Evhad Şeyhi Seyyid Hüseyin Efendi’nin er-Risâletü’t-devrâniyye ve İânetü erbâbi’t-tarîka Adlı Risâlesi Çerçevesinde Semâ ve Devranla İlgili Görüşleri

Küçük Resim Yok

Tarih

2023

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Bir sûfînin tek başına veya tarikat mensuplarının zikir meclislerinde bir araya gelerek topluca ayağa kalkıp dönmesi anlamına gelen devran, Melâmiyye ve Nakşibendiyye dışındaki tarikatların çoğu tarafından uygulanmıştır. Semâ ve devran konusu zâhir uleması ile sûfiler arasında tartışmalara sebebiyet vermiş, lehte ve aleyhte pek çok risaleler yazılmış ve fetvalar verilmiştir. 16. yüzyılda Osmanlı toplumunda ciddi düzeyde cereyan eden semâ ve devran tartışmaları, 17. yüzyılda Kadızâdeliler’in cehrî zikir ve devran icra eden tarikat mensuplarına yönelik fiili müdahalelerine kadar varmıştır. Kadızâdeli hareketin lideri konumunda olan Kadızâde Mehmet Efendi’nin tasavvuf ve sûfîler aleyhindeki söylemlerine karşı en güçlü tepki Halvetiyye meşayıhından olan Abdülmecid Sivâsî’den gelmiştir. Kadızade Mehmet Efendi’den sonra takipçilerinden Üstüvânî Mehmet Efendi de semâ ve devran karşıtlığını sürdürmeye devam etmiş, onun karşısında ise Abdülahad Nûri yer almıştır. Semâ ve devranı savunmak için risale kaleme alan sûfîler arasında Abdülahad Nûri ve halifesi Seyyid Hüseyin Efendi de vardır. Bu makalede devran müdâfaaları literatürüne katkı sağlamak amacıyla Seyyid Hüseyin Efendi’nin er-Risâletü’t-devrâniyye ve iânetü erbâbi’t-tarîka isimli eseri çerçevesinde zikir, semâ ve devran hakkındaki görüşleri ele alınmıştır.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Tasavvuf, Semâ, Devran, Zikir, Seyyid Hüseyin

Kaynak

Sufiyye

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

Sayı

14

Künye