Yazar "Kibar, Hakan" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 20 / 32
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Ameliorative effects of humic acid and L-tryptophan on enzyme activity, mineral content, biochemical properties, and plant growth of spinach cultivated in saline conditions(Wiley, 2024) Turfan, Nezahat; Kibar, Beyhan; Davletova, Nazakat; Kibar, HakanSalinity poses a significant abiotic stress that limits plant productivity, thereby posing a serious threat to agricultural sustainability and worldwide food security. Techniques that can overcome this problem are needed. Recent focus has been placed on employing organic substances like humic acid (HA) and amino acids, including L-tryptophan (L-TRP), to mitigate the negative effects of salt stress on cultivated plants. Accordingly, in this research, the impact of foliar applications of HA and L-TRP, both separately and combined, on the growth parameters and biochemical properties of spinach subjected to salt stress was investigated. In the present study, eight treatments (1. control, 2. salt (NaCl), 3. HA, 4. L-TRP, 5. HA + NaCl, 6. L-TRP + NaCl, 7. HA + L-TRP, and 8. HA + L-TRP + NaCl) were investigated. The study showed that salt stress markedly reduced several growth properties in spinach, including plant height, number of leaves, leaf dimensions, and both fresh and dry weight. Additionally, it significantly lowered contents of chlorophyll (a, b, and total), carotenoid, polyphenol, lutein, anthocyanin, polyphenol oxidase, glycine betaine, relative water content, and the antioxidant enzyme activities (ascorbate peroxidase, catalase, peroxidase, and superoxide dismutase). On the other hand, significant increases were observed in sodium, chlorine, potassium, sulfur, zinc, nickel, proline, malondialdehyde, and hydrogen peroxide levels of spinach with salinity. Individual and combined applications of HA and L-TRP positively influenced plant growth, relative water content, activities of antioxidant enzyme, chlorophyll, and mineral contents of spinach under both normal and saline conditions. In conclusion, the combined use of HA and L-TRP under salt stress conditions is promising in mitigating the negative impacts of salinity and can be suggested as an effective alternative approach for cultivating spinach in saline environments.Öğe Assessing mineral composition and morpho-physiological properties of de-hulled einkorn wheat during storage at different moisture levels(Pergamon-Elsevier Science Ltd, 2019) Kibar, HakanIn this study were investigated the effects of different moisture levels (4.8, 9.5, 13, 16.7 and 20%, w.b.) during the storage at 10 degrees C for three months on some mineral compositions and morpho-physiological properties as dimensional (length, width, thickness, arithmetic mean diameter, geometric mean diameter, surface area and volume, sphericity), gravimetric (thousand grain weight, bulk and true densities) and the seed (colour measurement and electrical conductivity) of de-hulled einkorn wheat seeds. Mineral composition of wheat seeds changed with increasing moisture level. In particular, decreases in mineral composition were observed above 16.7% moisture level. Dimensional properties showed increases depending on increased moisture level. It was found that thousand grain weight and true density values increased with increase in moisture level. However, bulk density values were found to decrease with increase in moisture level. The seed colour properties as L*, a*, b*, Chroma, hue angle and Browning index did not change statistically at the end of three months storage with increase at moisture level. The results showed that mineral compositions and functional properties of seeds at moisture level of 9.5% is more suitable than other moisture levels. As a result, high moisture levels during storage can cause degradation of seed quality. (C) 2019 Elsevier Ltd. All rights reserved.