Mâtürîdîler’e göre nübüvvetin kapsam ve gerekliliği

Yükleniyor...
Küçük Resim

Tarih

2017

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Yayıncı

Erişim Hakkı

info:eu-repo/semantics/openAccess

Özet

Akıl-vahiy ilişkisi kelâm yönteminin en dikkat çekici ve tartışmalı boyutlarından birini teşkil eder. Klasik kelâm kitaplarında akliyyât (ulûhiyet) ve sem'iyyât ayrımına gidilerek bu konuda bir denge sağlanmaya çalışıldığı görülür. Bununla birlikte birbirinden bağımsız iki ayrı bilgi kaynağı olan akıl ile naklin nübüvvet meselesi bağlamında kesiştiğini söylemek mümkündür. Mâtürîdîler'e göre nübüvvet kurumu aracılığıyla elde edilen bilgi, aklın hükmünün kesinlik taşıdığı vâcip (zorunlu) ve mümteni' (imkânsız) alanının dışında kalan, bu sebeple de akıl dışında başka bir bilgi kaynağına ihtiyaç duyulan mümkünler sahasına karşılık gelmektedir. Ancak risâletin konusu ve kapsamı açısından yapılan bu değerlendirme Mâtürîdî düşüncenin, Allah'ın peygamber göndermesinin gerekliliği (nübüvvetin hükmü) açısından da nübüvveti, Eş'ariyye'de olduğu gibi, aklî imkân (zorunsuzluk) çerçevesinde ele aldığı anlamına gelmez. Bu noktada şaşırtıcı bir biçimde Mu'tezilî öğretiye yaklaşan Mâtürîdîler, nübüvvetin değeri bakımdan zorunlu (vâcip) olduğu görüşünü benimsemektedir.
The relationship between the reason and revelation is one of the most remarkable and controversial aspects of the method of kalam. In the classical kalam books, it seems to be attempted to provide a balance in this issue by separating aqliyyat (knowledge originated from human reason) and sam'iyyat (knowledge originated from the divine revelation). However, it is possible to say that the reason and the revelation, which are two independent sources of information, are to intersect in the context of the prophethood. According to the Maturidis, the prophethood corresponds to the mumkin (the possible field) which is outside of the wajib (necessary) and mumtani‘ (impossible) fields that reason is certain. Hence, there is a need for a source of information other than reason. However, this evaluation from viewpoint of subject and scope of the prophethood does not mean that the Maturidiyya also deals with the prophethood in the framework of mental possibilities as it is in Ash'ariyya. At this point, the Maturidis are close to the Mu'tazili teachings in a surprising manner are to embrace the view that to send a prophet is obligatory for God.

Açıklama

Anahtar Kelimeler

Mümkün, Mümteni‘, Vâcip, Nübüvvet, Mumkin (Possible), Mumtani‘ (İmpossible), Wajib (Necessary), Prophethood

Kaynak

Abant İzzet Baysal Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi

WoS Q Değeri

Scopus Q Değeri

Cilt

5

Sayı

9

Künye