Yazar "Konat, Gökhan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 20
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Asymmetric relationship between environmental protection expenditures and economic growth: Panel causality findings from selected oecd countries(Editura Ase, 2023) Fendoğlu, Eda; Konat, GökhanIn this study, the causality relationship between environmental protection expenditures and economic growth is investigated for 13 selected OECD countries using the annual data set covering the period 1995-2019. First of all, the unit root test of the variables was carried out. The symmetric relationship for series found to be stationary at level values was investigated by Konya (2006) bootstrap panel causality test. The asymmetrical relationship was carried out with the test applied by Yilanci and Aydin (2017) based on the tests of Granger and Yoon (2002) and Konya (2006). According to the results of symmetric causality, a bidirectional relationship was found for Slovenia. A one-way relationship was found from environmental protection expenditures to the economic growth variable for Spain and Switzerland, and from the economic growth variable to environmental protection expenditures for Austria. It is seen that there are hidden relations for the Netherlands and Spain from the economic growth variable to the environmental protection expenditures for positive shocks, for France and Norway from the environmental protection expenditures to the economic growth variable for the negative shocks, and for the Czech Republic and Denmark from the economic growth variable to the environmental protection expenditures for the negative shocks.Öğe Balkan Ülkeleri İçin Orta Gelir Tuzağı: Panel Veri Analizi(2021) Konat, GökhanÜlkelerin ekonomik kalkınma süreçlerinden nasıl geçtiğini anlamak için ekonomistler ve araştırmacılar sürekli bu konular hakkında inceleme yapmaktadırlar. Bunlardan birisi de orta gelir tuzağı olgusudur. Orta gelir tuzağı, kişi başına düşen milli gelir bakımından orta gelir grubundaki ülkelerin kendi seviyelerinde tıkanıp kalması ve yüksek gelirli ülkeler grubuna geçememesi olarak tanımlanmaktadır. Bunun için Balkan ülkelerinin orta gelir tuzağında olup olmadığı araştırılmak istenmektedir. Bu amaçla kişi başına düşen milli gelir serisinin durağanlık sınaması yapısal kırılmalı panel birim kök testi ile gerçekleştirilmiştir. 2000-2019 dönemini kapsayan yıllık veriler için yapılan analiz sonuçlarına göre Balkan ülkelerinin orta gelir tuzağında olduğu görülmektedir. Yani kişi başına gelirde bir dengeleme ve ekonomilerinin rekabet gücünde bir düşüş veya durgunluk olduğunu göstermektedir. Bunun için politika yapıcıların; tarımdan sanayiye daha hızlı bir dönüşüm, daha yüksek ihracat payları, daha düşük enflasyon, eşitsizlik ve bağımlılık oranlarında azalma gibi konulara daha hassasiyetle yaklaşmaları ve tedbir almaları gerekebilmektedir.Öğe CIVETS Ülkelerinde Ekolojik Dengenin Stokastik Yakınsaması: Fourier Kantil Birim Kök Testi Yaklaşımı(2023) Dürrü, Zerrin; Konat, GökhanBu çalışmanın amacı, ekosistemi tek yönlü inceleyen çalışmalardan farklı olarak iki yönlü ele alan ekolojik denge aracılığıyla incelemektir. İncelemede stokastik yakınsama metodu kullanılmıştır. 1961-2018 dönemi için dinamik nüfus ve güçlü bir iç ekonomik yapıya sahip CIVETS ülkeleri araştırma için seçilmiştir. Kişi başı biyokapasite ile kişi başı ekolojik ayak izi farkı alınarak ekolojik denge yakınsaması test edilmiştir. Geleneksel birim kök testi ADF’nin yanında sonuçları sağlamlaştırmak adına Fourier ADF, farklı kantillerde durum tespiti için Kantil ve Fourier Kantil birim kök testleri kullanılarak araştırma yapılmıştır. Fourier QKS (Quantile Kolmogorov-Simirnov) birim kök testleri sonuçlarında, standart QKS test sonuçlarına nispeten daha fazla yakınsaklık bulgusuna ulaşılmıştır. Fourier kantil birim kök testi sonuçları, incelenen tüm CIVETS ülkeleri için ekolojik dengede yakınsamanın gerçekleştiğine işaret etmektedir. Sonuç olarak, CIVETS ülkelerindeki ekolojik dengeyi etkileyen nüfus artışı, hızlı sanayileşme, fosil yakıt kullanımı gibi unsurların, ekosistemi dengelemede ve eşitlemede temel politika alanları olduğu belirlenmiştir.