Yazar "Ekiz, Cengiz" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Biyopolitik açıdan kişisel verilerin korunması(2018) Çankaya, Hürol; Ekiz, CengizModern devlet, beden ve teknoloji arasındaki ilişkiye hukuk üzerinden müdahil olmaktadır. Devlet, teknoloji aracılığıyla kendini görünmez kılarken, yurttaş üze-rinde yeni bir egemenlik kurmaktadır. Yeni egemenlik alanının sınırları, biyo-egemenlik kavramı ile tanımlanmaktadır. Biyo-egemenlik kavramı ise hukuktan ziyade istisna hali mantığına göre belirlenmektedir. Aynı zamanda bu süreç, ki-şisel veriler ekseninde, kimlik denetiminden davranış denetimine geçişi temsil etmektedir. Bu çalışmada kişisel verilerin özellikle biyometrik düzeyde denetim altında tutulması, Agamben’in “kamp” kavramı çerçevesinde incelenmektedir. Biyometrik bilgi stokunun çeşitli amaçlarla kullanılması hem piyasa modeline hem de politik alana hizmet etmektedir. Bu stoku sermaye ile paylaşan biyo-egemen devlet, sözümona yurttaşlarına güvenlik ve özgürlük vadetmektedir. Oysa şirketler ve devletler tarafından işlenen kişisel veriler, pazarlamadan risk yönetimine, ulusal güvenlikten sosyal politikaya kadar geniş bir ağ üzerinden toplumu kuşatmaktadır. Biyo-egemen devlette yurttaş, tüm kişisel bilgilerini sunarak, aslında hukukun istisna bölgesine çekilmektedir.Öğe Kapitalist tekelleşmenin tılsımı: Rekabet ilkesi(2010) Ekiz, CengizRekabet ve tekel kavramları bugüne kadar birbirinin karşıtı olarak kullanılmıştır. Oysa bu kavramlar ikiz kardeşler olarak kabul edilmelidir. Tekel rekabeti, rekabet de tekeli yaratır. Sonuç olarak kapitalist rekabet kaçınılmaz olarak tekelleşmeyi doğu-rur. Kamu yönetiminde bağımsız düzenleyici kurumların kapitalist devletin en önemli düzenleyici araçları haline gelmesi, devletin artık piyasanın ihtiyaçlarına doğrudan cevap verdiğini göstermektedir. Kamu yönetiminde yönetişim yapısının egemen olduğu günümüzde, farklı sektörlerde faaliyet gösteren bağımsız düzenleyici kurum-lar, tekelci sermaye birikimi sürecinin sorunsuz olarak sürdürülmesi için çok önemli roller üstlenmektedir Türkiye’de rekabet kurumunun düzenleyici rolü, değil piyasada tekelleşmeyi önlemek tersine onu kurumsallaştırmaktadır.Öğe Rüyada Kalkınma: Bellamy’de Yönetim Düşüncesi(2021) Ekiz, CengizÜtopyalar, yazarlarının yaşadığı dönemlere ayna tutarlar. Dönemin koşulları, sorunları\rütopyada yansır. Ütopya yazarı bu sorunları eserine, bazen doğrudan bazen de dolaylı\rolarak aktarır. On dokuzuncu yüzyıl, ütopya literatüründe bolluğun yaşandığı bir dönemdir.\rSiyasal rejim bakımından ve coğrafi olarak sadece Avrupa değil, Amerika da ütopyaların\rmekânı olmuştur. Amerika, kıtadaki doğal kaynakların zenginliğinin yanı sıra siyasal\rrejimiyle de kalkınma arzusunu yansıtır. On dokuzuncu yüzyılda toplumun gelişmesi\rdüşüncesi, sanayileşmeye, kapitalizmin gelişmesine bağlanmıştır. Edward Bellamy’nin bir\rütopya olarak Geriye/Geçmişe Bakış’ta tasarladığı dünya, sanayileşmiş bir devlet tekelidir.\rKapitalist şirketin yerini, ulus olarak tanımlanan ve tekel niteliğindeki devlet alır. Ulus, canlı\rbir organizma olmaktan çok, iktisadi ve siyasi bir organizasyon olarak mekanikleştirilmiştir.