Miras Hukukunda Cari İlkeler Bağlamında Türk Mer’i Hukuku ve İslam Hukuku

Küçük Resim Yok

Tarih

2021

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Haklara ve ödevlere ehil kabul edilen gerçek kişilik olan insan, hayatı boyunca çalışıp didinerek elde ettiği mal üzerinde, hayattayken dilediği gibi tasarrufta bulunmaya hak sahibidir. Hukukun istisna ettikleri dışında, hayatı boyunca malında kullanma, tüketme, ivazlı veya ivazsız olarak mülkiyetinden çıkarma vb. şekillerde dilediği gibi tasarruf edebilir. Ölümüyle de mülkiyet hakkı başta olmak üzere tereke adı verilen tüm hakları varislerine geçmektedir. Her hukuk sistemi hangi değerlerin terekeye intikal edeceği ve bunların varisler arasında hangi oranda paylaşılacağına dair birtakım kurallar belirlemiştir. Kur’an, sünnet, icma gibi delillere dayanan İslam Miras hukukunda mirasçılar ilahi teşri ile belirlenmiş ve mirastan alacakları paylarına farz adı verilmiştir. Türk mer’i hukukunda ise miras ile ilgili hükümler Medeni Kanun’da yer almaktadır. Medeni Kanun 1926’da İsviçre Medeni Kanun’u dilimize çevrilerek TBMM’de yasalaşmış, 2001’de yapılan değişikliklerle yeniden kabul edilmiştir. Külli halefiyet, mansup mirasçılık, paylar, intifa hakkı, anne babanın mirasçılığı, evlilik dışı çocuğun mirasçılığı, evlatlığın mirasçılığı, mirastan ıskat, mirastan feragat, mirası ret, iade, mirasçıların miras bırakanın borçlarını ödemekte kendi mal varlıklarıyla müteselsilen sorumlulukları gibi birçok ilkede, İslam Miras Hukuku ile Türk mer’i miras hukukunun farkları bulunmaktadır. Çalışma bu ilkesel farkları incelemektedir.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Feraiz, Miras, İslam Hukuku, İlke, Medeni Hukuk

Kaynak

Dergiabant

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

9

Sayı

1

Künye