Öğe Financial Convergence Test with Fourier Panel KPSS Stationarity Test: Findings from Fragile Five Countries(2023) Temiz, Mehmet; Konat, GökhanFinancial development is an important component of economic development. In particular, it is very important for developing countries to converge to developed countries in terms of financial development level. In this study, the convergence of the financial development indicators of the Fragile Five Countries to the average of the indicators of the four selected countries (USA, England, Australia and Japan) in the top ten in terms of financial development level for the period 1980-2020 is tested. In this respect, our study contributes to the literature by measuring the convergence of a developed country group, not a single country. The data used in the study were accessed from the World Bank official database. Stationarity test which is introduced to the literature by Nazlıoğlu and Karul (2017) based on the Fourier stationarity test developed first by Becker et al. (2006). This test gives results for both the individual and the panel as a whole. As a result of the tests, it is seen that the financial development indicators of the Fragile Five Countries do not converge to the selected country group and its average. Results showed that, the financial markets of the Fragile Five Countries are in a static structure. Their financial systems do not depth enough and so these systems are far from efficiency. Necessary precautions need to be taken in terms of inadequacy of financial indicators examined. Therefore, it can be inferred that there are weaknesses in financial systems in matters such as economic integration, liberalization, harmonization of regulations and globalization.Öğe G-7 Ülkeleri İçin Cari Açık ve Enerji Tüketiminin Ekonomik Büyümeye Etkisi: Panel Veri Analizinden Kanıtlar(2022) Fendoğlu, Eda; Konat, GökhanBu çalışma, küresel zenginliğin hemen hemen yarısına sahip ve G-7 (Amerika Birleşik Devletleri, Kanada, Birleşik Krallık, İtalya, Almanya, Fransa ve Japonya) olarak adlandırılan uluslararası birliğin 1996-2020 yılları arasındaki cari açık ve enerji tüketiminin ekonomik büyüme üzerine etkisini araştırmaktadır. Yüzde olarak yıllık Gayri Safi Yurt İçi Hâsıla (GSYİH) büyüme serisi bağımlı değişken olarak seçilirken, birincil enerji tüketimi ve GSYİH’nin yüzdesi olarak cari hesap dengesi bağımsız değişkenler olarak seçilmiştir. Bu amaçla dikkate alınan üç değişken için uzun dönemli bir ilişkinin varlığı panel veri eşbütünleşme sınaması ile araştırılmıştır. Öncesinde değişkenlerin fark durağan olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Bu üç değişken arasında uzun dönemli bir ilişki olduğu ve hata düzeltme parametresinin çalıştığı sonucu elde edilmiştir.Öğe Impact of Political Risk on Foreign Direct Investment with Fourier Approach: The Case of Turkiye(2022) Konat, GökhanForeign direct investment (FDI) is a desirable form of capital inflows to emerging and developing countries. Such investments are less susceptible to crises and sudden breakdowns. Therefore, foreign direct investment between the political risks of using annual data for the years 1984-2019 which might influence Turkey has been tested. For this purpose, Fourier-based unit root and cointegration analysis are used. As a result of the Fourier unit root analysis, it is concluded that