Öğe Buğday Deposu Tasarımı: Havalandırma Sistem Tasarımı ve Birim Fiyat Analizi-II(2022) Maman, Kürşat; Kibar, HakanHavalandırma, depolanan tahılın korunması için yaygın olarak kullanılan bir yöntemdir. Bu teknoloji, ürün depolama yapısının mikro iklimini değiştirmek; tahılda zararlı organizmaların gelişmesi için elverişsiz tahıl kalitesinin sürekli korunması için uygun koşullar yaratmak için kullanılır. Mevcut durumda yapılmış olan depoların eksiklikleri göz önünde bulundurularak buğday ürünü için 1500 ton depolama kapasitesine sahip yatay bir betonarme deponun teknik verilere uygun şekilde havalandırma sisteminin tasarlanması ve yaklaşık maliyetinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Çalışma sonucunda emniyetli ve güvenli bir depolama için depo ortam sıcaklığının optimum durumda sağlanabilmesi için 73164.99 W’ lık toplam ısı ihtiyacı belirlenmiştir. Toplam soğutma ihtiyacı ise 105157.42 W olarak hesaplanmıştır. Projelemesi yapılan buğday deposunun 2022 yılına ait birim fiyatlarına göre KDV dahil yaklaşık Mekanik sistem (havalandırma, klima santrali ve otomasyon) maliyeti 586052.90 ?, Elektrik tesisatı yaklaşık maliyeti 195145.39 ?, İnşaat yapı elemanları yaklaşık maliyeti 2334272.79 ? olmak üzere toplam yaklaşık maliyeti 3115471.08 ? olarak belirlenmiştir.Öğe Buğday Deposu Tasarımı: Yapısal Tasarım-I(2022) Maman, Kürşat; Kibar, HakanTahıl üretiminin her yıl artması, depolarda yatırım, bakım ve etkin yönetim ihtiyacını ortaya çıkarmaktadır. Depolama, daha iyi piyasa fiyatları için pazarlık olasılığını etkilediğinden önemli bir darboğazdır. Kârlılığın artması için tüketicinin ürün kalitesinin güvence altına alınması gerekmektedir. Dolayısıyla bu alandaki bilimsel araştırmaların ve üretim zincirinin standardizasyonuna ihtiyaç vardır. Bu çalışmada Iğdır ili, ilçe ve köylerindeki bitkisel ürün depoları ile ilgili anket çalışması yapılarak mevcut durumları ortaya konulmuştur. Mevcut durumda yapılmış olan depoların eksiklikleri göz önünde bulundurularak buğday tahılı için 1500 ton depolama kapasitesine sahip yatay bir betonarme deponun teknik verilere uygun şekilde planlanması amaçlanmıştır. Anket çalışmaları kapsamında bölgedeki bitkisel ürün depolarının çoğunun yıllar önce yapıldığı, buna bağlı olarak projelerinin bulunmadığı tespit edilmiştir. Aile tipi depoların ilkel yollarla yapıldığı, depolarda çatı eğim açılarının yetersiz (8-19°) olduğu ve tahıl için gerekli çevre koşullarının göz önünde bulundurulmadığı belirlenmiştir. Ayrıca soğuk hava depoları dışındaki depolarda depolama koşullarına uyulmadığı, doğal ve mekanik havalandırmanın yapılmadığı, depoların nem ve ısı yalıtımının sağlanmadığı, ürün depolanmasının kısa süreli ve depo ortamının sağlıklı olmadığı tespit edilmiştir. 1500 ton buğday tahılının depolama yapısında emniyetli ve güvenli bir şekilde depolanabilmesi ve depolama yapısının servis ömrünün uzun süreli olabilmesi için 12 m genişliğinde, 36 m uzunluğunda, 5 m duvar yüksekliğinde, çatı eğim açısı 25° ve çatı yüksekliği 2.89 m olacak şekilde tasarlanmıştır. Tasarımı yapılan bu depoda perde duvar kalınlığı 32 cm olmak üzere toplam duvar kalınlığı 48 cm (iş sıva, dış sıva ve yalıtım malzemesi ile), 40 cm radye temel olmak üzere toplam döşeme kalınlığı 77.5 cm, çatıda 6 cm kalınlığında poliüretan sandviç panel, 5 cm kalınlığında kapı (5 x 3.5 m) ve 0.3 cm kalınlığında pencereler kullanılmıştır.Öğe Changes in some nutritional, bioactive and morpho-physiological properties of common bean depending on cold storage and seed moisture contents(Pergamon-Elsevier Science Ltd, 2019) Kibar, Hakan; Kibar, BeyhanSeed moisture content is one of the most important storage parameters affecting the quality of stored common beans. This study was conducted to investigate the changes in some nutritional, bioactive and morpho-physiological properties of common bean stored at three different seed moisture contents (6.4, 11.7 and 17.3%), 4 degrees C and 65% RH for 12 months. Significant differences were determined in terms of examined properties depending on different seed moisture contents before and after storage. Protein, essential mineral contents, total phenolic content, bulk density, true density and electrical conductivity decreased consistently as seed moisture content increases both before and after storage. On the contrary, dimensional properties, shape index values, thousand