\rToplumu ayakta tutan ideoloji, ulus kavramı ile tanımlanan sınai bir milliyetçiliktir. Üretim\rve çalışma düzeni askeri bir disipline göre şekillendirilmiştir. Kapitalist şirketin devleti,\rtoplumcu ulus şirketine dönüşmüştür.Öğe Siyasetname'de yönetim sorunsalı(Turkiye Orta Dogu Amme Idaresi Enstitusu, 2010) Ekiz, CengizLack of historical perspective in public administration is a well-known fact in Turkey. It is the duty of social scientists in general and scholars of the science of public administration in particular to historically investigate social and economic organization and to discuss it with factual reality. Hence, art of history will not be the study area of merely historians, similarly not be public administration of the only realm of specialists of that discipline. Thus, establishing an interdisciplinary framework in social sciences will become possible. To this end, this article aims to discuss to what extent the impact of Siyasetname written by Nizam al-Mulk, a Seljuk administrator, on the 11(th) century Anatolian Seljuk administrative tradition manifested itself in Turkish states founded later. The political power apparatus is evaluated not just as an extension of organization of the state, but also both as an outcome and product of social and political conditions of that era. Each type of power corresponds. to an epoch, capability, culture, social fabric, climate and reality reinforced by political power. Undoubtedly, the study concludes based on this supposition.Öğe Türkiye’de Hayvanların Korunması Politikası(2024) Çankaya, Hürol; Ekiz, Cengiz; Şahin, NurHayvanların korunması ile ilgili literatürü incelediğimizde Türkiye’de bu alandaki tartışmaların kökeninin 19. yüzyıla uzandığı görülmektedir. Modernleşme süreci, hayvanların korunması sürecini kırılganlaştırmaya başlamış ve dönemin kamu otoritesi, nefret dili kullanarak hayvanlara yönelik şiddetin meşrulaştırılmasına neden olmuştur. 1980’li yıllardan itibaren etkisiz yasal düzenlemeler ile sorun derinleşmiş ve 2004 yılında 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanununun yürürlüğe girmesiyle de bu süreç yeni bir evreye girmiştir. Türkiye’de hayvanlara yönelik geliştirilen kamu politikaları hak ekseninden uzaktır. Türkiye’deki mevzuat, hayvanları “eşya” ya da “meta” kategorisi üzerinden tanımlamaktadır. Hayvan hakları konusunda kamu otoritesi, düzenleme ve karar düzeyinde hiçbir politika inşa etmemiştir. Üstelik, kurumsal yapıdaki yetki ve görev karmaşası, hayvanların korunması sürecini doğrudan etkilemektedir. Türkiye’de hayvanların korunmasına ilişkin yasal tedbirlerin etkisizliği hem merkezi yönetimin hem de yerel yönetimlerin teşkilat yapısına da yansımıştır. Bu yapının yerel düzeydeki koordinasyonunu İl Hayvanları Koruma Kurulu yürütmektedir. Kurulun yetki ve işlevindeki dağınıklık, hayvan hakları konusunda somut düzenlemelerin yapılmasını ve tedbirlerin alınmasını zorlaştırmaktadır. Çalışma üç bölümden oluşmaktadır. İlk kısım, hayvan haklarının Osmanlı ve Cumhuriyet dönemlerini kapsayan yüz yıllık tarihçesini içermektedir. İkinci kısım, Türkiye’de hayvan hakları politikasının çerçevesini kapsamaktadır. Üçüncü kısım ise yasal işleyişin dayanaklarını oluşturan idari ve hukuksal yapıyı tartışmaktadır.