the FDI variable is difference stationary and the political risk variable is level stationary. For this reason, Yılancı et al. (2020), a fractional-frequency Fourier bootstrap autoregressive distributed lag (ARDL) boundary test was applied to the literature. This test, which is in nonlinear form, captures smooth transitional changes in long-term relationships. As a result of the analysis, it is seen that there is a cointegration relationship between foreign direct investments and political risk and the variables come to equilibrium in the long run. In addition, it is seen that the calculated long-term coefficient is positive and significant and the error mechanism works correctly in the short term. Therefore, as political stability is achieved foreign direct investment inflows will increase and the economies of the country will gain an advantage in reaching high levels of financial development. As a result, it is concluded that the Weak Partisan model is valid in the Turkish economy.Öğe INVESTIGATION OF WASTE KUZNETS CURVE HYPOTHESIS IN SELECTED OECD MEMBER EU COUNTRIES: PANEL DATA ANALYSIS(2024) Konat, Gökhan; Dürrü, Zerrin; Han, AyşegülWaste generation and composition are crucial aspects of environmental sustainability. Recently, they have gained attention from researchers due to their close association with social and environmental issues. The objective of this study is to assess the validity of the Waste Kuznets Curve (WKC) hypothesis about urban solid waste production in the top ten countries with the highest urban solid waste generation among the OECD member EU countries. The study analyses the impact of socio-economic control variables on per capita urban solid waste generation. A panel regression model was used for the sample group of countries from 1995 to 2019, and predictions were made. WKC hypothesis, which suggests a negative relationship between per capita urban solid waste generation and per capita real income, was invalid based on the results. Furthermore, the inclusion of control variables such as the Human Development Index, population density, and unemployment rate had a significant impact on the generation of urban solid waste per capita. When the relevant literature is evaluated, it is envisaged that the study will contribute to the very limited literature in which the WKC hypothesis is tested in the model, in which socioeconomic variables are also taken into account, due to the specificity of the current period and the selected country group.Öğe Is There Income Inequality Convergence Between Regions in Turkey? Panel Data Analysis(2021) Konat, GökhanIn recent years, with globalization and technological change, it is seen that income inequality has increased in many economies. Therefore, the concept of income inequality is one of the issues that attract attention by researchers. There are many studies on income inequality in the literature. In terms of fiscal policy, the relationship with economic growth is tested, or with financial development. In this study, the validity of the stochastic convergence hypothesis of income inequality is desirable to test for interregional in Turkey. For this purpose, the stationarity test of income inequality was carried out with the panel unit root test. Coefficient of income inequality which expressed as Gini covers the period 2006-2019 and this coefficient to Turkey Statistical Institute has been accessed from the official database. As a result of the panel unit root analysis performed for 12 Regions (Level 1) according to the classification of statistical region units, it was concluded that the Gini coefficient was not stationary. So the hypothesis of convergence between regions in Turkey is not available and there is an imbalance in the distribution of income. Therefore, a lot of work falls on policy makers to ensure justice in income distribution.