grain weight and total flavonoid content increased linearly with increase of seed moisture content both before and after storage. As a result, protein, essential mineral contents (potassium, magnesium, calcium, iron, zinc, manganese), antioxidant activity, total phenolic and total flavonoid content of common bean significantly decreased at the end of 12 months storage compared with before storage, while the contents of heavy metals such as Co, Sn and Pb increased after storage. In addition to, highly significant and positive correlations were determined between L* and WI, b* and C*, Dg and Da, Dg and Sa, Sa and Sv, P and K, P and Ca, ash and pH, Zn and Cu, Se and As. The results of this study clearly indicated that low seed moisture content was the most suitable to maintain the quality of common beans for long-term storage. (C) 2019 Elsevier Ltd. All rights reserved.Öğe CO2 respiration rates of einkorn wheat at different temperature and moisture contents(TUBİTAK Scientific & Technical Research Council Turkey, 2021) Kibar, HakanTemperature and grain moisture content are the main factors affecting grain spoilage in storage. These factors have a significant impact on the maintenance of quality, insect, fungus, and pest development. The main objective of this study was to determine the CO2 concentration and respiration rate of hulled einkorn wheat in different temperatures (5, 10, 15, 20, 25, 30, and 35 degrees C) and grain moisture contents (9.1%, 11.5%, 13.8%, and 15.9%, wet basis) by means of CO2 sensors. Multiple polynomial regression equation was developed to predict respiration as affected by temperature and grain moisture content. The CO 2 concentrations and respiration rates of wheat increased with an increase in temperature and grain moisture content. The highest mean cumulative CO 2 concentrations of 5461.4 ppm and respiration rate of 12.38 mg CO2 kg(-1) h(-1) were found with temperature at 35 degrees C. Minimum respiration rates were determined at 5 and 10 degrees C in all moisture contents. Adjusted R-square value of the multiple polynomial prediction equation depending on storage temperature and grain moisture content was found to be 0.76. According to these results, ambient temperature and grain moisture content were found to be extremely effective on respiratory rate. This study showed that 9.1-13.8% moisture content and 10-20 degrees C are suitable conditions to store einkorn wheat without a decrease in nutritional properties for long-term periods.Öğe Depolama yapılarında duvar basınçlarının belirlenmesinde kuramsal yaklaşımlar(2016) Kibar, Hakan; Öztürk, TurgutDepolama yapıları (yatay ve düşey) genellikle kohezyonsuz malzemelerin (hububat, kömür, cevher vb.) depolandığı ve korunduğu modern sistemlerden birisidir. Kompleks bir yapıya sahip olan depolama yapıları olumsuz durumların oluşmaması için projeleme basınçlarının iyi hesaplanması gerekmektedir. Bu amaçla depolarda ürünün statik, doldurma ve boşaltma sonrası cidarındaki yatay ve düşey basınçların tahmin edilmesinde çeşitli matematiksel eşitlikler geliştirilmiştir. Projeleme basınçları ile ilgili ilk matematiksel eşitlik Janssen tarafından geliştirilmiştir. Bu eşitlik temel alınarak farklı araştırıcılar tarafından farklı projeleme kriterlerini gözönüne alan eşitlikler ortaya konulmuştur. Çalışma kapsamında depolama yapılarında projeleme basınçlarının hesaplanmasında kullanılan ve kabul gören kuramsal yaklaşımlardan Janssen, Reimbert, Forester, Caqout, Airy, Pamelard, Sor, Rankine ve ASAE yöntemleri açıklanmıştır. Ayrıca bu yöntemler kullanılarak günümüzde yaygın olarak çelik silolarda kullanılan Eurocode ve Avustralya standartlarının bazı bölümleri özet olarak açıklanmıştır.