fatal outcome. Conclusions: Contact with a tick is a hazardous condition and precautions such as development of public awareness, preventive measures and education of the healthcare staff is crucial.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessKırım-Kongo Kanamalı Ateşi VirusuKenelerKene TutunmasıCrimean-Congo Haemorrhagic Fever VirusTicksTick BiteKene tutunmasıyla hastaneye başvuran olguların değerlendirilmesiEvaluation of the patients applying to the hospital for a tick biteArticle2414447Q4141325