Öğe Is Tourism Convergence Valid in Turkey? Evidence from Furuoka Unit Root Test(2023) Pehlivan, Ceren; Konat, Gökhan; Han, Ayşegül; Özbay, FerhatThe positive effects of tourism on the economy are gradually increasing. These positive effects force countries to seek new policies to develop the tourism sector further. Turkey has a critical position in the tourism sector, and its main policy in this area is to increase its income. This study purpose of testing the validity of the convergence hypothesis for the countries located in different continents of the world in Turkey's international tourism market. The study covering the years 2000-2020 analyzed eight groups (Africa, America, Asia, Europe, Independent States, OECD, Oceania and non-national) with the data created by the Turkish Statistical Institute (TUIK). The unit root test developed by Furuoka (2017) is used to test the validity of the convergence hypothesis. As a result of this study found model D to be the most appropriate method among the four proposed alternatives. Accordingly, it is seen that the convergence is not valid for Asia, Europe and Oceania. It is also concluded that convergence is valid for America, OECD, Non-National, Independent States and Africa.Öğe JEOPOLİTİK RİSK ENDEKSİNİN DURAĞANLIK SINAMASI: KIRILMALI FOURİER PANEL BİRİM KÖK TESTİ(2021) Yildirim, Umut Turgut; Konat, Gökhan; Akdağ, ZekeriyyaJeopolitik riskler geçmişte olduğu gibi günümüzde de ciddi bir endişe kaynağıdır. Literatürde durağanlık sınamaları genelde histeri, sürdürülebilirlik, satın alma gücü paritesi, yakınsama hipotezi gibi vb. sınamalarında kullanılmaktadır. Bu çalışmada ise jeopolitik risk endeksinin durağan olup olmadığı araştırılmaktadır. Uluslararası ilişkilerin normal ve barışçıl işleyişini bozan olayların yarattığı belirsizliğin sürdürülebilir olup olmadığı hakkında bir çıkarımda bulunulacaktır. Bu amaçla 1985-2019 yılları arasında jeopolitik olarak risk grubunda olduğu düşünülen ve veri mevcudiyeti dikkate alınarak 13 ülkeden oluşan bir ülke grubu (Türkiye, Güney Kore, Rusya, Hindistan, Çin, Endonezya, Sudi Arabistan, Tayland, Ukrayna, İsrail, Malezya, Filipinler ve Hong Kong) alınmıştır. Ülkelerin jeopolitik risk endeksinin göstergesi olarak kabul edilen ve hesaplanan endeks değerleri kullanılmıştır. Bu çalışmada jeopolitik risk endeksinin durağanlığı panel birim kök testi ile sınanmıştır. Bu test Li, Ranjbar ve Chang (2015) tarafından literatüre kazandırılan kırılmalı Fourier testi olup veri yapısındaki yumuşak ve keskin yapısal kırılmaları birlikte dikkate almaktadır. Yapılan durağanlık sınaması neticesinde jeopolitik risk endeks serisinin durağan olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Böylece ülkeler için jeopolitik risk endeksinde meydana gelen şokların etkisinin kalıcı olmadığı diğer ifadeyle geçici olduğu sonucuna varılmıştır. Ayrıca Hindistan ve Endonezya hariç diğer ülkelerde jeopolitik risk kırılmaları tespit edilememiştir.Öğe Kadın Girişimciliğinin İşgücüne Katılımında Doğurganlık ve Ekonomik Büyüme Kapsamında İncelenmesi: Fourier Testlerinden Kanıtlar(2022) Konat, Gökhan; Koncak, AhmetToplumun yarısını oluşturan kadınların işgücüne katılımını etkileyen faktörlerin belirlenebilmesi ekonomilerin büyüme ve kalkınmasında oldukça önemli bir yere sahiptir. Bu çalışmada Türkiye için 1988-2020 yıllık verileriyle kadın işgücüne katılımını etkileyen faktörler incelenmiştir. Bunun için kadın işgücüne katılımını etkilediği düşünülen doğurganlık oranları ve kişi başına düşen GSYİH bağımsız değişkenler olarak modele dâhil edilmiştir. Değişkenler arasındaki ilişki Fourier eşbütünleşme testi ile araştırılmıştır. Çalışmada değişkenler arasında eşbütünleşme