Yazar "Ünal, Osman" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 4 / 4
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe 2001ve 2005 yıllarında uygulamaya konulan ilköğretim 4.ve 5. sınıf fen ve teknoloji ders programlarının öğretmen görüşlerine göre karşılaştırılması(Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, 2007) Ünal, Osman; Öztürk, FarukBu arastırmanın amacı, 2001-2002 yılında uygulamaya konulan ?lkögretim 4. ve 5. Sınıflar Fen Dersi Ögretim Programları? ve ?2005-2006 ögretim yılında uygulamaya konulan ?lkögretim 4. ve 5. Sınıflar Fen ve Teknoloji Dersi Ögretim Programları? nın ögretmen görüsleri açısından karsılastırılmasıdır. Arastırmanın evrenini Düzce Merkez lçede görev yapan 109, 4. ve 5. sınıf ögretmenleri olusturmustur. iv Arastırmada kullanılan veriler, ilgili literatürün incelenmesi ve arastırmacı tarafından hazırlanan anket ile elde edilmistir. Anketten elde edilen bulguların karsılastırılmasında tek yönlü varyans analizi ve t-testi analizleri yapılmıstır. Arastırmadan elde edilen bulgular özetle asagıda verilmistir. 1. Ögretmenlerin 2001 ve 2005 programlarındaki hedef/kazanımlara ve degerlendirmeye yönelik görüsleri arasında yas degiskenine baglı olarak anlamlı fark görülmüstür. 2. Ögretmenlerin belirlenen degiskenlere (okul türü, cinsiyet, yas, kıdem, mezun oldukları okul) göre 2001 ve 2005 programlarında içerige ve egitim durumuna yönelik görüsleri arasında anlamlı farklar bulunmamıstır. 3. Ögretmenlerin 2005 programına yönelik daha olumlu yaklasımlara sahip oldukları söylenebilir.Öğe Effects of coronary artery bypass grafting surgery on olfactory and taste functions(Forum Multimedia Publishing, Llc, 2019) Erdem, Kemalettin; Uçaroğlu, Erhan Renan; Şehitoğulları, Abidin; Yüksel, Ahmet; Tekçe, Hikmet; Velioğlu, Yusuf; Demirhan, Abdullah; Ünal, Osman; Ülkü, AynurBackground: Olfactory and taste sensations have a high impact on the quality of life. Impaired olfactory and taste functions may have a negative effect on physical and mental well-being, personal hygiene, and nutritional satisfaction, leading to the occurrence of depressive symptoms and impaired quality of life. Therefore, the recovery period of patients with disturbed olfactory and taste functions may be prolonged, and return to active life may be delayed. We designed this study to determine whether on-pump and off-pump coronary artery bypass grafting (CABG) surgeries have any effects on olfactory and taste functions and compare these functions between the surgical groups. Methods: A total of 60 patients, who underwent elective isolated first-time CABG, were included in this study. Patients were divided into two groups as Off-Pump and On-Pump CABG groups with 30 patients in each group. In addition to patients' primary clinical and laboratory data, olfactory and taste functions were evaluated pre- and postoperatively in both groups separately, and then these functions were compared between the groups. Olfactory functions were evaluated by the Brief Smell Identification Test, while taste functions by the Burghart Taste test. Results: Olfactory functions significantly were disrupted in the postoperative period in patients undergoing on-pump CABG (P value < .05), while these functions significantly were not affected in patients undergoing off-pump CABG (P value > .05). During the preoperative period, advanced age and smoking were detected to be independent predictors of impaired olfactory function for the study population. During the postoperative period, smoking, amount of postoperative bleeding and serum low-density lipoprotein (LDL) level were found to be independent predictors of impaired olfactory function for just the On-Pump CABG Group. In both groups, no significant deterioration in taste functions occurred during the postoperative period (P value > .05). Conclusion: Our study demonstrated that olfactory function was impaired in patients, who underwent on-pump CABG in the postoperative period, and significant impairment in taste function was present in neither off-pump nor on-pump CABG patients. However, the results of our study should be supported by more comprehensive, prospective, randomized controlled trials with more extensive patient series and by further tests.