Finans Bankacılık Ve Sigortacılık Bölümü
Bu koleksiyon için kalıcı URI
Güncel Gönderiler
Öğe Avrupa Yatırım Bankası kaynaklı özel sektör proje kredileri ve Türkiye uygulaması(2018) Lök, HasanAvrupa Yatırım Bankası Avrupa Birliğine üye ve aday ülkelerin kalkınmasına destek veren uluslararası bir finansman kurumudur. Türkiye Avrupa Birliğine üyelik başvurusunun yapılmasından sonra birlik ile çeşitli dönemlerde mali protokoller imzalamıştır. Bu mali protokoller çerçevesinde Türk özel sektörünün projelerinin finansmanında banka önemli roller oynamaktadır. Banka Türkiye’nin özel sektör proje kredilerinin finansmanında özel sektör kalkınma bankaları ile devlet sermayeli ihtisas bankalarının proje değerlendirme ve finansman hizmetlerinden yararlanmaktadır. Makale konumuz tarihsel süreci içerisinde Avrupa Yatırım Bankasının ülkemizdeki özel sektör projelerine tahsis ettiği kredilerdeki uygulamış olduğu stratejiler, kredi kullanımında görev almış olan bankalar, kredi kullandırma koşullarını ve uygulama alanlarını içermektedir. Makale, teorik literatür taraması yanında krediyi kullandırmakta olan bankaların faaliyet raporlarından elde edilen bilgilerden oluşmuştur.Öğe Varlık yönetim şirketlerinin Türk bankacılık sistemindeki sorunlu kredilerin yönetimindeki rolü(2018) Lök, HasanSorunlu krediler, banka ile borçlu arasında daha önce yapılan geri ödeme anlaşmasının bozulması ile tahsilat sürecinin zarar görmesi veya gecikmesi ihtimalinin ortaya çıkması olarak tanımlanmaktadır. Son yıllarda bankaların sağladıkları ve geri ödenme aşamasında çeşitli problemler yaşanan ve sorunlu alacaklara dönüşen krediler, bankaların faaliyetlerini ve varlık yapısını olumsuz etkilemektedir. Bu nedenle, bankaların bilançolarında risk ve kaynak maliyetleri artmaktadır. Son dönemlerde Türk Bankacılık hukukunda yapılan değişiklikle sisteme Varlık Yönetim Şirketleri ilave edilmiştir. Çalışmanın amacı tahsilinde güçlük çekilen sorunlu kredilerin varlık yönetim şirketlerine devrine dönük olarak bu şirketlerin önemi ve rollerini irdelemektir. Çalışmanın yöntemi olarak literatür taramasından yararlanılmış olup, çalışma konusu ilgili bilimsel kaynaklarla desteklenmektedir. Çalışmada sorunlu kredilerin varlık yönetim şirketlerine devri sonrasında bankacılık sisteminde olumlu gelişmelerin ve iyileşmelerin olduğu sonucuna varılmıştır.Öğe Finansmana erişim çerçevesinde dünya bankası kaynaklı özel sektör proje kredileri: Türkiye uygulaması(2018) Lök, HasanKalkınmakta olan ülkelerin geliştirdiği projelerin finansmanında, küresel fonların önemi büyüktür. Proje geliştirerek kaynak arayan özel sektör, küresel yatırımcıları uluslararası fonlara erişim bakımından kalkınma bankalarına başvuru yapmaktadır. Türk özel sektörünün projelerine 1950 yılından bu yana döviz kredisi sağlayan Dünya Bankasının fonlarına erişimde ülkemizin kalkınma bankaları önemli rol oynamaktadır. Dünya Bankası liberalleşme döneminde başlamış olduğu Türk özel sektörünün proje kredilerine günümüzde de yoğun bir şekilde devam etmektedir. Başlangıçta kalkınmaya dönük tüm sektörleri finanse eden banka günümüzde seçilmiş sektörler yanında enerji verimliliği, temiz enerji, araştırma geliştirme, çevre, maliyet disiplinine özel önem veren projelere kredi tahsis etmektedir. Liberalleşmenin başlangıcından itibaren Dünya Bankasının ülkemizdeki proje finansmanına dönük kredi stratejileri, yatırımcılara erişimde iş birliği yaptığı finans kurumları, kredilerin türleri, büyüklükleri, koşulları kronolojik olarak makalemizde ele alınmaktadır. Çalışma teorik araştırmalar yanında kredinin pazarlanmasında görev almış özel ve kamu sektörü kalkınma bankalarının faaliyet raporlarından elde edilmiş olan bilgilerin ışığında ortaya konmaya çalışılmıştır.