ilişkisinin bulunduğu sonucuna ulaşılmış ve uzun dönem ilişki Dinamik En Küçük Kareler (DEKK) yöntemiyle tahmin edilmiştir. DOLS eşbütünleşme regresyon sonuçlarına göre uzun dönemde doğurganlık oranında ve ekonomik büyümede meydana gelen artışın kadının işgücüne katılımını artırdığı sonucuna ulaşılmaktadır. Bu bakımdan incelenen dönemde Türkiye için kadın işgücüne katılımı ve doğurganlık arasındaki pozitif ilişkiyi destekleyen toplumsal tepki hipotezinin geçerli olduğu söylenebilir. Ayrıca gerçekleştirilen Fourier temelli nedensellik analizi neticesinde toplam doğurganlık oranı ve ekonomik büyüme arasında çift yönlü bir nedensellik, toplam doğurganlık oranından kadın işgücüne katılıma doğru ve kadın işgücüne katılımdan ekonomik büyümeye doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisinin olduğu bulgusuna erişilmiştir. Doğurganlık oranlarının kadın işgücüne katılım oranını negatif etkilemesi rol uyumsuzluğu hipotezi ile açıklanırken; pozitif olarak etkilemesi tam karşıtı olan toplumsal tepki hipotezi ile açıklanmaktadır. Dolayısıyla bu çalışmada Türkiye için toplumsal tepki hipotezinin geçerli olduğu sonucuna varılmaktadır.Öğe Mekânsal Ekonometri Analizi ile Türkiye’de Bölgeler Arası Bebek Ölüm Oranı Belirleyicileri Üzerine Bir Inceleme(2023) Koncak, Ahmet; Konat, GökhanBebek ölümlerinin altında yatan nedenlerin başında sosyal ve ekonomik faktörler, eğitim, sağlık okuryazarlığı, sağlıkla ilgili davranış ve bunun gibi diğer birçok faktör gösterilmektedir. Bu çalışmada Türkiye’de bebek ölümleri nedenlerinin sosyoekonomik göstergeler ile olan ilişkisi araştırılmak istenmektedir. Böylelikle Türkiye için sosyoekonomik dezavantaj birikiminin olup olmadığını göstermek adına istatistiki bölge birimleri sınıflamasına göre 26 Bölge (İBBS-2) için mekânsal ekonometrik tekniklerden faydalanılmıştır. Çalışmada bebek ölüm oranını etkileyen sosyoekonomik göstergeler olarak annenin yaş grubuna göre doğumları (15'den az), gelir eşitsizliği katsayısı (Gini indeksi), yaş gruplarına göre kadınların işgücüne katılma oranı (15 yaş ve üzeri, Toplam/Kadın), yüz bin kişi başına toplam hastane yatak sayısı, ilköğretim mezunu kadın sayısı ile lise veya dengi mezunu kadın sayısı alınmıştır. Çalışmada dikkate alınan değişkenlerin veri setine Türkiye İstatistik Kurumu resmi veri tabanından erişilmiştir. Yapılan sınamalar neticesinde 15 yaşın altında doğum yapan kadın sayısında, Gini katsayısında ve ilkokul mezunu kadın sayısındaki artışın bebek ölümlerini artırdığı, artan eğitim düzeyi ile bebek ölümlerinin azaldığı görülmektedir. Ayrıca 15 yaş üstü işgücüne katılan kadın yüzdesi ve yüz bin kişi başına hastanede kişi başına düşen yatak sayısındaki artışın bebek ölümlerinde azalışa neden olduğu bulgusuna ulaşılmaktadır. Dolayısıyla bebek ölümlerindeki sebeplerin sosyoekonomik göstergeler ile olan ilişkilerini araştırmak, halk sağlığı politikası önlemlerinin tasarlanması önemli ipuçları sağlayabilir. Böylelikle ele alınan ülke, bölge ya da topluluk için çıkarımlarda bulunarak politika önlemleri almada yardımcı olabilir.Öğe The relationship between financial development, trade openness and economic growth in Turkey: Evidence from Fourier tests(Cesky Statistical Office, 2022) Tatar, Havanur Ergün; Konat, Gökhan; Temiz, MehmetIn this study, the effects of financial development and trade openness on economic growth were investigated using annual data for Turkey over the period 1960-2017. The financial development variable is represented as the ratio of financial system deposits to GDP. The trade openness variable is represented as the ratio of the sum of exports and imports of goods and services to GDP. To examine the long-run relationship between financial development, trade openness and economic growth; Fourier-based stationarity test and its complementary Fourier-based cointegration test are used. Finally, Fourier-based causality tests are also used to examine the causality relationship between the variables. As a result of cointegration tests, a long-term cointegration relationship was found between variables. According to the Fourier Toda-Yamamoto causality analysis results, it is seen that there is a one-way causality relationship from financial development to economic growth and from financial development to trade openness.