Yazar "Akpinar, Erol" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 3 / 3
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Çift Eksenli Nematik Faz Veren Yeni Liyotropik Sıvı Kristal Karışımların Optiksel Özelliklerinin ve Bu Fazların Oluşmasında Rol Oynayan Faktörlerin Belirlenmesi(2017) Akpinar, Erol; Neto, Antonio Martins Figueiredo; Demir, Öznur Ordu; Yildirim, Muhammet Hakkı; Türkmen, Meriç; Caniöz, Cihan-Öğe Kronik Alu?minyum Nörotoksisitesinde Oluşan Hipokampal İnflamasyon ve N-Metil-D-Aspartat (NMDA) Reseptör Fonksiyon Bozukluğunda Epigallokateşin Gallat’ın Muhtemel Terapötik Etkisinin İncelenmesi(2017) Palabiyik, Saziye Sezin; Halici, Zekai; Sipahi, Hande; Akpinar, Erol; Zeybek, Naciye DilaraProjemizin amacı kronik alu?minyum toksisitesinde beynin en çok etkilenen bölgesi oldugu bilinen hipokampusda olusan inflamasyon, oksidatif stres ve NMDA reseptör fonksiyon bozuklugunda, epigallokatesin gallat (EGCG)?ın nöroprotektif etkisinin bu mekanizmalar u?zerinden gösterilmesidir. Alu?minyum (Al) nörotoksik bir metaldir ve kronik nörodejeneratif hastalıklar ile iliskilendirilmektedir. Alu?minyuma kronik maruziyet oksidatif stresi ve apopitozu arttırır, glutaminerjik sistemi NMDA reseptörleri u?zerinden etkiler. Antioksidan etkisi iyi bilinen ve yesil çayın en önemli bileseni olan EGCG son yıllarda arastırma konusu olarak ilgi çekmektedir. Bu çalısma ile kronik Al maruziyeti sonucu olusan pek çok biyokimyasal, moleku?ler ve histolojik degisiklikler in vivo olarak sıçan beyninin hipokampus bölgesinde ve in vitro olarak insan nöroblastoma hu?cre ku?ltu?rlerinde degerlendirilmistir. EGCG?ın da bu degisiklikler u?zerine etkisi arastırılmıstır. Çalısmamız öncelikle in vivo olarak baslamıstır. 8 hafta boyunca sıçanlara Al kloru?r (AlCl3) ile birlikte iki farklı doz EGCG ve pozitif kontrol olarak da deferoksamin verilmistir. Diger deney gruplarında ise 4hafta boyunca AlCl3 ön uygulamasından sonra son 4hafta uygulamaya iki farklı doz EGCG uygulanmıstır. Takiben biyokimyasal, histolojik, moleku?ler ve reseptör du?zeyinde nörotoksisitenin mekanizmaları ve EGCG?ın nöroprotektif etkisi bu mekanizmalar özellikle de NMDA reseptörleri u?zerinden degerlendirilmistir. Ikinci asamada ise in vitro olarak Al toksisitesi olusturularak EGCG?ın koruyucu etkileri incelenmistir. Bulgularımızda alu?minyum toksisitesi beyinde nöroinflamasyonu ve oksidatif hasarı arttırmıstır. Alu?minyum toksisitesi artısına baglı olarak histopatolojik degisiklikler meydana gelmis ve hipokampusda amiloid beta birikiminde artıs göru?lmu?stu?r. EGCG uygulaması nöroinflamasyonu ve oksidatif stresi azaltmıs ve bu azaltmaya baglı olarak da alu?minyumun olusturdugu histopatolojik, moleku?ler ve biyokimyasal hasarı engellemistir. In vitro çalısmalarda da EGCG alu?minyumun nöroblastoma hu?crelerindeki toksik etkisini muhtemel antienflamatuvar, antioksidan ve NMDAR yogunlugunu arttırıcı etkileri ile engellemistir. Sonuç olarak alu?minyum toksisitesine baglı olarak gelisen nöroinflamasyon, oksidatif stres, NMDAR yogunlugunun degismesi Alzheimer hastalıgına baglı degisikliklere benzerdir. Kronik alu?minyum maruziyetine baglı olusabilecek Alzheimer gibi nörodejeneratif hastalıkların engellenmesi için gerek EGCG potansiyel ilaç adayı olarak gerek yesil çay tu?ketimi besin takviyesi olarak önerilebilir.