Arşiv logosu
  • English
  • Türkçe
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
Arşiv logosu
  • Koleksiyonlar
  • Sistem İçeriği
  • Analiz
  • Talep/Soru
  • English
  • Türkçe
  • Giriş
    Yeni kullanıcı mısınız? Kayıt için tıklayın. Şifrenizi mi unuttunuz?
  1. Ana Sayfa
  2. Yazara Göre Listele

Yazar "Ayhan, S. Selim" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    The evaluation of doxorubicin-induced cardiotoxicity: Comparison of doppler and tissue doppler-derived myocardial performance index
    (Via Medica, 2012) Ayhan, S. Selim; Özdemir, Kurtuluş; Kayrak, Mehmet; Bacaksız, Ahmet; Vatankulu, M. Akif; Eren, Önder; Koç, Fatih
    Background: Doxorubicin is a chemotherapeutic agent used in a wide spectrum of cancers. However, cardiotoxic effects have limited its clinical use. The early detection of doxorubicin-induced cardiotoxicity is crucial. The purpose of our study was to assess values of Doppler and tissue Doppler imaging (TDI) -derived myocardial performance index (MPI) in adult cancer patients receiving doxorubicin treatment. Methods: A total of 45 patients underwent echocardiographic examinations before any doxorubicin had been administered and then after doxorubicin. Doppler and TDI-derived MPI of left ventricular (LV) were determined in the evaluation of cardiotoxicity. Additionally, TDI-derived MPI of right ventricular (RV) was determined. Results: All patients underwent control echocardiographic examination after mean 5 +/- 1.7 months. The LV MPI obtained by both Doppler and TDI were increased after doxorubicin treatment (0.56 +/- 0.11, 0.61 +/- 0.10, p = 0,005 vs 0.51 +/- 0.09, 0.59 +/- 0.09, p = 0.001, respectively). There was no correlation between Doppler-derived MPI and cumulative doxorubicin dose (coefficient of correlation 0.11, p = 0.6). TDI-derived MPI was correlated with cumulative doxorubicin dose (coefficient of correlation 0.35, p = 0.015), but this correlation is weak (r = 0.38). The study population was divided into two groups according to doxorubicin dose (below and above 300 mg level). There was a moderate correlation between TDI-derived MPI and less than 300 mg of doxorubicin dose (coefficient of correlation 0.51, p = 0.028). However, Doppler-derived MPI was not correlated with less than 300 mg of doxorubicin dose (coefficient of correlation 0.38, p = 0.123). Also, there was no significant change in the TDI-derived RV-MPI (0.49 +/- 0.14, 0.50 +/- 0.12, p = 0.56). Conclusions: TDI-derived MPI is a useful parameter and an early indicator compared with Doppler-derived MPI in the detection of cardiotoxicity during the early stages. Also, doxorubicin administration does not affect RV function. (Cardiol J 2012; 19,4: 363-368)
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Glycated haemoglobin is correlated with the severity of coronary artery disease independently of traditional risk factors in young patients
    (Via Medica, 2012) Ayhan, S. Selim; Tosun, Mehmet; Öztürk, Serkan; Alçelik, Aytekin; Özlü, Mehmet Fatih; Erdem, Alim; Erdem, Kemalettin; Yazıcı, Mehmet
    Introduction: In this study, we aimed to investigate the relationship between glycated haemoglobin (HbA(1c)) levels and the severity of coronary artery disease (CAD) in <40 years old patients. Material and methods: The study population consisted of 211 premature coronary atherosclerotic patients (pCAP) (aged 36.4 +/- 2.5 years) and 160 control subjects (36.4 +/- 2.4 years). The severity of CAD was evaluated by the Gensini scoring system. HbA(1c) levels and the other basic biochemical parameters were analysed, and relations with severity of CAD were evaluated. Results: There were statistically significant differences in serum HbA(1c) levels between the two groups (pCAP = 6.1 +/- 1.8%, control = 4.7 +/- 1.2%, p < 0.001). HbA(1c) levels significantly