Öğe Sağlık Harcaması ve Ekonomik Büyüme İlişkisi: OECD Ülkeleri İçin PanelVeri Analizi(2021) Konat, GökhanBeşeri sermayenin ekonomik büyüme ile ilişkisi son yıllarda sıklıkla incelenen bir araştırma konusudur. Beşeri sermaye sağlık gibi en temel bir ihtiyaç göstergesini içinde barındırmaktadır. Bir toplumu meydana getiren bireylerin sağlık düzeylerinin yüksek olması, o toplumun ekonomik anlamda gelişme potansiyelini artırmaktadır. Sağlıklı bireyler yetiştirmek ve bireylerin sağlık düzeylerini korumak amacıyla gerçekleştirilen sağlık harcamaları, beşeri sermayenin niteliğini artıran faktörlerin başında gelmektedir. Sağlık harcamalarının beşeri sermayeye sağladığı olumlu katkılar, ekonomik büyüme için ciddi bir kaynak oluşturmaktadır. Bu çalışmayla, seçilmiş 17 OECD ülkesi için sağlık harcamaları ve ekonomik büyüme arasındaki ilişki incelenmektedir. Yapılan ampirik analizde söz konusu ülkeler için 1976-2017 yıllarını kapsayan dönemde cari fiyatlarla kişi başı sağlık harcamaları ve kişi başı GSYİH verileri kullanılmıştır. Sağlık harcamaları serisi için veriler OECD resmi veri tabanından derlenmiştir. Ekonomik büyüme verileri ise Dünya Bankası resmi veri tabanından temin edilmiştir. Seriler arasındaki saklı eşbütünleşme ilişkisi Hatemi-J (2018) tarafından önerilen test ile sınanmıştır. Seriler kendi aralarında uzun dönemli ilişkiye sahip değilken, pozitif ve negatif şoklar arasında uzun dönemli ilişki bulunmuştur. Ayrıca serilerin asimetrik nedensellik ilişkisi sınanmış ve serilerin negatif şokları arasında çift yönlü bir nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir.Öğe Stochastic Convergence Analysis in Per Capita Health Expenditures for OECD Countries: Wavelet Unit Root Test Approach(2024) Koncak, Ahmet; Konat, Gökhan; Tatar, Havanur ErgünHealth is considered one of the essential factors in the growth and development of countries and the formation of human capital. Advances in the health sector have a positive effect on economic growth. With the development of technology and progress, it is evident that there have been severe increases in health expenditures in both developing and developed countries in recent years. Since investments in health expenditures contribute to the physical structure of the population, this situation brings with it an increase in productivity. For this reason, health expenditure convergence has recently become the focus of researchers in the economics literature. This study examined whether the per capita health expenditure of 21 OECD members converged to the OECD average. Stochastic convergence has been tested for the period 1975-2019 with the wavelet unit root test developed by Fan & Gencay (2010) as well as conventional unit root tests (ADF, PP and KPSS). When the wavelet unit root test results, which include both time and frequency domain information with better power characteristics than conventional tests, are examined, it is concluded that nine countries converge to the OECD average. Since health expenditures, which is one of the economic development indicators, are an essential factor for sustainable economic growth, it is an inevitable fact that if the convergence hypothesis of health expenditures is valid, it will positively affect economic growth.