Öğe Determination of concrete quality with destructive and non-destructive methods(Techno-Press, 2015) Kibar, Hakan; Öztürk, TurgutIn this study, the availability of Schmidt hammer has been investigated as a reliable method to determine the quality of concrete in irrigation networks. For this purpose, the 28-day compressive strength of concrete material used in the construction irrigation channel of Bafra lowland, which is one of the most fertile plains in Turkey was examined by means of concrete compression and as well as concrete Schmidt hammer in laboratory conditions. This study was carried out on cylindrical samples to represent the everyday concrete party (150 m(3)) produced by contractor firm as 3 replications. The statistical analysis of experimental data showed that the correlations between the values of 28-day compressive strength of Schmidt hammer and the rebound number was found to be 0.98. Differences of the compressive strength between compression testing and Schmidt hammer were statistically significant at P<0.01. In this context, it was found that the reliability of compressive strength of the concrete compression test are excellent, also the reliability of compressive strength of Schmidt hammer are fair in assessing the quality of concrete irrigation channels.Öğe Determination of the nutritional and seed properties of some wild edible plants consumed as vegetable in the Middle Black Sea Region of Turkey(Elsevier Science Bv, 2017) Kibar, Beyhan; Kibar, HakanThis study was carried out to determine the some nutritional and seed properties of three wild edible plants, namely, Malva neglecta (common mallow), Polygonum cognatum (knotweed) and Trachystemon orientalis (Abraham-Isaac-Jacob), consumed as vegetable in the Middle Black Sea Region of Turkey. In this study, the plants were collected from five different localities in four different provinces (Amasya, Ordu, Samsun and Tokat) of the region. As a result, the nutritional and seed properties of wild edible plants varied considerably depending on the species and locality. Nutritional analysis showed that the wild edible plants contained important levels of protein (15.71 to 19.96%), potassium (1219.19-1867.47 mg/100 g), phosphorus (56.89-195.86 mg/100 g), calcium (282.96-688.32 mg/100 g) and magnesium (112.54-165.79 mg/100 g). The length, width, thickness, geometric mean diameter, sphericity, surface area, volume, 1000 seed weight and bulk density of wild edible plant seeds varied from 1.71 to 3.11 mm, 1.37 to 1.83 mm, 1.00 to 1.61 mm, 1.41 to 2.06 mm, 0.60 to 0.85, 6.27 to 13.29 mm(2), 1.20 to 3.17 mm(3), 1.40 to 3.41 g and 532.3 to 680.9 kg/m(3), respectively. The germination rate and mean germination time of seeds changed from 36.33 to 64.67% and 7.00 to 12.67 day, respectively. The results clearly revealed that these wild plants had important nutritional properties. Thus, these wild plant species could serve as good and cheap food sources in human diet. Additionally, the findings of this study may provide useful information on nutritional composition and seed properties of these wild plants for researchers. (C) 2016 SAAB. Published by Elsevier B.V. All rights reserved.Öğe Determining the functional characteristics of wheat and corn grains depending on storage time and temperature(Wiley, 2016) Kibar, HakanThe purpose of this study was to determine how storage time (0-90 days) and temperature (10, 12 and 14C) affect the functional properties of wheat and corn grains. Functional properties such as grain moisture content, grain geometry, dry matter, crude protein and fiber, thousand grain weight, bulk density, angles of internal friction and repose, and static coefficient of friction were determined for stored wheat and corn after different storage times and temperatures. The wheat and corn were stored under typical storage conditions and were observed for changes in their functional properties during the 90 days of storage. The results showed that the examined functional properties differed significantly between the storage conditions depending on the storage times and temperatures. For the storage conditions, the optimum temperature was 10C because the minimum losses were observed at this temperature. Practical ApplicationsLittle is known about the functional properties of the stored wheat and corn relative to their storage conditions. Recently, there has been an increasing interest by food industry and producers to assure consumers on the presevation of their wheat and corn foods. These research results demonstrated that the internal climatic conditions should be kept under constant control to provide the requirements of the stored grains, whichever storage type is used.