Öğe Liyotropik Çift Eksenli Kolesterik Fazların Oluşumu ve Çift Eksenli Faz Aralığı Üzerine Su?rfaktant Alkil Zinciri Uzunluğunun Etkisinin İncelenmesi(2019) Akpinar, ErolSıvı kristal fazlar arasında yer alan kolesterik fazları diğerlerinden ayıran en önemli özellik moleku?llerin belli bir eksen etrafında yönlenmeleriyle oluşturdukları heliks yapısıdır. Sahip oldukları bu yapı nedeniyle elektrooptiksel (örneğin LCD ekranlar gibi) ve biyoteknolojik (ilaç taşıma sistemleri gibi) uygulamalarda yaygın kullanım alanları literatu?rden bilinmektedir. Elektrooptiksel uygulamalarda termotropik kolesterik sıvı kristal fazlar kullanılırken biyoteknolojik uygulamalarda ise liyotropik kolesterik sıvı kristaller kullanılmaktadır. Literatu?rde u?ç tu?r liyotropik kolesterik faz tanımlanmıştır: diskotik (ChD), kalamitik (ChC) ve çift eksenli (ChB) kolesterik fazlardır. ChD fazında misellerin lokal optik eksenleri manyetik alana dik yönlenirken heliks ekseni manyetik alana paralel yönlenir. ChC fazında misellerin lokal ekseni manyetik alana paralel yönlendiği için heliks yapısı kaybolur. ChB fazında ise miseller ikincil bir lokal eksene sahip olduklarından manyetik alana daha duyarlıdır ve bu nedenle heliks ekseninin tekrar yönlendirilmesi diğer kolesterik fazlara göre daha kolaydır. Bu durum nedeniyle tek eksenli kolesterik fazlara göre elektrooptiksel veya biyoteknolojik uygulamalar için daha avantajlı konumdadırlar. Projemizde aynı karışımda sıcaklığa bağlı olarak her u?ç kolesterik fazı veren yeni karışımlar bulunarak tek eksenli-çift eksenli kolesterik faz geçişleri incelenmiştir. Ayrıca kısmi faz diyagramlarında daha geniş faz aralığına sahip çift eksenli faz bölgesi elde edilmeye çalışılmıştır. Bu amaçla, çift eksenli kolesterik fazların eldesinde yeni bir parametre olabilecek su?rfaktant alkil zinciri uzunluğunun etkisinin incelenmesi proje önerimizin ana hedefi olmuştur. Aynı iyonik baş gruba fakat farklı alifatik alkil zinciri uzunluğuna sahip potasyum alkanoat su?rfaktant moleku?lleri liyotropik karışımların hazırlanması için seçilmiştir. Kiral konuk moleku?l (brusin) eklenerek kolesterik faz elde edilecek liyotropik nematik ana karışımların çift kırınım ölçu?mleri lazer konoskopisi ile yapılmıştır. Polarize optik mikroskobu kullanılarak (a) tek eksenli-çift eksenli kolesterik faz geçişleri belirlenmiş ve (b) kısmi faz diyagramları oluşturulmuştur. Ayrıca, polarize optik mikroskobundan elde edilen kolesterik faz dokuları özel geliştirilen bir bilgisayar programı ile analiz edilerek (c) çift eksen du?zen parametreleri ve (d) kolesterik fazların heliks adım uzunlukları hesaplanmıştır.