Yazar "Parlak, Mehmet" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Absence of the mecC gene in methicillin-resistant staphylococcus aureus isolated from various clinical samples: The first multi-centered study in Turkey(Elsevier Science London, 2019) Çıkman, Aytekin; Aydın, Merve; Gülhan, Barış; Karakeçili, Faruk; Kurtoğlu, Muhammet Güzel; Yüksekkaya, Şerife; Parlak, MehmetBackground: mecA is a predefined gene causing methicillin resistance in Staphylococcus aureus (S. aureus) isolates; however, it has been shown that some methicillin-resistant S. aureus (MRSA) strains do not carry this gene. Recently, in isolates found to be MRSA-positive but mecA-negative, a new resistance gene called mecC, which is a homolog of mecA, has been reported. This study aimed to investigate the mecC and mecA genes in MRSA strains isolated from different geographic regions in Turkey. Methods: The sample of the study consisted of 494 MRSA strains isolated from seven geographical regions in Turkey between 2013 and 2016. The strains were obtained from 17 centers, comprising 13 university hospitals, three education and research hospitals, and one state hospital. Methicillin resistance in S. aureus strains was determined using the agar disk diffusion method with a cefoxitin disk and the agar dilution method with oxacillin. The mecC and mecA genes in MRSA strains was investigated by Polymerase Chain Reaction (PCR). Results: Of the MRSA strains investigated, 47.9% were isolated from intensive care units. Concerning sample type, 36.7% were detected in the respiratory tract (tracheal aspirate, sputum, etc.), 24.8% in blood, 18.7% in skin and soft tissues, 9.3% in nasal swabs, 5.4% in urine, 4.1% in ears, and 1% in sterile body fluid. Using PCR, mecC was not identified in any of the S. aureus strains isolated from different clinical microbiology laboratories. mecA gene positivity was found in 315 of the MRSA strains (63.8%). Staphylococcal Cassette Chromosome mec ( SCCmec) type was identified in 232 strains (46.9%), of which 136 (58.7%) were type II, 75 (32.4%) were type IV, 12 (5.1%) were type Mb, six (2.5%) were type I, and three (1.3%) were type III. Conclusion: This is the first multi-centered study to investigate MRSA strains isolated from different regions in Turkey. The mecC gene was not detected in any of the MRSA strains. We believe that this study will constitute an important basis for monitoring possible future changes. (C) 2019 The Authors. Published by Elsevier Limited on behalf of King Saud Bin Abdulaziz University for Health Sciences.Öğe Effects of annealing temperature on the structural and optical properties of ZnO hexagonal pyramids(Elsevier Science Sa, 2009) Bacaksız, Emin; Yılmaz, S.; Parlak, Mehmet; Varilci, Ahmet; Altunbaş, M.ZnO thin films were deposited on quartz substrate at 550 degrees C by using spray pyrolysis method and subsequently annealed between 600-900 degrees C with a step of 100 degrees C. The characterizations of the structural and optical properties of the films have been carried out by means of X-ray diffraction, scanning electron microscopy (SEM) and optical transmittance measurements. XRD ans SEM images indicated that annealing temperature did not play a great role on the microstructure of ZnO films. ZnO thin films are all in hexagonal crystallographic phase and have (0 0 2) preferred orientation, regardless of the annealing temperature. However, SEM studies showed that there exist a high density of micro-rods in the shape of hexagonal pyramid with the width in the order of about 1 mu m and height in range of 1-3 mu m and the adjacent hexagonal crystals to start fusing with each other along their boundaries at high temperatures. As a result of the optical measurements, it was observed that the films show the low transmittance and optical band gap decreases from 3.15 to 3.10eV with the increasing of the annealing temperatures up to 800 degrees C and followed by an increase to 3.20 eV upon further annealing at 900 degrees C. (C) 2008 Elsevier B.V. All rights reserved.