Öğe Testing unemployment hysteresis with multi-factor panel unit root: Evidence from OECD countries(Russian Acad Sciences, Ural Branch, Inst Economics, 2022) Konat, Gökhan; Coşkun, Muhammet FatihHysteresis is a dominant feature of unemployment in numerous countries. According to the hysteresis hypothesis, it is a well-known fact that high unemployment may persist and remain an economic threat in the long run if policy measures are not taken. In this study, it is tested whether the unemployment rates for 10 selected countries of the Organisation for Economic Co-operation and Development (OECD) (Belgium, Canada, Czech Republic, Estonia, France, Japan, Netherlands, Spain, Britain and the USA) contain unit root or not, in other words, whether the hysteresis effect is valid for these countries. For this purpose, this study utilises the concept of the multi-factor panel unit root test proposed by Pesaran, Smith and Yamagata. This method measures cross-section dependence through factors. The test analyses whether the unit root is valid or not, using information about a sufficient number of additional explanatory variables. The characteristic of these additional variables is that they must share a common factor with the variable whose stationarity is tested. It is accepted that this common factor causes cross-sectional dependence. We have taken tax wedge, trade union density and minimum wage as factors that cause cross-sectional dependency and affect unemployment hysteresis. In this test developed by the authors, in the case of a multi-factor error structure, the test procedure is completed by using the information contained in 3 additional variables. The study explores not only the validity of unemployment hysteresis but also the factors that affect the rigidity of the unemployment rate. However, the research was unable to encompass the entire OECD countries and all times because of the lack of data. The results showed that the hysteresis is valid for 10 selected OECD countries.Öğe TRABZON’DA YAŞAYAN BİREYLERİN TÜKETİM VE ARZU EĞİLİMLERİNİN DİĞER İLLERLE KARŞILAŞTIRILMASI ÜZERİNE BİR ÇALIŞMA(2021) Alkan, Ersoy Özmen; Konat, Gökhan; Solmaz, MustafaBu çalışmada Trabzon ilinde yaşayan bireylerin genel olarak tüketim eğilimlerini ve arzulama yönelimleri araştırılmış ve Türkiye’nin diğer illerinde yapılmış olan uygulamalı araştırmalarla karşılaştırılmıştır. Bu amaçla Trabzon ili için 2018 yılında 460 adet anket uygulanmıştır. Bu anketlerden 20 tanesi eksik bilgi içerdiğinden 440 anketin verileri dikkate alınmıştır. Diğer illerde yapılan çalışmalar için doküman incelemesine özellikle de onun bir alt türü olan içerik analizi yöntemine başvurulmuştur. “Tüketim”, “arzu”, “haz” gibi sözcükler aranmış, bu sözcüklerle ilişkili olan makaleler ve tezler incelenmiş, onlardan elde edilen veriler karşılaştırma yapmak için kullanılmıştır. Trabzon ilinde uygulanan anketin verilerinin analizi için SPSS programından faydalanılmıştır. Çalışmada öncelikle faktör analizi yapılmıştır. Ardından Pearson korelasyon analizi ile elde edilen bulgular değerlendirilmiştir. Ayrıca katılımcıların genel tüketim eğilimleri ve arzulamaya yönelik düşüncelerinin demografik verilerine göre analiz edilmesinde de t testi ve ANOVA gibi testlere başvurulmuştur. Genel olarak incelenen genel tüketim eğilimleri ve arzulama eğilimleri arasında yüksek düzeyde bir ilişki elde edilememiştir. Fakat genel tüketim eğilimini etkileyen faktörlerin aynışekilde arzu tutumunu etkilediği sonucuna varılmıştır. Bunun yanında demografik göstergelere göre genel tüketim eğilimi, arzulama tutumları, arzulanan ürünler ve arzuların temelinde yatan düşünceler gibi çeşitli hususlarda anlamlı farklılıkların olduğu tespit edilmiştir. Diğer illerde yapılan çalışmalarda ise arzulama ve haz eğilimleri ile bahsedilen değişkenler arasında anlamlı farklılıkların olduğu görülmüştür.