Yazar "Özdemir, Ismail" seçeneğine göre listele
Listeleniyor 1 - 5 / 5
Sayfa Başına Sonuç
Sıralama seçenekleri
Öğe Can anti–adhesive efficacy of sodium hyaluronate and carboxymethylcellulose membrane be improved further by colchicine and collagenase?(2011) Sarohan, Aziz Rodan; Albayrak, Mustafa; Somunkiran, Aslı; Özdemir, Ismail; Iskender, Abdulkadir; Yalçin, Gülbin Sezen; Özaydin, IsmetAmaç: Cerrahi sonrası intraperitoneal adezyonların oluşumunu önlemede kollajenaz ve kolşisinin etkinliklerini deneysel hayvan modelinde histopatolojik değerlendirme ile araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmada 40 adet dişi Wistar Albino cinsi rat kullanıldı. Ratlar, kontrol, seprafilm, kolşisin-seprafilm, kollajenaz-seprafilm olmak üzere dört gruba ayrıldı. Laparotomi ile sağ proksimal uterin horn antimezosalpingeal yüzde bisturi aracılığı ile 0.5 cm’lik bir kesi oluşturuldu. Takiben kesi üstüne deneklerin grubuna uygun olarak 0.5 cm’lik Seprafilm; 2 mg Kolşisin emdirilmiş 0.5 cm’lik Seprafilm; 1?g kollajenaz emdirilmiş 0.5 cm’lik Seprafilm yerleştirilerek batın kapatıldı. Kontrol grubuna herhangi bir ajan uygulanmadı. Ratlar 20 gün sonra sakrifiye edilerek makroskopik ve histopatolojik değerlendirmeleri yapıldı. Histopatolojik inceleme Kanbour-Shakir kriterlerine göre yapıldı. Bulgular: Histopatolojik olarak değerlendirilen beş parametrenin toplamı ile elde edilen histolojik toplam skorun kolşisin-seprafilm grubunda en düşük olduğu görüldü. Kolşisinseprafilm grubunun total histolojik skoru ile kontrol, seprafilm ve kollajenaz-seprafilm gruplarının ortalama histolojik skorları arasında istatistiksel olarak anlamlı ölçüde farklılık bulundu (p<0.05). Sonuç: Batın içi operasyonlarda kolşisinin uzun süre lokal olarak etki etmesini sağlayacak bir metod ile kullanımı, cerrahi sonrası adezyon oluşumunu hem makroskopik hem de histolojik olarak azaltmaktadır. Bu deneysel çalışmadan elde edilen umut verici sonuçların araştırılacağı daha geniş kapsamlı çalışmalara ihtiyaç vardır.Öğe Comparison of costs and efficacy of intravenous and orally disintegrating ondansetron tablet as a prophylactic antiemetic therapy in major gynecologic operations(2005) Demiraran, Yavuz; Özdemir, Ismail; Kocaman, Buket; Hayit, Feray; Demirci, FuatObjective: The aim of the study is to compare the antiemetic efficacy and costs of oral rapid disintegrating ondansetron tablets and intravenously administered ondansetron in patients undergoing major gynecologic surgery. Materials and Methods: Anesthesia was induced with thiopenthone, vecuronium and fentanyl. Nitrous oxide and sevoflurane were used to maintain anesthesia. Patients were prospectively randomized into three groups of 30 patients each, receiving either ondansetron 8 mg intravenously or saline infusion only or oral rapid disintegrating tablets of 8 mg ondansetron. The patients were evaluated for nausea and vomiting at 1st, 5th, 10th, 20th, 30th, 60th, and 120th minutes and 6th hours postoperatively. Results: There were no significant differences in adverse effects between placebo group, intravenous ondansetron group and oral ondansetron group (P>0.05). The incidence rates of nausea, vomiting and the need of metoclopropamide were higher in placebo group than intravenous and oral ondansetron groups (P<0.05). Conclusion: Postoperative nausea and vomiting are common during recovery from general anesthesia. Both oral and intravenous forms of ondansetron are efficacious in the prevention of this postoperative nausea and vomiting. Orally disintegrating tablets are inexpensive and may be administered more easily than the intravenous form of ondansetron. Therefore, oral ondansetron tablet may be an alternative to intravenous ondansetron infusion for postoperative nausea and vomiting after major gynecologic operations.