Öğe Effect of storage conditions on nutritional quality and color characteristics of quinoa varieties(Elsevier, 2021) Kibar, Hakan; Sönmez, Ferit; Temel, SüleymanTo maintain grain quality and prevent loss, effective storage systems are required. The aim of this study was to evaluate the effects of storage duration (0, 60, 120, 180, 240, 300, 360 days) and temperature (4, 10, and 25 °C) on proximate and nutritional components, and color properties of Mint Vanilla and Titicaca quinoa varieties. The results showed that the increase in storage duration and temperature leads to changes in the grain moisture, protein and ash contents, nutritional component and color properties. There was an increase in ash content at 25 °C, moisture content at 10 and 25 °C, and protein content at 4 °C in the stored grains compared with the grains on the initial of storage for Mint vailla variety. Whereas, there was an decrease in ash and protein content for all the temperature at the end of 360 days storage for Titicaca variety. Overall, there was a decrease (except Fe, Zn, Co, Ni, Cd and Pb) in the nutritional component of both quinoa varieties. L?, H° and WI values decreased, and a?, b? and C? values increased as a function of storage duration and temperature and showed some temperature-dependent degradation for both quinoa varieties.Öğe Effects of storage durations at different temperatures on various physiological parameters of einkorn seed (Triticum monucocum L.) germination(Pergamon-Elsevier Science, 2021) Kibar, Hakan; Yücesan, BuharaIn this present study, seed vigor was tested after different storage durations (0, 60, 120, 180 days; maximum 420 days) in air-conditioning cabinets set to various temperatures (4, 10, 20 degrees C) and free-temperature at room condition. After seven days for each of the storage durations, germination rate (GR), mean germination time (MGT), germination speed (GS), seed vigor index (SVI), shoot and root length (SL, RL), shoot and root dry weight (SDW, RDW), root number (RN), electrical conductivity (EC) and pH for all seed lots were recorded. The average GR at room temperature storage decreased from 86% recorded on the 60th day, to 59% by the end of the 420th day, while germination rate was still around 70% with the seeds stored at 4 degrees C. The decrease in GS was recorded after the 300th day till the end of 420 days of storage (ranging between 9.8 and 9.4 seed day(-1)). The lowest SVI was 7.9 at the beginning of storage (day 0) and increased gradually within 60 days of storage for all temperatures tested. Irrespective of storage duration, the SL and RN showed the highest overall mean of 10.7 cm and 4.8 root for the seeds stored at 4 degrees C. EC sharply decreased overall to a mean of 18.9 mu Scm(-1) g(-1) for all temperatures within the first 60 days of storage. The highest correlation (r = 0.937) was determined between GS and MGT. This study provides a new insight to the farmers for better understanding that concerns practical implications of einkorn farming as follows: storage at 4 degrees C is best way of the maintanence of highest seed vigor. For the storage duration regardless of the temperatures, it can be kept minimum 60 days, since the seed deterioration can be effective after 180 days of storage depending on storage temperature.Öğe Evaluation of biochemical changes and quality in peach fruit: Effect of putrescine treatments and storage(Academic Press Inc Elsevier Science, 2021) Kibar, Hakan; Taş, Akgül; Gündoğdu, MüttalipThe effects of putrescine (0.4, 0.8, 1.2 and 1.6 mM) on quality and bioactive compounds of peach fruit (cv. Monley) are the focus of this study. Fruits were stored at 0 +/- 0.5 degrees C and 90 +/- 5% relative humidity for 40 days. In the controls, increases in weight loss, decay and soluble solids concentration, and decreases in fruit density, firmness, titratable acidity, pH, respiration rate and L*, a*, b*, C* and H degrees detected higly throughout storage period. All these properties examined were delayed importantly