Öğe Türki Cumhuriyetlerinde Dış Borç Sürdürülebilirlik Analizi: Doğrusal Olmayan Panel Birim Kök Testi(2021) Konat, GökhanÜlke bazında dış borçlar artmaya başladığında politika yapıcılar kısıtlayıcı mali politikalar izlemektedir. Dış borçla mücadele politikaları için daha fazla kanıt sağlamak adına, dış borçların sürdürülebilirliği konusu literatürde dikkat çeken konulardan birisidir. Bu amaçla 1996-2019 dönemini kapsayan yıllık verilerle Türki Cumhuriyetlerde dış borcun sürdürülebilir olup olmadığı araştırılmak istenmektedir. Bunun için Dünya Bankası resmi veri tabanından elde edilen veri seti doğrusal olmayan panel birim kök analizi ile sınanmıştır. Elde edilen bulgulara göre serinin durağan olduğu görülmektedir. Bu ampirik sonuçlara göre Türki Cumhuriyetleri içeren ülke grubu için dış borcun sürdürülebilir olduğu sonucuna varılmaktadır.Öğe TÜRKİYE'DE KAMU HARCAMALARI VE TİCARET AÇIĞININ FOURİER YAKLAŞIMI İLE SINANMASI(2021) Konat, GökhanKamu harcamaları geçmişten bugüne gerek gelişmiş ve gerekse gelişmekte olan ülkeler özelindeartış göstermektedir. Artan kamu harcamalarını finanse etmek, gelişmekte olan ülkeler için üstesindengelinmesi gereken önemli bir sorun niteliğindedir. Hızlı bir şekilde artış gösteren kamu harcamaları çeşitlimakroekonomik sorunlara da yol açmaktadır. Kamu harcamalarının borçlanma yolu ile finanse edilmesidurumunda oluşan bütçe açıkları cari işlemler dengesi üzerinde olumsuz bir etki oluşturabilmektedir.Bu çalışmada Türkiye ekonomisinde kamu harcamaları ile dış ticaret açığı arasındaki nedensellikilişkisi araştırılmak istenmektedir. Bu amaçla iki değişkenin sınaması Fourier temelli birim kök venedensellik testleri ile gerçekleştirilmiştir. Analizi gerçekleştirilen serilere Türkiye Cumhuriyeti MerkezBankası resmi veri tabanından ulaşılmıştır. Durağanlık sınaması neticesinde iki serinin de düzeydedurağan olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Nazlıoğlu vd. (2016) tarafından literatüre kazandırılan FourierToda-Yamamoto nedensellik test sonuçlarına göre kamu harcamaları ile dış ticaret açığı arasında çiftyönlü bir nedensellik ilişkisinin olduğu tespit edilmiştir. Bu da kamu harcamalarındaki kısıtlamalarınticaret açıklarının azaltılmasına katkı sağlayacağı anlamına gelmektedir. Söz konusu karşılıklı ilişkininvarlığı Neo-Keynesyen iktisadın Mundell-Fleming tezini baz alarak öne sürdüğü ikiz açıklar hipoteziningeçerli olduğunu işaret etmektedir. Tam tersi bir şekilde Ricardocu Denklik Hipotezinin geçerli olmadığıgörülmektedir.Öğe TÜRKİYE’DE AR&GE HARCAMALARI VE EKONOMİK BÜYÜME İLİŞKİSİ: FOURİER ADL EŞBÜTÜNLEŞME ANALİZİ(2021) Konat, GökhanEkonomik büyümenin altında yatan birçok faktör vardır. Bunlardan belki de en verimli olanı, ülkelerin araştırma ve geliştirme (Ar&Ge) harcamalarıdır. Dolayısı ile ekonomik büyümenin sürdürülmesinde Ar&Ge harcamalarının katkı sağlayıp sağlamadığı araştırmacıların ilgi odağı halindedir. Bu amaçla çalışmada Türkiye için 1996-2017 dönemlerini kapsayan Ar&Ge harcamaları ile ekonomik büyüme arasındaki ilişki araştırılmak istenmektedir. Sınaması gerçekleştirilen yıllık verilere Dünya Bankası resmi veri tabanından ulaşılmıştır. Bunun için yapısal değişimleri dikkate alan Fourier temelli testlerden faydalanılmıştır. Elde edilen bulgulara göre birinci dereceden durağan bulunan değişkenler için Banerjee vd. (2017) tarafından önerilen Fourier Otoregresif Gecikmesi Dağıtılmış (FADL) eşbütünleşme testi yapılmış ve serilerin uzun dönemde dengede olduğu bulunmuştur. Uzun dönemli katsayı tahmininde ise Ar&Ge değişkeninin ekonomik büyümeyi anlamlı ve pozitif etkilediği sonucuna varılmıştır. Bu sonuçlar Ar&Ge harcamalarının artmasının ekonomik büyümenin sürdürülmesine yol açabileceği anlamına gelmektedir.