Öğe A novel modified technique with a combination of percutaneous embolization with n-butyl cyanoacrylate and high ligation of saphenous vein: A preliminary report(Springer India, 2020) Uçaroğlu, Erhan Renan; Korkmaz, Ufuk Turan Kürşat; Yüksel, Ahmet; Velioğlu, Yusuf; Ünal, Osman; Erdem, KemalettinChronic venous insufficiency (CVI) is defined as a condition affecting the venous system of lower extremities. Different treatment options are used for the treatment of this pathological condition, which impairs quality of life, especially in later stages. Surgical options are used in the case of failure with conservative treatment and pharmacological methods. There are numerous surgical techniques used in the treatment of venous insufficiency. Each of these techniques has its advantages and disadvantages. New hybrid methods are being developed to overcome adverse effects and possible complications such as deep vein thrombosis, phlebitis, and infections. In the present study, we aimed to present the preliminary results of a combination of percutaneous embolization of SV with n-butyl cyanoacrylate (NBCA) and high ligation, which is a novel modified method that we have developed. A total of 47 patients, aged between 28 and 62 years and diagnosed with chronic venous insufficiency, were included in the study. The patients were evaluated with a Comprehensive Classification System For Chronic Venous Disorders, and Venous Clinical Severity Score (VCSS). Patients' demographic features such as age and gender, and clinical features such as CEAP classes, VCSSs, and vena saphena magna VSM diameters were recorded. All patients were treated with a novel modified hybrid technique including Venablock embolization system (Invamed RD, Ankara, Turkey) and surgical high ligation of the greater SV. In addition, patients' preprocedural, intraprocedural, and postprocedural period follow-up data were recorded and retrospectively analyzed. According to the CEAP classification, 38 patients (80.8%) were classified as C3, six patients (12.8%) as C4, and three patients (6.4%) as C2. CEAP class was C3 in majority (38/47) of the patients, with 22 (46.8%) female and 22 (53.2%) male patients in C3 class. The mean preoperative VCSS of the patients was calculated as 8.83 +/- 1.31 and the mean postoperative VCSS was calculated as 2.85 +/- 0.71. The mean postoperative VCSS was statistically significantly lower than the mean preoperative VCSS (p < 0.05). The technical success rate was found as 100%. None of the patients developed complications or side effects. We suggest that this novel method is efficient and safe in the treatment of chronic venous insufficiency because it eliminates the need for general anesthesia with short operation time and adhesion of all branches of the saphenous vein, thus preventing possible complications.Öğe Ratlarda alt ekstremite iskemi/reperfüzyon hasarında Karvakrol'ün etkilerinin araştırılması(Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi, 2022) Ünal, Osman; Velioğlu, Yusuf; Korkmaz, Ufuk Turan KürşatRatlarda Alt Ekstremite İskemi/reperfüzyon Hasarında Karvakrol'ün Etkilerinin Araştırılması Amaç: Akut ekstremite iskemisi ciddi morbidite ve mortaliteye neden olan klinik bir problemdir. Yapılan çalışmalar karvakrolün antioksidan, antibakteriyel, antifungal, antikanser, antiinflamatuvar, hepatoprotektif, spazmolitik ve vazorelaksan dâhil olmak üzere çeşitli biyolojik ve farmakolojik özelliklere sahip olduğunu göstermektedir. Çalışmamızda femoral iskemi reperfüzyon hasarında karvakrolün Total Oksidan Seviye(TOS), Total Antioksidan Seviye(TAS), ve Tiyol Disülfit Homeostazı (TDH) üzerine etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmada toplam 36 adet Spraque Dawley cinsi erkek rat kullanıldı ve her grupta 6 hayvan olmak üzere 6 grup (Kontrol, İskemi-reperfüzyon, Karvakrol, DMSO, Heparin ve Heparin+karvakrol) oluşturuldu. Kontrol grubu hariç hayvanlar 90/10 mg/kg ketamine/ksilazine im uygulama ile anesteziye alındıktan sonra lastik teyp ile 60 dk. sol femoral iskemi oluşturuldu. Reperfüzyon için 60 dk. bekletildi. Reperfüzyon aşamasında karvakrol verilen gruplara 0,01mL (5mg/kg) ip karvakrol heparin verilen gruplara ise 0,1mg/;kg enoxaparin sc verildi. Reperfüzyon sonrası intrakardiyak 5ml alınan kanda ELİSA ile TAS, TOS, Tiyol Disülfit Seviyelerine, FİR yapılan alp ekstremite caput femoris hizasından ekarte edilerek hematoksilen eozine boyama ile hücre apopitozisi, kas liflerinin düzensizliği, hemoraji ve inflamatuar hücre artışı yönünden değerlendirildi. Bulgular: Çalışmamızda biyokimyasal ve histopatolojik olarak bakıldığında TAS, TOS, Tiyol Disülfit Seviyesi artmış, dejenerasyon, hücrelerde ayrışma, inflamasyon ve konjesyon bulguları azalmış olarak verilerimiz anlamlı çıkmış olup literatür bulguları ile uyuşmaktadır. Disorganizasyon, hemoraji ve nekroz bulguları istatistiksel olarak anlamsız bulunmuştur. Sonuç: Çalışmamızda karvakrolün iskemi reperfüzyon hasarında olumlu yönde etkilerinin olduğu kanaatine varılmıştır. Bu bulgularımızın tüm etkilerinin ortaya çıkartılması ve pratikte de uygulanabilmesi için daha fazla deneysel ve klinik araştırmaya gereksinim vardır.
