Yazar "Taşkan, Merve" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Chronotype and Childhood Psychiatric Disorders(Galenos Publishing House, 2021) Balta, Büşra; Özcan, Güler Göl; Sari, Mesut; İmrek, Yasemin; Taşkan, Merve; Öztürk, Yusuf; Tufan, Ali EvrenThe chronotype, which reflects differences among individuals in daily activity patterns and sleep-wake cycles, is actually linked to being healthy. The most important factor that determines the chronotype is the environmental light-dark cycle. Chronotype is the study of classification as morning or evening types according to the physiological and genetic characteristics of the human. There are many factors that determine chronotypes. Although the evidence shows a negative picture for evening types, it should be emphasized that only eveningness cannot cause depression or other psychiatric disorders alone and additional effects may play a role. Conducting studies on mechanisms underlying the chronotype-psychopathology connection is important for interventions that can help reduce the incidence of psychiatric disorders in evening types; these interventions may include sleep training, dietary advice, and cognitive-behavioral techniques. The purpose of this review is to provide an overview of psychiatric disorders in children and adolescents and their relationship with the morning and evening types. © Telif Hakkı 2021 Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatrisi Derneği/Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı Dergisi, Galenos Yayınevi tarafından yayınlanmıştır.Öğe Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu olan çocuk olguların duygu düzenleme ve duygu tanıma becerilerinin tedaviyle olan ilişkisi(Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, 2022) Taşkan, Merve; Tufan, Ali EvrenAmaç: Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğu tanısı olan kişilerin duygu tanıma ve duygu düzenleme becerilerinde değişen derecelerde yetersizlik yaşadıkları bilinmektedir. DEHB tanısında duygu tanıma ve duygu düzenleme güçlükleri ile ilgili çalışmalar olmakla birlikte, bu beceriler üzerindeki tedavinin etkisini inceleyen çalışmalar kısıtlıdır, ilaç tatilinin etkisini inceleyen çalışma ise bulunmamaktadır. Çalışmanın amacı DEHB tanılı çocuklarda duygu tanıma ve duygu düzenleme becerilerinde yaşanan güçlüklerin saptanması ve yaşanan güçlüklerin tedavi ve ilaç tatili ile değişiminin incelenmesidir. Gereç ve Yöntem: Çalışma uzunlamasına bir takip çalışmasıdır. Çalışma Bolu İzzet Baysal Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları polikliniklerinde Ocak 2022- Kasım 2022 tarihleri arasında yürütülmüştür. Araştırmaya belirtilen tarih aralığında polikliniğine başvuran, 8-12 yaş arasında olan, DEHB tanısı almış ve dahil edilme kriterlerini karşılamış olan 56 olgu katılmıştır. Katılımcılara ilk olarak Okul Çağı Çocukları İçin Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi- Şimdi ve Yaşam Boyu Versiyonu, tedavi öncesi, tedavi sonrası ve ilaç tatili verdikten sonra Gözlerden Zihin Okuma, Yüzler testi ve Klinik Global İzlenim Ölçeği (CGI) uygulanmıştır. Tedavi öncesinde hastalık şiddetini belirlemek amacıyla ebeveyn ve öğretmenlere Çocuk ve Ergenlerde Davranım Bozuklukları İçin DSM -IV'e Dayalı Tarama ve Değerlendirme Ölçeği verilmiştir. İzlem boyunca üç görüşmede ebeveynlere Duygusal Reaktivite İndeksi-Ebeveyn formu (DRİ-E), Weiss İşlevsellikte Bozulma Ölçeği- Ebeveyn Formu (WİBÖ-E), DSM -5 Düzey 2 İrritabilite Ölçeği Ebeveyn Formu (D2İÖ-E), DSM-5 Düzey 2 Öfke Ölçeği Ebeveyn Formu (D2ÖÖ-E); çocuklara ise Duygusal Reaktivite İndeksi-Çocuk formu (DRİ-Ç), Çocuklar İçin Bilişsel Duygu Düzenleme Stratejileri Ölçeği (ÇİBDDSÖ) verilmiştir. Ayrıca sosyodemografik özellikleri değerlendirmek amacıyla Sosyodemografik Veri formu kullanılmıştır. Bulgular: Çalışmaya DEHB tanılı 56 çocuk dahil edilmiştir. Çalışmaya dâhil edilen çocuk ve ergenlerin 42 tanesi erkek (% 75,0) ve 14 tanesi kızdır (% 25,0). Olguların yaş ortalaması 118,6 ± 19,7 ay olarak tespit edilmiştir. Genel olarak sosyodemografik bulgular yazın ile uyumlu bulunmuştur. Olguların CGI ile değerlendirilen ortalama bozukluk şiddeti çalışma başlangıcında 4,8 (SD= 0,8) olarak saptanmış ve olgular "belirgin düzeyde hasta" olarak değerlendirilmiştir. Aile ve çocukların çalışma başlangıcında doldurdukları DRİ ortalama puanları sırasıyla 3.9 (SD= 3.4) ve 4.2 (SD= 3.1) olarak bulunmuştur. Tedavinin özellikle çocukların bildirdiği duygusal tepkiselliği etkileme eğiliminde olduğu ancak ebeveynlerin bildirdiği duygusal tepkisellik düzeylerinin tedaviden anlamlı olarak etkilenmediği saptanmıştır. ÇİBDDSÖ puanlarına göre, katılımcıların ilk değerlendirmelerinde çoğunlukla pozitif tekrar odaklanma, pozitif yeniden gözden geçirme ve plana tekrar odaklanma stratejilerini kullandıkları, tedavi ile