after putrescine treatments. It was observed that the phenolics, vitamin C and organic acid contents of fruits in general decreased during storage. All doses of putrescine prevented the breakdown of phenolic compounds more than the control group. The least changes in chlorogenic acid (9.26 mg 100g-1) and rutin (5.74 mg 100g-1) contents on the 40th day were obtained in 1.6 mM. Malic acid, which is the dominant organic acid of fruits, was determined as 6.73 and 8.61 g kg-1 in the treatments of 1.2-1.6 mM putrescine on the 40th day, respectively. It was noted that 1.6 mM (12.90 mg 100g-1) application prevented the breakdown of vitamin C more than the control group (6.10 mg 100g-1).Öğe Exogenous citric acid, salicylic acid, and putrescine treatments preserve the postharvest quality and physicochemical properties of broccoli (Brassica oleracea L. var. italica) during cold storage(Wiley, 2023) Kibar, Hakan; Kibar, Beyhan; Turfan, NezahatTo extend the postharvest storage life of broccoli samples (Brassica oleracea L. var. italica), an exogenous application of citric acid (CA), salicylic acid (SA), and putrescine (PUT) was tested in multiple combinations (0.5 and 1 mM) at 4 +/- 0.5 degrees C and 90 +/- 5% relative humidity (RH) for 21 days (d). The weight loss (WL), respiration rate (RR), total soluble solids (TSS), pH, color (L*, a*, b*, chroma, and hue angle), proximate and mineral contents, phenolic and flavonoid contents, and other biochemical properties of the treated and untreated broccoli samples were evaluated throughout the storage duration. The lowest WL was observed when exposed to 0.5 mM of PUT. 1 mM CA and PUT treatments were affected by RR, depending on storage conditions. The lowest TSS content was observed in broccoli samples treated with 0.5 mM CA among all treatments. The chroma value of the samples was preserved by the 0.5 mM SA treatment. The most abundant element in broccoli samples was potassium in the control application, followed by a 1 mM SA treatment. In addition, the protein content was the highest in the 1 mM PUT treatment. The highest vitamin C was determined in the 1 mM CA treatment, and the most abundant vanillic acid was found in broccoli exposed to the 0.5 mM and treatment. Glucose content was determined at the lowest level in the 0.5 mM SA treatment, while higher increases occurred in other treatments. In terms of these findings, 1 mM CA, 1 mM SA, and 1 mM PUT delay WL, RR, and color degradation and prolong the storage life of broccoli samples stored at 4 +/- 0.5 degrees C. It was concluded that the biochemical content, fresh weight, and green color of broccoli samples throughout postharvest and storage can be maintained longer by exogenous application of these natural compounds. Therefore, we recommend 1 mM PUT and 1 mM CA treatments to maintain the quality of broccoli by minimizing losses in morphological properties, mineral, and biochemical compositions during postharvest storage.Öğe Farklı Cidar Kalınlıklarına Sahip Buğday Silosunda Doldurma ve Boşaltma Koşullarına Bağlı Olarak Gerilme Dağılımının Simülasyonu(2020) Kibar, HakanTicari amaçlı planlanan silolarının tasarımı ve geliştirilmesi, yapısal performansının veyüklerinin güçlü bir şekilde anlaşılmasını gerektirir. Bu çalışmada sınırlı sayıda araştırma, depolanmışürünlerin silolar üzerindeki etkisini araştırmıştır. Bu nedenle buğday tahılının depolaması için hunitabanlı, ticari amaçlı farklı cidar kalınlığına sahip çelik konstrüksiyonlu Silo 1 ve Silo 2 modelleritasarlanmıştır. Bu amaçla araştırmada 1306 ton ve 610 ton depolama kapasitesine sahip iki farklımodel siloda 3, 4, 5, 7, 8, 9 ve 10 mm cidar kalınlıklarının güvenli bir depolamada kullanılabilirlikleriaraştırılmıştır. Öncelikle Eurocode 1’e göre model silo cidarları üzerindeki basınç yüklerihesaplanmıştır. Daha sonra buğday silolarının tam ölçekli sonlu eleman modeli (FEM) geliştirilmişve silolar ürünün doldurulması ve boşaltılması durumuna göre ANSYS® yazılımı ile simüle edilmiştir.Depolanan buğday ve silo gövdesi etkileşimleri, hem buğdayın hem de çelik silonun karakteristiközellikleri gözönüne alınarak, minimum basitleştirme ile