Öğe Surface morphology and depth profile study of Cd1-xZnxTe alloy nanostructures(Elsevier Science Sa, 2012) Yılmaz, Ercan; Tugay, Evrin; Aktağ, Aliekber; Yıldız, İlker; Parlak, Mehmet; Turan, RaşitCd1-xZnxTe thin films with thickness of 200 nm were deposited on glass substrates from a single sputtering target. During the deposition process, the substrates were heated at 400 degrees C and deposited films were subjected to an annealing process at 300 and 450 degrees C for an hour under flowing N-2 gas at atmospheric pressure. Influence of in situ heating and post-deposition annealing treatments on the structural and optical evolution of Cd1-xZnxTe nanostructures were investigated by diagnostic techniques such as X-ray diffraction (XRD), energy dispersive spectroscopy (EDS), scanning electron microscopy (SEM), atomic force microscopy (AFM). X-ray photoelectron spectroscopy (XPS), and UV-transmission spectroscopy. The transmission spectra in the region of the optical absorption band edge were measured for as-deposited and heat-treated of CdZnTe samples. Band gap of the deposited films were found to be in the range of 1.59-1.66 eV. The XRD studies revealed that heated Cd1-xZnxTe films have a cubic oriented (111), (220) and (311) polycrystalline structure whereas unheated films are mostly amorphous. The effects of annealing temperature on the composition of the thin films were discussed. XPS measurements were performed in the depth profiling mode in order to understand the variation in the chemical composition of the films. Results were compared with the structural analysis obtained from the XRD measurements. (C) 2012 Elsevier B.V. All rights reserved.Öğe Tıbbi Görüntüleme Uygulamaları İçin Kadmiyum Çinko Tellür (Cdznte) Algılayıcı Sistemlerinin Geliştirilmesi(2021) Turan, Raşit; Parlak, Mehmet; Yilmaz, Ercan; Ünal, Mustafa; Karaman, Mehmet CanBu proje kapsamında günümüzde tamamı yurtdışından ithal edilen CdZnTe tabanlı gama prob ve gama kamera tıbbi cihazlarının prototipleri ilk kez Türkiye'de geliştirilmiş ve üretilmiştir. Gama prob sistemleri, düşük miktardaki radyoaktif maddeleri tespit edebilen, şekil ve yapıları itibariyle küçük ve derindeki lezyonları bile algılayabilen cerrahi algılayıcılardır. Meme kanseri ve malign melanom başta olmak üzere birçok kanser tipinde hastalığın yayılabileceği ilk lenf nodu olan sentinel lenf nodu biyopsisinde kullanılmaktadır. Görüntüleme amacıyla kullanılan ?Gama Kamera?lar ise hastalıklı bölgenin şekli ve büyüklüğü hakkında bilgi elde etmeye yarayan bir görüntüleme aygıtıdır. Orta Doğu Teknik Üniversitesi altyapısında hacimsel kristal büyütme için gerekli tüm altyapı testlerinin ve sistem benzetim çalışmalarının başarıyla tamamlanması ile birlikte CdZnTe kristalleri içeren iki adet külçe büyütülmüştür. Külçelerden kristaller kesilerek çıkarılmış, karakterize edilmiş ve yüzeyleri algılayıcı üretimine hazırlanmıştır. Algılayıcı aygıt elektrotlarının üretilmesi ODTÜ ve NURDAM?ın ortak çalışmaları sonucunda optimize edilmiştir. Eşzamanlı olarak Sabancı Üniversitesi?nde okuyucu devre ve diğer elektronik bileşenlerin tasarlanması benzetimler yardımı ile yapılmış, testleri gerçekleştirilmiş ve üretimler tamamlanmıştır. Algılayıcı aygıtın tasarımının sonuçlandırılıp ve üretilmesini takiben kristal PCB kart üzerine yerleştirilmiştir. Projenin İleri Ar-Ge Teknolojileri tarafından yürütülen kısmında ise gama-prob ve gama-kamera cihazlarının mekanik aksamının (kol, zırh, kolimatörler ve kontrol ünitesi) tasarımı ticari ürünler de göz önüne alınarak yapılmış ve bütün parçaların üretimi tamamlanmıştır. Kristal, elektronik bileşenler ve mekanik aksamın birleşimi ile cihaz entegrasyonu tamamlanmıştır. Proje kapsamında tasarlanan, geliştirilen, üretilen gama prob ve gama kamera prototiplerinin başarısı fantom testleri ile kanıtlanmıştır. Büyüyen tıbbi cihaz pazarı, istatiksel olarak artan kanser vaka sayısı, artan cerrahi operasyon sayısı, artan sağlık kuruluş sayısı ve uzman sağlık çalışanı ile birlikte her geçen sene artacağı öngörülen gama prob ve gama kamera talebinin karşılanması, ülkemizde tıbbi cihaz ve biyomalzeme alanında dışa bağımlılığın azaltılması ve bu iki tıbbi cihazın da yerli ve milli olarak geliştirilmesi ve pazara sunulması yolunda bu proje ile ciddi bir ilerleme kaydedilmiştir.