Öğe Kadın ve erkek liderlerin sözel iletişim yeterlikleri ve bunun çalışanların iş tutumları üzerine etkileri(2013) Özel, NecmettinOndört iş örgütünden 138 katılımcının yer aldığı bu araştırmada, kadın ve erkek liderlerin konuşma yeterlikleri ve bunun çalışanların iş tutumları üzerindeki etkileri incelenmiştir. Soru kâğıdı 0.88 C’s A değeri ile yüksek düzeyde güvenilir bulunmuştur. Diğer taraftan, işgörenler –lider cinsiye- tine bakılmaksızın- üstlerinin konuşma biçimleri- ni etkili bulmuş ancak güdüleyici bulmamıştır. İşgörenlerin ayrıca, orta-alt düzeyde sözel özen (SÖ) ve yetersiz düzeyde iletişim yoğunluğu (İY) algıladığı görülmüştür. Hipotez analizleri, İY ve SÖ açısından kadın ve erkek yöneticiler arasında anlamlı bir fark ortaya koymamıştır. Buna karşılık, kadın ve erkek liderlerin sözel etkililik (SE) düzeyleri arasında, kadın liderler lehine anlamlı fark bulunmuştur. Benzer biçimde, üstleri kadın olan işgörenlerin daha yüksek iş tatmini (İT), iş başarımı (İB) ve sözel iletişim tatmini (ST) algıladıkları saptanmıştır.Öğe Toplam kalite yönetiminin kavramsal boyutu: Kalitenin düşünsel temelleri üzerine bir inceleme(2011) Özel, NecmettinKalitenin düşünsel kökleri ilk olarak insanın içinde yaşadığı nesnel dünyada, onun doğal yapı ve/veya yasalarında aranmıştır. Nesnel dünya insana geliştirme anlamında sonsuz fırsatlar sunmaktadır. O hem bir esin kaynağı olarak hem de sürekli dönüşebilirliği ile insanın geliştirme çabalarını özendirmektedir. Diğer taraftan kalite geliştirmenin merkezinde, hem kendi doğal yönelimleri hem de içinde var olduğu çevresel şartlar nedeni ile insan vardır. Gerçekte insan, nesnel dünyayı dönüştürebilecek donanıma da sahiptir. Bir başka ifade ile kalitenin düşünsellikten nesnelliğe dönüşmesi onun yetenek bilgi ve becerisi ile mümkün olmaktadır. İnsan nesnelere bir biçimsellik kazandırmanın yanında ürettiklerine ahlaki bir anlam da katmaktadır. Bu bağlamda kalitenin yöneldiği amaç kendi çağının sosyal/ahlaki değerleri ile yakından ilgilidir. Diğer taraftan kalite geliştirme örgütler açısından stratejik önem taşımaktadır. Örgütlerin görece üstünlükleri önemli ölçüde, kalitenin düşünsel boyutu ile ilgilerinin bir sonucu olarak ortaya çıkmaktadır.Öğe İstihdam ve enerji desteklerinin Bolu Düzce illerindeki yatırımlara etkisi(2018) Lök, HasanBölgesel kalkınma amaçlı olarak 2004 yılında ülkemizin 49 ilinde yatırım teşviklerine istihdam ve enerji destekleri ilave edilmiştir. Bolu ve Düzce illeri aynı coğrafi konumda ve ekonomik göstergeleri birlikte olmasına rağmen bu düzenlemeden eşit şartlarda yararlandırılmamıştır. Düzce ili enerji ve istihdam desteğinden yararlanan 49 il içerisine alınırken, Bolu ili bu kapsama alınmamıştır. 2012 yılında yatırım teşvik sisteminde köklü değişiklikler yapılarak Bolu 2. derece, Düzce ili ise 4. derece bölge desteklerinden yararlandırılmıştır. Bu düzenlemeler çerçevesinde ikinci kez Bolu, Düzce iline göre daha az devlet teşviklerinde yararlandırılmıştır. 2004 yılından itibaren uygulanan teşvik politikaları açısından Bolu ve Düzce illerindeki yatırımların gelişimi ve yatırımların bölge istihdamı ve yatırımlarına etkisi bu makalede ortaya konmaktadır.