Effects of comorbid personality disorders in bipolar type I disorder patients to disease course
Küçük Resim Yok
Tarih
2019
Dergi Başlığı
Dergi ISSN
Cilt Başlığı
Yayıncı
Erişim Hakkı
info:eu-repo/semantics/openAccess
Özet
Objective: It was planned to compare bipolar I patients (BP-I) with personality disorder (PD) and without any personality disorder in terms of variables such as disease characteristics, disease course, suicide risk, alcohol and substance use. Methods: This cross-sectional study 99 patients with BP-0I according to DSM-IV TR and gave to informed consent were included. Sociodemographic Data Form, Hamilton Depression Scale, Young Mania Scale, and DSM-IV-TR-SCID-II were administered to participants. Results: At least one PD was detected in 38 (38.4%) patients with BP-I. Histrionic type (18%) PD was the most common in patients. Two types of PD were found in 21.2% and three types of PD were found in 6.1% of the participants. In patients without personality disorder, the mean number of hospitalizations and the total number of manic episodes were high while the total number of de- pressive episodes was low. The incidence of atypical depression, attempted suicide, and alcohol-substance abuse were statistically higher in patients with multiple PD than non-PD group. Conclusion: BP-I patients with multiple PD have more depressive episodes than non-PD patients; this group of patients should be considered as a special subgroup that should be followed carefully because of the atypical nature of these attacks, more suicide rates and the use of more alcohol and substance. In addition, these patients lower hospitalization times may need to be interpreted in favor of not being able to complete the treatment. For this reason, it may be important to monitor these patients outpatiently. (Anatolian Journal of Psychiatry 2019; 20(3):237-244)
Amaç: Bir kişilik bozukluğu (KB) olan ve herhangi bir KB olmayan bipolar tip I bozukluğu (BP-I) hastalarının hastalık özellikleri, hastalığın gidişi, intihar riski, alkol ve madde kullanımı gibi değişkenler açısından karşılaştırılması plan- lanmıştır. Yöntem: Kesitsel desendeki bu çalışmaya, DSM-IV-TR’e göre BP-I tanısıyla izlenen ve gönüllü onamı alınan 99 hasta alınmıştır. Katılımcılara Sosyodemografik Veri Formu, Hamilton Depresyon Ölçeği, Young Mani Ölçeği ve DSM-IV-TR-SCID-II yönergesi uygulandı. Bulgular: BP-I bozukluk hastalarının 38’inde (%38.4) en az bir KB saptandı. Hastalarda en fazla histriyonik KB (%18) bulundu. Katılımcıların %21.2’sinde iki çeşit KB, %6.1’inde üç çeşit KB saptandı. Birden fazla KB olan ve KB olmayan BP-I hastalar klinik özellikler açısından karşılaştırıldığın- da, KB olmayan hastalarda ortalama yatış süresi ve toplam manik atak sayısı yüksekken, toplam depresif atak sayı- sı düşük bulundu. Birden fazla KB olan hastalarda atipik depresyon görülme, intihar girişiminde bulunma ve alkol- madde kullanma oranları, KB olmayan gruptan istatistiksel olarak yüksek bulundu. Tartışma: Birden fazla KB olan BP-I hastaları KB olmayanlara göre daha fazla depresif atak geçirmeleri, ayrıca bu atakların atipik özellikli olması, daha çok alkol/madde kullanmaları ve daha çok intihar etme oranları göz önünde bulundurularak dikkatle izlenmesi gereken özel bir alt grup olarak ele alınmalıdır. Ayrıca bu hastaların daha düşük oranda hastanede kalma süreleri de tedaviyi tamamlayamama lehine yorumlanarak izlemelerinde ayaktan tedavinin daha ön planda olmasına özen gösterilmesi gerekebilir. (Anadolu Psikiyatri Derg 2019; 20(3):237-244)
Amaç: Bir kişilik bozukluğu (KB) olan ve herhangi bir KB olmayan bipolar tip I bozukluğu (BP-I) hastalarının hastalık özellikleri, hastalığın gidişi, intihar riski, alkol ve madde kullanımı gibi değişkenler açısından karşılaştırılması plan- lanmıştır. Yöntem: Kesitsel desendeki bu çalışmaya, DSM-IV-TR’e göre BP-I tanısıyla izlenen ve gönüllü onamı alınan 99 hasta alınmıştır. Katılımcılara Sosyodemografik Veri Formu, Hamilton Depresyon Ölçeği, Young Mani Ölçeği ve DSM-IV-TR-SCID-II yönergesi uygulandı. Bulgular: BP-I bozukluk hastalarının 38’inde (%38.4) en az bir KB saptandı. Hastalarda en fazla histriyonik KB (%18) bulundu. Katılımcıların %21.2’sinde iki çeşit KB, %6.1’inde üç çeşit KB saptandı. Birden fazla KB olan ve KB olmayan BP-I hastalar klinik özellikler açısından karşılaştırıldığın- da, KB olmayan hastalarda ortalama yatış süresi ve toplam manik atak sayısı yüksekken, toplam depresif atak sayı- sı düşük bulundu. Birden fazla KB olan hastalarda atipik depresyon görülme, intihar girişiminde bulunma ve alkol- madde kullanma oranları, KB olmayan gruptan istatistiksel olarak yüksek bulundu. Tartışma: Birden fazla KB olan BP-I hastaları KB olmayanlara göre daha fazla depresif atak geçirmeleri, ayrıca bu atakların atipik özellikli olması, daha çok alkol/madde kullanmaları ve daha çok intihar etme oranları göz önünde bulundurularak dikkatle izlenmesi gereken özel bir alt grup olarak ele alınmalıdır. Ayrıca bu hastaların daha düşük oranda hastanede kalma süreleri de tedaviyi tamamlayamama lehine yorumlanarak izlemelerinde ayaktan tedavinin daha ön planda olmasına özen gösterilmesi gerekebilir. (Anadolu Psikiyatri Derg 2019; 20(3):237-244)
Açıklama
Anahtar Kelimeler
Psikiyatri
Kaynak
Anadolu Psikiyatri Dergisi
WoS Q Değeri
Q4
Scopus Q Değeri
Q4
Cilt
20
Sayı
3