Öğe A comparison of intrathecal sufentanil combined with either hyperbaric bupivacaine or hyperbaric ropivacaine for cesarean deliveries(2006) Hayit, Feray; Demiraran, Yavuz; Sezen, Gülbin; Kocaman, Buket; Iskender, Abdulkadir; Özdemir, IsmailObjective: In this study, we aimed to compare the motor and sensorial block characteristics, maternal and fetal effects, of intrathecal sufentanil combinations including either hyperbaric bupivacaine or hyperbaric ropivacaine in pregnant women undergoing spinal block for elective cesarean deliveries. Method: Sixty pregnant women between 18 and 40 years undergoing elective cesarean section were studied in a randomized prospective design. In group HBS, 12.5 mg hyperbaric bupivacaine and 5 ?g sufentanil in 3 mL serum physiologic was applied intrathecally in 30 of the women. In group HRS, 12.5 mg hyperbaric ropivacaine and 5 ?g sufentanil in 3 mL serum physiologic was applied intrathecally to the other 30. Results: In group HRS, the duration for reaching the maximum sensorial block was shorter in comparison to group HBS, although the difference was not statistically significant. The two-segment regression time was shorter in group HRS, when compared to group HBS. Motor block development time and motor block recovery time were statistically shorter in group HRS (p<0.05). Conclusion: Sufentanil combinations with either intrathecal hyperbaric bupivacaine or intrathecal hyperbaric ropivacaine can be used safely on patients undergoing cesarean deliveries.Öğe Comparison of saline infusion sonohysterography and hysteroscopy findings in patients with abnormal uterine bleeding(2005) Alhan, Ali; Özdemir, Ismail; Somunkıran, Aslı; Demirci, Fuat; Yücel, Oǧuz; Bahçebaşi, TalatObjective: To establish the accuracy of saline infusion sonohysterography and hysteroscopy in diagnosing uterine pathology in women with abnormal uterine bleeding. Materials and Methods: A total of 39 women with abnormal uterine bleeding were recruited for the study and underwent transvaginal ultrasonography followed by saline infusion sonohysterography. During hysteroscopy, resection of the focal intracavitary lesion was performed. Endometrial sampling was obtained from all patients. Results: Sonohysterographic and hysteroscopic evaluation revealed 25 and 24 endometrial polyps, 7 each submucous myomas, 3 and 1 endometrial hyperplasia, 1 each synechia, and 3 and 6 normal findings, respectively. Comparison of histopathologic findings with other diagnostic tests revealed that hysteroscopy demonstrated a sensitivity of 97%, specificity of 72%, positive predictive value of 94%, negative predictive value of 83% and total sensitivity of 92%. Sonohysterography showed sensitivity of 97%, specificity of 29%, positive predictive value of 86%, negative predictive value of 85% and total sensitivity of 85%. Conclusion: In comparison with hysteroscopy, sonohysterography is a cheaper and easier procedure for detecting endometrial pathologies such as endometrial polyps and submucous myomas with its highly diagnostic value.Öğe Preeklamptik gebelerde magnezyum sülfat tedavisinin maternal ve neonatal kalsiyum metabolizmasına etkisi(2005) Yavuz, Özlem; Yavuz, Taner; Özdemir, Ismail; Afşar, Yılmaz; Somunkiran, Aslı; Bundak, RüveydeÇalışmamızda, antenatal magnezyum sülfat tedavisinin maternal ve neonatal kalsiyum metabolizmasındaki etkilerini incelemeyi amaçladık. Magnezyum sülfat tedavisi alan, yedi preeklampsi gebesi çalışma grubunu, komplikasyonsuz 26 gebe ise kontrol grubunu oluşturdu. Maternal ve fetal serumlarda total magnezyum, total kalsiyum, inorganik fosfor ve intakt paratiroid hormon konsantrasyonları ölçüldü. Preeklampsi hastalarının fetuslarında serum total magnezyum ve paratiroid hormon düzeylerinde artış saptandı. Annede yüksek magnezyum konsantrasyonlarının inhibisyonuna bağlı olarak paratiroid hormon sekresyonunun azaldığı ve hipokalsemi geliştiği gözlendi. Magnezyum sülfat infüzyonuna maruz kalan fetuslarda, magnezyum düzeylerinin artmasına karşın bu artış anne ile fetus arasında paralel bulunmadı. Ayrıca, fetal paratiroid hormon konsantrasyonlarının artarak fetusta klinik olarak önemli düzeyde hipokalsemi gelişimini önlediği sonucuna varıldı.