modellenmiştir. Araştırma sonucunda heriki silo modelinde doldurma ve boşaltma koşullarındaki basınç yükleri silonun tepe noktasındanboşaltma ağzına doğru artış göstermiştir. Doldurma ve boşaltma koşuluna göre düşük cidarkalınlıklarının daha fazla basınç yüküne maruz kaldıkları belirlenmiştir. Maksimum basınç yükleri Silo1’de huni bölgesinde ortaya çıkarken Silo 2’de geçiş bölgesinde ortaya çıkmıştır. ANSYSsimülasyonu sonucunda her iki silo modeli için maksimum deformasyonlar geçiş bölgesinde ve bubölgenin hemen altında tespit edilmiştir. Modal analiz sonuçlarına göre silo cidar kalınlığının artmasıile frekans değerlerininde arttığı gözlemlenmiştir. Çalışma sonucunda elde edilen veriler ışığındagüvenli ve emniyetli depolamanın Silo 1 ve 8 mm cidar kalınlığında olduğu söylenebilir.Öğe Farklı nem içeriklerindeki siyez buğdayı tohumlarının karbondioksit değişimleri ve bazı mekanik özelliklerinin belirlenmesi(2018) Kibar, HakanBu çalışmada; farklı nem içeriklerindeki (%5, 10.5, 15, 20, 25) kavuzlu siyez buğdayı tohumlarında (Triticum monococcum L.) karbondioksit (CO2) solunum hızında meydana gelen değişimler ve bazı mekanik özellikler araştırılmıştır. Tohumlar 10 °C’ de 3 ay süreyle sıcaklık ve nem test kabininde depolanmıştır. Bu süre sonunda CO2 değişimi %5, 10.5 ve 15 nem içeriklerinde 120 saat, %20 ve 25 nem içeriklerinde sırasıyla 26 ve 29 saat süreyle ölçüm yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda %5, 10.5, 15, 20 ve 25 nem içeriklerindeki CO2 düzeyleri sırasıyla 504-555, 510-578, 568-1074, 762-9999 ve 1500-9999 ppm olarak tespit edilmiştir. Minimum CO2 solunum hızı 120. saatte %5 ve 10.5 nem içeriğinde 0.06 mgCO2 kg-1 h-1 olarak belirlenmiştir. Maksimum CO2 solunum hızı ise %25 nem içeriğinde 1. saatte 18.09 mgCO2 kg-1 h-1 olarak tespit edilmiştir. Artan nem içeriğine bağlı olarak mühendislik özelliklerin artış gösterdiği belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlara bağlı olarak tohumların yüksek nem içeriğinde bozulması hızlanarak depo iç ortamının çevresel koşulları (sıcaklık ve bağıl nem) olumsuz olarak etkilenebilecektir. Farklı nem içeriklerine sahip tohumlarda daha düşük solunum hızları %5 nem içeriğinde belirlenmiştir. Ancak depolamada %5’lik nem düzeyini sağlamak daha fazla soğutma veya havalandırma maliyetine neden olacağından siyez buğdayı tohumlarının %10.5 nem içeriğinde depolanması tohumların mühendislik özellikleri açısından önerilmektedir.Öğe Farklı standartlara göre silo yüzeyindeki dış basınç katsayılarının belirlenmesi(2017) Kibar, HakanBu çalışmada 14 m yüksekliğinde ve 6 m çapa sahip çelik silindirik bir siloda farklı yükseklik/çap (h/d) ve silo yüzeyine farklı rüzgar geliş açılarına (?) göre rüzgar dış basınç katsayı (C) değerleri araştırılmıştır. Araştırmada dış basınç katsayıları için Eurocode (EN), Avustralya standardı (AS) ve İngiliz standardı (BS) kullanılmıştır. Araştırmada EN ve AS standartlarına göre hesaplamalar yapılarak katsayı değerleri elde edilmiş olup BS standardı için verilen çizelge değerleri ile karşılaştırmalar yapılmıştır. EN ve AS standartlarına bağlı olarak farklı h/d oranlarında silo yüzeyine 20°' lik rüzgar geliş açısına kadar pozitif C katsayıları elde edilmiştir. Silo yüzeyine 20°' lik rüzgar geliş açısından sonraki açı değerlerinde ise negatif C katsayıları belirlenmiştir. İstatistik analiz sonucunda EN, AS ve BS standartları arasında istatiksel olarak P<0.05 düzeyinde önemli farklılıklar tespit edilmiştir. Sonuç olarak silo tasarımında önemli bir çevresel yük grubundan olan rüzgar yükünün hesaplanmasında rüzgar hızı, ve yörenin topoğrafik koşullarına bağlı olarak değişim gösterebilen C katsayılarının dikkate alınarak tasarım yapılması gerekmektedirÖğe Iğdır iline uygun mısır depolama yapısı ve havalandırma sistem tasarımı(2015) Kibar, Hakan; Maman, Kürşat; Gülbe, Alper; Can, ÇağlarHasatı yapılan mısır optimum koşullarda depolanmadığı durumlarda üründeki kalite kayıpları artmaktadır. Bu nedenle mısır depolamasında, hasat sonrası besin içeriğinin korunarak, depolama süresince kalitesinin bozulmadan muhafaza edilebilmesi tekniğine uygun tasarlanmış depolama yapıları ile mümkündür. Iğdır ili’nde artan mısır üretimine karşılık, yeterli depolama yapılarının bulunmaması nedeniyle modern ve büyük depolara olan önem artmıştır. Duvar kalınlığının belirlenmesinde, alçak depo tasarım kriterlerine göre yanal proje basınç hesabı yapılmıştır. Bu çalışma kapsamında Iğdır ilinde yetiştirilen mısırın kalitesini uzun süre muhafaza edebilmesi amacıyla betonarme yatay bir depolama yapısının tasarım kriterleri örnek bir proje ile ortaya konulmuştur. Çalışma sonucunda depo duvar kalınlığı 77 cm ve ürünün havalandırması için 1000 W fan gücü belirlenmiştir.