positively correlated with the Gensini score in pCAP (r = 0.662, p < 0.001). In linear multivariate regression analysis (including age, sex, HbA(1c), smoking, diabetes mellitus and hypertension as dependent parameters), only HbA(1c) was found to be an independent risk factor for the presence of severe CAD (Beta = 0.374, p < 0.001). In ROC curve analysis, the optimal cut-off value of HbA(1c) to predict severe CAD was 6.52%, with 74.4% sensitivity and 75.1% specificity (area under the curve 0.781, 95% confidence interval 0.661 to 0.901, p < 0.001). Conclusions: HbA(1c) levels were found to be correlated with the Gensini score in pCAP with and without diabetes. In this respect, glucose metabolism abnormalities, indicated by HbA(1c), may play an important role in premature CAD. (Endokrynol Pol 2012; 63 (5): 367- 371)
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    T dalga alternansı
    (2012) Ayhan, S. Selim; Öztürk, Serkan; Yazıcı, Mehmet
    Ani kardiyak ölüm (AKÖ) gelişmiş ülkelerdeki en önemli ölüm sebeplerinden biridir. AKÖ bağlı ölümlerde ise altta yatan en önemli sebep ventriküler aritmilerdir. İmplantable kardiyak defibrilatörler (ICD) bu AKÖ riskini anlamlı şekilde azaltmaktadır. Ancak çok pahalı ve invaziv bir metod olan profilaktik ICD’nin kimlere takılması gerektiğinin tesbiti çok önem taşımaktadır. T dalga alternansı (T wave alternans, TWA) AKÖ riski yüksek olan hastaların ayırımında kullanılmaya başlayan, atımdan atıma oluşan T dalgasındaki değişimlerin ölçülmesi esasına dayanan, yeni, basit non-invazif bir tanı yöntemidir. Hayatı tehdit eden sürekli ventriküler taşikardi veya fibrilasyona riski olanların tesbitinde oldukça faydalıdır. Bu derlemede TWA detaylı bir şekilde gözden geçirilmeye çalışılmıştır.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Tirotoksikozisli genç kadın hastada Tako - tsubo kardiyomiyopati
    (2013) Ayhan, S. Selim; Öztürk, Serkan; Dikbaş, Oğuz; Özlü, Mehmet Fatih; Erdem, Alim
    Tako-tsubo kardiyomiyopati, çoğunlukla post-menopozal kadınları etkiler. Genellikle öncesinde yoğun emosyonel veya fiziksel stres atağı vardır. Kardiyomiyopatinin bu tipi, tıkayıcı koroner arter darlığının yokluğunda tipik göğüs ağrısı, elektrokardiyografik ve ekokardiyografik anormalliklerle karakterizedir. Bu hastalığın patofizyolojisi tam olarak bilinmemektedir. Tiroid disfonksiyonunun kardiyovasküler sistem üzerine birçok etkisi bulunmaktadır. Bu yazıda, 31 yaşında kadın hastada tirotoksikozisle tetiklenen Tako-tsubo kardiyomiyopatinin nadir bir vakası sunuldu.
  • Yükleniyor...
    Küçük Resim
    Öğe
    Tirotoksikozisli genç kadın hastada tako-tsubo kardiyomiyopati
    (2013) Ayhan, S. Selim; Öztürk, Serkan; Dikbaş, Oğuz; Özlü, Mehmet Fatih; Erdem, Alim
    Tako-tsubo kardiyomiyopati, çoğunlukla post-menopozal kadınları etkiler. Genellikle öncesinde yoğun emosyonel veya fiziksel stres atağı vardır. Kardiyomiyopatinin bu tipi, tıkayıcı koroner arter darlığının yokluğunda tipik göğüs ağrısı, elektrokardiyografik ve ekokardiyografik anormalliklerle karakterizedir. Bu hastalığın patofizyolojisi tam olarak bilinmemektedir. Tiroid disfonksiyonunun kardiyovasküler sistem üzerine birçok etkisi bulunmaktadır. Bu yazıda, 31 yaşında kadın hastada tirotoksikozisle tetiklenen Tako-tsubo kardiyomiyopatinin nadir bir vakası sunuldu.

| Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi | Kütüphane | Rehber | OAI-PMH |

Bu site Creative Commons Alıntı-Gayri Ticari-Türetilemez 4.0 Uluslararası Lisansı ile korunmaktadır.


Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi Kütüphanesi, Bolu, TÜRKİYE
İçerikte herhangi bir hata görürseniz lütfen bize bildirin

DSpace 7.6.1, Powered by İdeal DSpace

DSpace yazılımı telif hakkı © 2002-2025 LYRASIS

  • Çerez Ayarları
  • Gizlilik Politikası
  • Son Kullanıcı Sözleşmesi
  • Geri Bildirim