Yazar "Ceylan, Kübra" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 2 / 2
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Evaluation of the anthelmintic activity of pumpkin seeds (Cucurbita maxima) in mice naturally infected with Aspiculuris tetraptera(Academic Journals Inc., 2015) Ayaz, Erol; Gökbulut, Cengiz; Coşkun, Hamit; Türker, Arzu; Özsoy, Şeyda; Ceylan, KübraThe aim of this study was to investigate the anthelmintic effect of pumpkin seeds (Cucurbita maxima) against Aspiculuris tetraptera in naturally infected mice. For this purpose, the natural infection was determined by the cellophane tape (on the anal region), and the centrifugal flotation methods of stool samples in approximately 150 male Swiss albino mice (27 to 35 g). The infected mice (29 animals) were divided into four groups. The animals in the first (G1) and second groups (G2) received water and ethanol extracts of pumpkin seeds orally at the dose suggested for human for 7 days, respectively. The mice in the positive control group (G3) were treated with ivermectin intramuscularly at a dose of 0.2 mg/kg body weight. The mice in fourth groups (G4) received the same amount of serum physiologic orally. The mice were housed in clean polypropylene cages and maintained under standard laboratory conditions at an ambient temperature of 20±2°C with 45% relative humidity and a 12 h light dark cycle. At the eighth day of the study, all animals were killed humanly following inhalation anaesthesia. After euthanasia, the number of parasites in the intestine was counted. Data obtained from the treatment groups were compared using one-way ANOVA. The percentage efficacy of the drugs was calculated. The results of the study showed that the efficacies for water (G1) or ethanol (G2) extracts of pumpkin seed and ivermectin were 81, 85 and 91% compared with the negative control, respectively. These results revealed that pumpkin seed has high anthelmintic activity against nematodes as well as its continued use in traditional medicine for the treatment of helminthiasis. © 2015.Öğe HBV DNA düzeyleri ile HBV serolojik göstergeleri arasındaki ilişkinin araştırılması(2013) Koçoğlu, Mücahide Esra; Taş, Tekin; Mengeloğlu, Fırat Zafer; Karabörk, Şeyda; Ceylan, KübraAmaç: Bu çalışmada akut veya kronik hepatit ön tanılı hastalarda HBV DNA pozitifliği ile HBsAg, HBeAg ve Anti-HBe arasındaki ilişkinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Mart 2010 ile Temmuz 2012 arasında mikrobiyoloji laboratuvarına serum örnekleri gönderilen 574 hastaya ait veriler geriye dönük olarak incelenmiştir. Bulgular: Çalışmamızda HBsAg pozitif hastaların %44,8’inde, HBeAg pozitif hastaların %67,1’inde, anti-HBe pozitif hastaların %35,9’unda HBV DNA saptanmıştır. HBsAg ve HBeAg birlikte pozitif olan olguların %61,2’sinde HBV DNA saptanırken; her iki belirtecin negatif sonuçlandığı 29 hastanın birinde (%3,4) HBV DNA tespit edilmiştir. HBV DNA pozitifliği, HBsAg negatif hastalarda %6,3; HBeAg negatif hastalarda ise %37,7 olmuştur. Çalışmamızda HBV DNA saptanan hastaların %79,4’ünde HBeAg negatif olarak belirlenmiştir; HBV DNA pozitif hastaların %17,7’sinde Anti-HBe saptanmamıştır. HBeAg pozitifliğinde HBV DNA miktarı anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (p<0,001). Anti-HBe negatif bulunan hastalardaki HBV DNA miktarı anlamlı oranda yüksek saptanmıştır (p<0,001). Sonuç: Sonuç olarak, serolojik göstergeler tek başına hepatit B enfeksiyonu tanısında ve HBV replikasyonunu belirlemede yetersiz kalabilmektedir. Bu çalışmada hepatit B enfeksiyonunun laboratuvar tanısında, HBV DNA’nın kantitatif saptanmasının faydalı olduğu görülmüştür.