Yazar "Avcioğlu, Fatma" seçeneğine göre listele

Listeleniyor 1 - 4 / 4
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    EPİTELOİD KARSİNOMLU HASTADA CAMPYLOBACTER COLI ENFEKSİYONUNA BAĞLI GELİŞEN BAKTERİYEMİ: OLGU SUNUMU
    (2024) Şentürk, Ersin; Avcioğlu, Fatma; Aktepe, Oktay Halit; Behçet, Mustafa; Afşar, Yusuf; Kurtoğlu, Muhammet
    Campylobacter türleri akut bakteriyel gastroenterit etkenleri arasında yer almasına rağmen nadiren de olsa immünsüprese ve ileri yaş grubunda olan hastalarda invaziv hastalıklara neden olabilmektedir. Campylobacter; mikroaerofilik, nonfermentatif, Gram negatif bir bakteridir. Campylobacter türlerinin mikroaerofilik olması ve seçici besiyeri gereksinimi nedeniyle normal laboratuvar şartlarında üretilmesi zor gibi görülse de uygun şartlar sağlandığında bu mümkün olabilmektedir. Gelişen tanısal laboratuvar hizmetleri ile Campylobacter türlerinin tanısında gen bölgelerini hedefleyen moleküler tanı yöntemleri ortaya çıksa da halen altın standart yöntem bakterinin izolasyonudur. Bu olguda; yaklaşık dört ay önce epiteloid karsinom (kolon ve rektum) tanısı alan, sigmoid kolon-rektumu birlikte alınarak kolostomi yapılan, hastanemiz tıbbi onkoloji kliniğinde kemoterapi tedavisi gören, kan kültüründen Campylobacter coli izole edilen ve şifa ile tedavi edilerek taburcu olan 56 yaşında kadın bir hasta sunulmuştur.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Investigation of a healthcare-associated candida infections in a Turkish intensive care unit: risk factors, therapy and clinical outcome
    (2021) Avcioğlu, Fatma; Sirmatel, Fatma; Behcet, Mustafa; Ozarslan, Oğulcan; Gözdaş, Hasan Tahsin
    Aim: Candida infections develop especially in intensive care unit (ICU) patients and increase the mortality rates. So, early and accurate diagnosis of Candida infections and determination of risk factors are very important. We aimed to retrospectively investigate Candida infections in terms of species and risk factors for candidemia caused by fungi. Methods: Candida infections in critically ill patients hospitalized in the Intensive Care Unit of Bolu Abant Izzet Baysal University Training and Research Hospital between January 2014 and December 2018 were retrospectively analyzed. The isolated Candida species were evaluated according to the sample types. The cases were investigated in terms of mortality due to candidiasis, previously used antibiotics and isolated Candida species. Results: 34 Candida species isolated from fungal cultures in ICUs were included in the study. Candida albicans (73.5%) was the most prevalent species isolated (NAC 26.5%). Patients with Candida isolated in their urine samples (76%) had a higher mortality rate than patients with Candida from other regions. Conclusion: The results of our study suggest that the highest rate of candidiasis (88%) is in patients who received beta-lactam antibiotic treatment. In addition, we think that when Candida species are detected in the urine samples of critically ill patients in the ICU, care should be taken in terms of candidiasis.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Investigation of rotavirus and enteric adenovirus antigensin children between 0-14 years old
    (2020) Avcioğlu, Fatma; Behçet, Mustafa
    Acute gastroenteritis (AGE) is an important cause of mortality and morbidity, especially in children. Rotavirus, norovirus, and adenovirus are the most common viral AGE agents in Turkey. We aimed to investigate of rotavirus and adenovirus antigens in children between 0-14 years old with acute gastroenteritis admitted to the Bolu Abant İzzet Baysal University Training and Research Hospital. Rotavirus and adenovirus antigens were investigated by a combo rapid immunochromatographic diagnostic test (Eco test®, United Kingdom) in a total of 2,675 stool samples. One or more viruses were detected in 238 (8.9%) stool samples. Rotavirus antigen was detected in 191 (7.14%) stool specimens and adenovirus antigen were detected in 47 (1.75%) stool specimens. Both virus antigens were detected positive in 13 (6.8%) the stool samples. The detected rotavirus antigen positivity was higher under the age of 5 than other age groups; a statistically significant difference was found between age groups (p< 0.05; p< 0.00). In conclusion, rotavirus and adenovirus-associated AGE were most commonly found in the age group between 0–5 in this study. Also, the prevalence rates of viral AGE were found to be lower in the authors’ region when compared to other regions, probably due to the higher rates of rotavirus vaccination.
  • Küçük Resim Yok
    Öğe
    Kan Kültürü Örneklerinden İzole Edilen Gram Negatif Bakterilerin Antibiyotik Direnç Profillerinin İncelenmesi
    (2023) Çekin, Zuhal Kalayci; Behçet, Mustafa; Avcioğlu, Fatma; Afşar, Yusuf; Senturk, Ersin; Kurtoğlu, Mustafa Güzel
    Amaç: Son yıllarda geniş spektrumlu antibiyotiklerin yaygın kullanımı nedeniyle çoklu ilaca dirençli bakterilerde meydana gelen artışlar dünya çapında acil bir sorun haline gelmiştir. Bu çalışmada kan kültürü örneklerinden izole edilen Gram negatif bakterilerin antimikrobiyal direnç paternlerinin saptanarak ampirik tedavi ve antibiyotik kullanım politikalarına katkıda bulunulması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntemler: Laboratuvarımıza Haziran 2018-Haziran 2021 tarihleri arasında gönderilen kan kültüründen izole edilen 495 Gram negatif bakteri izolatı retrospektif olarak incelenmiştir. Bakterilerin identifikasyonu için konvansiyonel yöntemler ve tam otomatize cihaz (VITEK2, bioMerieux, Fransa) kullanılmıştır. Tiplendirme sonrasında izolatların antibiyotik duyarlılık testleri, VITEK2 sistemi ile yapılmış, EUCAST (European Committee on Antimicrobial Susceptibility Testing) kriterlerine göre yorumlanmıştır. Bulgular: Gram negatif izolatlar, sıklıkla yoğun bakım servislerinden izole edilmiştir (%39). Gram negatif bakteriyemilerde saptanan etkenler sıklık sırasına göre; Escherichia coli %33,9, Klebsiella pneumoniae %19,1, Acinetobacter spp. %18,5, Pseudomonas spp. %10,3 ve Enterobacter spp. %4,6 bulunmuştur. E.coli’ de daha az direnç karbapenemlere (meropenem %0, imipenem %2,9 ve ertapenem %3,7) , tigesikline %1,8, ve amikasine karşı %2 saptanmıştır. Enterobacterales izolatlarında daha az direnç oranları sırasıyla karbapenemlere (%6,8-14,5) amikasine (%10,6) ve tigesikline (%15,9) karşı bulunmuştur. Pseudomonas spp.’de daha az direnç amikasine (%11,8) ve karbapenemlere (%13,7-22,7) karşı saptanmıştır. Sonuç: Karbapenemler, amikasin ve tigesiklin dışındaki bazı antibiyotiklere direnç oranlarının yüksek oranda saptanması, hastalara ampirik antibiyotik tedavinin dikkatli şekilde uygulanması gerektiğini göstermektedir. Bu sonuçların hastanemizde akılcı antibiyotik kullanımına ve ampirik tedavi seçimine katkı sağlayacağı kanaatindeyiz.