Sustained elevation of intraocular pressure after multiple intravitreal antivascular endothelial growth factor injection agents: Comparison of Bevacizumab and Ranibizumab
Yükleniyor...
Tarih
2019
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Purpose: To evaluate the long-term intraocular pressure (IOP) changes after intravitreal bevacizumab and ranibizumab and to compare their impacts on IOP. Method: The medical charts of patients treated with intravitreal anti-vascular endothelial growth factor anti-vascular endothelial growth factor (VEGF) (bevacizumab-ranibizumab) for retinal vascular disorders or age-related macular degeneration (AMD) from January 2011 to January 2015 were retrospectively reviewed. Patients with any other history of steroid therapy and intraocular surgery except cataract surgery were excluded. Baseline IOP was defi ned as the pre-injection mean IOP for two consecutive visits before the fi rst injection and the fi nal IOP was defi ned as the mean IOP for two consecutive visits measured at fi rst month after the last injection. Signifi cant IOP elevation was defi ned as IOP elevation higher than 5 mmHg or fi nal IOP higher than 21 mmHg provided that it is higher than baseline IOP. Results: Hundred eighty three eyes (143 with AMD and 40 with diabetic macular oedema) from 160 patients were included in this study. IOP elevation after intravitreal anti-VEGF therapy was statistically signifi cant (P=0,0001 paired samples t-test). Sixteen eyes (8.7%) had IOP elevations greater than 5 mmHg, Ten (5.4%) had fi nal IOPs higher than 21 mmHg. After the exclusion of patients with primary open angle glaucoma (PAOG) and pseudoexfoliation syndrome (PXS), two of 132 eyes in the ranibizumab group and two of 22 eyes in the bevacizumab group had fi nal IOP values higher than 21 mmHg. The differences were statistically signifi cant (p=0.040, Pearson chi-square test). Conclusion: IOP rise is more signifi cant in patients who received bevacizumab compared to ranibizumab. Hence ranibizumab injection might be recommended as a fi rst choice especially in patients with POAG.
Amaç: İntravitreal bevacizumab ve ranibizumab tedavisini takiben izlenen uzun dönem göz içi basıncı (GİB) değişikliklerinin araştırılması ve iki ajanın karşılaştırılması Gereç ve Yöntem: Ocak 2011 ile Ocak 2015 tarihleri arasında retinal vasküler hastalık veya yaşa bağlı makula dejenerasyonu (YBMD) tedavisinde intravitreal anti-vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF) uygulanmış hastaların dosyaları retrospektif şekilde tarandı. Öyküsünde katarakt cerrahisi dışında intraoküler cerrahi ve steroid tedavisi olan hastalar çalışma dışında bırakıldı. Bazal GİB ilk enjeksiyon öncesi iki ardışık vizitte ölçülen GİB’ nın ortalaması şeklinde tanımlanırken, fi nal GİB ise son enjeksiyonun birinci ayında iki ardışık vizitte ölçülen ortalama GİB’nın ortalaması şeklinde tanımlandı. GİB’da 5 mm Hg’dan daha fazla artış olması veya fi nal GİB 21 mmHg üzerinde olması anlamlı GİB artışı şeklinde kabul edildi. Bulgular: 160 hastanın 183 gözü (143 YBMD, 40 diyabetik makula ödemi) çalışmaya dahil edildi. Anti-VEGF tedavi sonrası GİB’daki yüksel istatiksel anlamlı bulundu (P=0.0001 paired samples t-test). 183 gözden 16 sında (%8.7) GİB artışı 5 mmHg den fazla idi, 10 gözde (%5.4) fi nal GİB 21 mm Hg üzerinde idi. Primer açık açılı glokom (PAAG) ve psödoeksfoliatif sendrom (PES) tanısı olan olgular dışlandığında ranibizumab grubunda 132 gözden ikisinde, bevacizumab grubunda 22 gözden ikisinde fi nal GİB 21 mmHg üzerinde idi. İki grup arasındaki fark istatiksel olarak anlamlıydı (p=0.040, Pearson ki-kare test). Sonuç: Bu çalışma, bevacizumab tedavisinin GİB düzeyini ranibizumab’dan daha fazla artırdığını göstermektedir, bu nedenle özellikle PAAG olgularında ranibizumabın öncelikli tercih olması önerilebilir.
Amaç: İntravitreal bevacizumab ve ranibizumab tedavisini takiben izlenen uzun dönem göz içi basıncı (GİB) değişikliklerinin araştırılması ve iki ajanın karşılaştırılması Gereç ve Yöntem: Ocak 2011 ile Ocak 2015 tarihleri arasında retinal vasküler hastalık veya yaşa bağlı makula dejenerasyonu (YBMD) tedavisinde intravitreal anti-vasküler endotelyal büyüme faktörü (VEGF) uygulanmış hastaların dosyaları retrospektif şekilde tarandı. Öyküsünde katarakt cerrahisi dışında intraoküler cerrahi ve steroid tedavisi olan hastalar çalışma dışında bırakıldı. Bazal GİB ilk enjeksiyon öncesi iki ardışık vizitte ölçülen GİB’ nın ortalaması şeklinde tanımlanırken, fi nal GİB ise son enjeksiyonun birinci ayında iki ardışık vizitte ölçülen ortalama GİB’nın ortalaması şeklinde tanımlandı. GİB’da 5 mm Hg’dan daha fazla artış olması veya fi nal GİB 21 mmHg üzerinde olması anlamlı GİB artışı şeklinde kabul edildi. Bulgular: 160 hastanın 183 gözü (143 YBMD, 40 diyabetik makula ödemi) çalışmaya dahil edildi. Anti-VEGF tedavi sonrası GİB’daki yüksel istatiksel anlamlı bulundu (P=0.0001 paired samples t-test). 183 gözden 16 sında (%8.7) GİB artışı 5 mmHg den fazla idi, 10 gözde (%5.4) fi nal GİB 21 mm Hg üzerinde idi. Primer açık açılı glokom (PAAG) ve psödoeksfoliatif sendrom (PES) tanısı olan olgular dışlandığında ranibizumab grubunda 132 gözden ikisinde, bevacizumab grubunda 22 gözden ikisinde fi nal GİB 21 mmHg üzerinde idi. İki grup arasındaki fark istatiksel olarak anlamlıydı (p=0.040, Pearson ki-kare test). Sonuç: Bu çalışma, bevacizumab tedavisinin GİB düzeyini ranibizumab’dan daha fazla artırdığını göstermektedir, bu nedenle özellikle PAAG olgularında ranibizumabın öncelikli tercih olması önerilebilir.
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Vascular Endothelial Growth Factor, Ranibizumab, Bevacizumab, Intraocular Pressure, Vasküler Endotelyal Büyüme Faktörü, Göz İçi Basıncı
Kaynak
Glokom Katarakt
WoS Q Değeri
Scopus Q Değeri
Cilt
14
Sayı
2