kendini suçlama ve plana tekrar odaklanma stratejilerinin kullanımında artış olduğu görülmüştür. WİBÖ-E ortalama puanlarına göre DEHB tanılı olguların özellikle okul- öğrenme alanında işlevselliklerinin bozuk olduğu (ortalama > 1,5) görülmektedir. Tedavi ile okul-öğrenme ve aile alanında işlevsellikte anlamlı düzelme olduğu saptanmıştır. Çalışma başlangıcında D2İÖ-E ortalama puanı 3.8 (SD= 3.3), D2ÖÖ-E puanı ise 9.9 (SD= 4.7) olarak saptanmıştır. Tedavi ile her iki ölçek puanlarında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır. İlk değerlendirmede gözlerden zihin okuma ortalama toplam puanı 14.6 (SD= 5.6), yüzler testi ortalama puanı ise 14.3 (SD= 2.7) olarak bulunmuştur. Tedavi ile gözlerden zihin okuma testinde pozitif ve nötr duyguları tanımada istatistiksek olarak anlamlı bir artış saptanmıştır. Yüzler testi sonuçlarında ise anlamlı bir fark saptanmamıştır. Tedavi ile görülen etkilerin, ilaç tatili sonrasında da azalmakla birlikte devam etme eğilimde olduğu görülmüştür. Sonuç: Çalışma bulgularına göre, DEHB tanılı çocukların duygusal tepkisellik, duygularını düzenlemede güçlük, yüzden ve gözlerden duygu tanımada yetersizlik yaşadıkları ve özellikle okulda işlevselliklerinin düştüğünü, tedavi ile tepkisellikte, gözlerden duygu tanımada iyileşmenin görüldüğü, okul ve aile alanlarında işlevselliklerinin düzeldiği, ayrıca uyumsal bilişsel duygu düzenleme stratejilerinin kullanımında artış ve uyumsuz stratejilerin kullanımında ise azalma olduğu saptanmıştır. İlaç tatili ile görülen etkinin kısmen azalmakla birlikte devam etme eğiliminde olduğu görülmüştür. Etki kısmen devam etme eğiliminde olsa da ilaç tatili kararı sadece gerekli durumlarda, klinisyen tarafından verilmelidir. Daha geniş örneklemli ve daha geniş yaş aralığıyla yapılan daha uzun süreli çalışmalara ihtiyaç duyulmaktadır. Anahtar Kelimeler: Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu, duygu düzenleme, duygu tanıma, ilaç tatili, Metilfenidat, stimulanÖğe Sleep problems in Turkish children with conduct disorder: A single-centre, cross-sectional, case-control study(Galenos Publ House, 2021) İmrek, Yasemin; Sarı, Mesut; Tufan, Ali Evren; Balta, Büşra; Taşkan, Merve; Öztürk, YusufObjective: This study aimed to determine the sleep habits and sleep problems of patients with conduct disorder (CD) and to compare them with healthy controls. Materials and Methods: This cross-sectional study included 45 children diagnosed with CD and 50 healthy controls. Sleep was evaluated by children's sleep habits questionnaire (CSHQ). Qualitative variables between groups were compared using chi-square test, whereas quantitative variables were compared using t-test. Correlation analyses were conducted to evaluate relationships between the quantitative variables. Linear regression analysis was conducted to evaluate the predictors of severity of CD symptoms. P was set at 0.05. Results: The average ages of children in CD and control groups were 11.04 +/- 1.20 and 10.00 +/- 1.55 years, respectively. Moreover, 71.1% in the CD group were boys (vs. 78.0% in the control group). The groups were comparable in terms of socio-demographic features (all p>0.05). Scores of all CSHQ subscales were significantly elevated in the CD group compared with the control group (p<0.001). Clinically significant sleep problems were significantly elevated in the CD group (p<0.001). In the regression analysis, bedtime resistance and daytime sleepiness emerged as significant predictors of the severity of CD. Conclusion: Sleep problems may be common among Turkish children with CD, and bedtime resistance and daytime sleepiness may indicate severity of symptoms. Multimodal treatment for CD among children may address sleep problems.Öğe Tardive and Acute Dystonic Reactions Probably Related to Extended Release Methylphenidate in an Early Adolescent with ADHD(2024) Taşkan, Merve; Öztürk, Yusuf; Tufan, Ali EvrenStimulants have been the mainstay of pharmacological management of attention deficit hyperactivity disorder (ADHD) symptoms and are known to be effective and safe with the most commonly used being methylphenidate (MPH). In addition to many known side effects of stimulants such as loss of appetite, insomnia and headache; recently, cases of dystonia among children receiving MPH treatment have been re- ported. Dystonia in those cases may be either acute or chronic and the majority of the patients were also using other agents (e.g., antipsychotics alfa-2 adrenergic blockers etc.) in addition to stimulants. Most of those involved acute cases which emerged after treatment initiation/increase in dose or with MPH discontinuation while continuing to use antipsychotics. Here we report an early adolescent with ADHD who developed both tardive and acute dystonic reactions probably related to extended release MPH.