Öğe An in-depth study on post-harvest storage conditions depending on putrescine treatments of kiwifruit(Academic Press Inc Elsevier Science, 2022) Taş, Akgül; Berk, Selma Kuru; Kibar, Hakan; Gündoğdu, MüttalipThe aim of this study was to determine the effects of different doses (0.4, 0.8, 1.2, 1.6 and 2.0 mM) of putrescine treatments on the post-harvest weight loss, decay, firmness, soluble solids content, titratable acidity, pH, respiration rate, L* , a* , b* , Chroma and hue angle and phenolic compounds, organic acids and vitamin C content of kiwi (cv. Hayward. The fruits were kept in a cold storage at 0 +/- 0.5 degrees C and 90 +/- 5% relative humidity for 140 days. The weight loss, soluble solids content, increases in respiration rate and high decreases in fruit density, firmness, and titratable acidity were detected in the control group fruits during storage. Among the putrescine treatments, 1.2 mM concentration was observed to be more effective than other concentrations and providing better protection for organic acids, while treatment with 2.0 mM was determined to be providing more protection in preventing the loss of vitamin C. The dominant organic acid of kiwi was determined as citric acid, followed by malic acid, succinic acid and vitamin C. Similarly, it was determined that treatment with 2.0 mM putrescine prevented the loss of phenolic acid and flavonoid more than the control group and other treatments. It was determined that the most common compound found among phenolic acids in kiwi was protocatechuic acid, followed by chlorogenic acid. At day 140 of storage, the minimum change was observed in protocatechuic acid with the application of 1.6 mM putrescine dose, while chlorogenic acid and catechin were the most conserved compounds under treatment with of 2.0 mM.Öğe An in-depth study on shelf-life indicators of red raspberry (Rubus idaeus L.) in correlation to putrescine treatments and storage duration(Wiley, 2022) Berk, Selma Kuru; Taş, Akgül; Kibar, Hakan; Gündoğdu, MüttalipRaspberries are delicate fruits and are quite quickly perishable due to many reasons. Therefore, the variation of weight loss (WL), decay rate (DR), titratable acidity (TA), soluble solids content (SSC), pH, respiration rate (RR), fruit density (FD), chromatic parameters (L, a, b, chroma, hue angle, and Delta E), phenolics and flavonoids, and organic acids and vitamin C fresh red raspberries were investigated at 15-day intervals during storage period at 0 (control), 0.3, 0.5, and 1 mM L-1 PUT for 30 days. The physiochemical properties and biochemical composition of red raspberries changed significantly (except for pH, a, b, and hue angle) with increasing PUT concentrations and storage duration (p < .05), and WL, TA, pH, RR, b, chroma, hue angle, and Delta E values were fitted to the zero-order kinetic model; the values of DR, L, and a followed the first-order kinetic model; on the other hand, the values of SSC and FD followed the second-order kinetic model. Biochemical contents were determined to fit the first-order and second-order kinetic models. As a result of the cluster analysis, two groups were formed as a storage group on the 15th day and a storage group on the 30th day. Novelty impact statement This study ensures useful information for improving the quality properties of red raspberries considering the combined effect of putrescine treatment and storage duration. Putrescine treatment is a good alternative for preservation studies to substitute the control treatments. This putrescine treatment enhances the quality of products with short duration of storage.
